TÜSİAD’dan uyarı: Vakit kaybediyoruz
TÜSİAD Genel Kurulu’nda dün, son 9 yıldır YİK Başkanlığı yapan Tuncay Özilhan görevi Ömer Aras’a devretti. Genel Kurul’da yapılan konuşmalarda Türkiye’nin afaki tartışmalarla vakit kaybettiği, cemaatlerin eğitimde yerinin bulunmadığı, adil yargı olmadan kalıcı bir kalkınmanın gerçekleşemeyeceği vurgulandı.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
TÜSİAD olağan Genel Kurul toplantısı dün gerçekleştirildi. Seçimli Genel Kurul sonrasında Başkan Orhan Turan yönetimi göreve devam ederken, Tuncay Özilhan 9 yıldır yürüttüğü Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı görevini Ömer Aras’a devretti ve TÜSİAD Onursal Başkanı seçildi. İlk söz alan Tuncay Özilhan konuşmasında YİK Başkanı olarak görev yaptığı son 9 yılın bir fotoğrafını çekti.
Özilhan, “Gelinen noktada Türkiye hala makro ekonomik istikrar arayışında. Türkiye hala siyasi istikrar arayışında. Türkiye hala terörle mücadeleye devam ediyor. Türkiye hala büyük Marmara depremine nasıl hazırlanacağını konuşmaya devam ediyor. 2024 yılında Türkiye hala gelir adaletsizliği ile mücadeleye devam ediyor.
Türkiye’de hala kadınların fırsat eşitliği mücadelesi devam ediyor. Sorunlar orta yerde dururken palyatif çözümlerle bir yere gidilmiyor” dedi. Özilhan, geçtiğimiz yıllarda YİK Başkanı olarak yaptığı konuşmalarda üretim artışı sağlanmadan ekonomide kalıcı iyileşmenin mümkün olmadığını çok defa yenilediğini hatırlatırken, işsizlik sorunu yaşanırken bir de nitelikli insan kaynağı sorunu yaşanmaya başladığını belirterek şöyle devam etti:
“Bugün daha farklı bir yerde olur muyduk?”
“Bunun nedeni eğitim sisteminin yeni mesleklere yönelik yeni becerileri kazandırma konusundaki yetersizliği. Konuşmalarımda beyin göçünü önlemenin, bilime, özgür düşünceye, eleştirel akla, yaratıcılığa dayalı bir eğitim sisteminin ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamanın önemine çok vurgu yaptım. Son 20 yılda eğitimle ilgili 17 kez değişiklik yapılmış.
2024 yılında Türkiye eğitimde nitelik ve fırsat eşitliği sorunlarını çözmek yerine hala afaki tartışmalar yapmaya devam ediyor. Bu kısa özet karşısında eminim içinizden ülke olarak ne çok vakit kaybetmişiz diye geçiriyorsunuzdur. Gerek benim, gerek başkanların bu kürsüden sık sık dile getirdiği öneriler hayata geçmiş olsaydı, acaba bugün daha farklı bir yerde olur muyduk diye sorduğunuzu da tahmin ediyorum
Tüzüğümüz açık ve nettir. Amacımız insan hakları evrensel ilkelerinin, düşünce, inanç ve girişim özgürlüklerinin, laik hukuk devletinin, katılımcı demokrasi anlayışının, liberal ekonominin, rekabetçi piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının ve sürdürülebilir çevre dengesinin benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşması olarak belirtilmiştir. Buradayız çünkü bu amaçların istisnasız hepsini sonuna kadar gerçekleştirene kadar var gücümüzle çalışacağız. Bundan 100 yıl önce çok daha namüsait koşullar altında Atatürk ve arkadaşları nasıl başarmışlarsa, aynı şekilde başarabileceğimize yürekten inanıyorum.”
Özilhan’ın konuşmasını tamamlamasının ardından toplantıyı yöneten TÜSİAD Onursal Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Özilhan’a teşekkür ederek, “Tuncay Özilhan’ın dediği gibi ülke olarak vakit kaybettik, vakit kaybediyoruz” ifadesini kullandı ve kürsüye TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ı davet etti.
“Kayıt dışı ile mücadele güçlendirilmeli”
Ekonominin rekabetçiliği için kayıt dışı ile mücadelenin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Turan şöyle konuştu: “Çok zorlu bir ekonomik dönemden geçtik. Ekonomide yanan ateşi söndürmek için rasyonel politika çerçevesine bağlı kalmaya devam etmemiz gerekiyor. Enflasyonla mücadelede para politikasının sosyal politikalar ve maliye politikası ile de desteklenmesini önemsiyoruz.
Bu süreç sadece enflasyonun düşürülmesi açısından değil, aynı zamanda özellikle sabit gelirliler üzerindeki olumsuz etkilerin hafifletilmesi açısından da son derece önemlidir. Hiç şüphesiz Türkiye ekonomisinde yaşanan sorunlar sadece para ve maliye politikaları ile aşılabilir nitelikte değildir. Sorunların etrafından dolaşmak, pansuman önlemlerle çözümü geleceğe ötelemek ülkenin çıkarına olmuyor.”
“Tehditlerin en ciddisi nitelikli beyin göçü”
Orhan Turan konuşmasında en önemli sorun olarak nitelikli genç beyinlerin yurtdışına göçündeki artışı gördüklerini, bunun sebebinin mutlaka irdelenmesi gerektiğini vurguladı. TÜSİAD Başkanı şöyle konuştu: “Gençlerimizin geleceklerini ülkemizde değil de, yurt dışında aramaya başlamış olmalarını uzun vadeli etkisi bakımından ülkemizin önündeki tehditlerin en ciddisi olarak görüyoruz.
En iyi liselerimizden mezun gençlerimizin üniversite eğitiminde ağırlıklı olarak yurtdışını tercih etmelerinin nedenleri ve sonuçları üzerinde uzun uzun durmak gerektiğini düşünüyoruz. Üniversite çağına kadar bin bir emek ile yetiştirdiğimiz gençlerimizi, parlak beyinler olarak başka ülkelere kaptırıyoruz.”
“Eğitim sisteminde tarikatlara yer yok”
TÜSİAD Başkanı eğitimde laiklik vurgusu da yaparak şöyle devam etti: “Çağı yakalamamızı sağlayacak olan eğitim sistemi, ezberciliği değil, eleştirel ve yaratıcı düşünceyi önceliklendirmekten geçer. Bilimin yol göstericiliğine sıkı sıkı sarılmalıyız. Bu sistemde cemaat ve tarikatlara da, siyasetle ilişkilendirilen yapılara da yer olmaması gerekir.
Eğitimde laiklik ve bilimsellik ilkelerinden ve fırsat eşitliğinden uzaklaşılırsa insani kalkınma, bilimsel gelişme ve nitelikli kurum ve kurallar hedeflerimizden de uzaklaşırız. Bir ülkenin en önemli performans göstergesi, her etnik köken ve inançtan insanının, genciyle-yaşlısıyla, kadınıyla-erkeğiyle hepsinin mutluluğu, sağlığı, refahı, geleceğe güvenle bakmasıdır. Oysa veriler bunu doğrulamıyor. Geçen hafta TÜİK gelir dağılımı verilerini açıkladı. Veriler 2007’den sonraki en bozuk tabloya işaret ediyor. Toplumsal barışın yolu, adil bölüşümden geçiyor.”
“Gerilim ve gerginlikler hiç şahit olmadığımız kadar yükseldi”
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan konuşmasında, kutuplaşmanın yarattığı negatif döngünün topluma zarar verdiğini anlattı: “Günlük yaşamda gerginlikler de daha önce hiç şahit olmadığımız kadar yükseldi. Eski gerilimlerin üzerine yenileri ekleniyor. Günlük yaşamın hemen her alanında gördüğümüz gerginlik, kutuplaşma ve şiddet eğilimi birbirimize güvenimizi zedeliyor. Bu durum siyasetteki gerilimin tırmanmasına yol açıyor. Siyasetteki gerilim de toplumsal kutuplaşmaları derinleştiriyor. Bu negatif döngüyü kırmak zorundayız. Siyasetteki gerilimi ve toplumsal kutuplaşmayı önlemenin bildiğimiz en etkili yolu, demokratik süreçlerin daha iyi işlemesinden geçiyor.”
“Her düzeydeki mahkeme kararı uluslararası sözleşmelere uygun olmalı”
Orhan Turan konuşmasında adil yargılanma hakkına da geniş yer ayırdı ve şöyle dedi: “Adalete güven duygusunun güçlü olması için mahkeme kararlarında çelişki olmaması, yargı organları arasında uyumun sağlanması, kararların herkes için bağlayıcı olması, adil yargılanma hakkının mutlaka Avrupa İnsan Hakları Sözleşme standartlarında uygulanması, her düzeydeki mahkeme kararının parçası olduğumuz uluslararası normlara ve sözleşmelere de uygun olması gerekiyor. Ancak tarif ettiğim standart ve referanslara uygun bir adalet anlayışı ile siyasi ve toplumsal gerilimlerin düşürülmesi yönünde ilerleyebilir; yargının hakemliği konusundaki tereddütleri ortadan kaldırabiliriz.
Cumhuriyetimizin yüz yıllık kazanımlarından biri olarak, siyasi ve toplumsal olgunluğumuz en ağır sorunları bile meşru zeminde tartışarak çözüm üretebilecek düzeyde. Milli iradenin tam olarak tecelli etmesi, milletin oyuyla seçilmiş vekillerin ve yerel yöneticilerin görevlerini yapmalarını gerektiriyor."
Özilhan ayakta alkışlandı, Onursal Başkan seçildi
Genel Kurul dünkü toplantıda Tuncay Özilhan’ı TÜSİAD Onursal Başkanı olarak seçti. Özilhan 53 yıl önce kurulan TÜSİAD’da son 28 yılda aktif görev ve sorumluluk üstlendi. Özilhan, bu sürenin son 9 yılı ise TÜSİAD YİK Başkanlığı görevini sürdürdü.
Dünkü toplantıda YİK Başkanı olarak son konuşmasını tamamladıktan sonra Tuncay Özilhan’ı tüm Genel Kurul üyeleri ayakta alkışladı. Toplantıda Tuncay Özilhan’ın Onursal Başkan seçilmesini oylamaya sunan isim, 7 TÜSİAD Onursal Başkanı’ndan biri olan Bülent Eczacıbaşı oldu. Özilhan’a plaketini ise diğer bir TÜSİAD Onursal Başkanı olan Rahmi Koç verdi.
Kalkınma için 4 kritik madde
Üretim yapısını son teknolojik devrime uygun biçimde dönüştürmeliyiz. Verimlilik artışı sağlamalıyız. Sanayi ve tarımda yüksek katma değerli üretimi artırmalıyız. Beyin göçünün önüne geçmeliyiz.
Üye aidatı 290 bin TL
Seçimli Genel Kurul’a yoğun bir katılım oldu. Rahmi Koç, Güler Sabancı, Halis Komili, Bülent Eczacıbaşı, Ömer Koç, Ümit Boyner gibi çok sayıda iş insanı oy verdi. Mart 2022’den beri görevde olan başkan Orhan Turan bir dönem daha TÜSİAD Başkanı olarak seçildi. İzzet Özilhan, Ömer Mert ve Yılmaz Yılmaz, TÜSİAD yönetim kuruluna giren yeni isimler oldu. Murat Özyeğin, Mehmet Tara ve Elvan Ünlütürk yönetim kurulundan ayrıldı.
Yeni YİK Başkanı Ömer Aras, yaptığı kısa teşekkür konuşmasında “Efsane bir başkandan sonra görevi devralmak zor” dedi. QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı olan Aras’ın başkan yardımcıları Ömer M. Koç, Arzuhan Doğan Yalçındağ, N. Ümit Boyner ve Zekeriya Yıldırım. Tayfun Beyazıt ve Agah Uğur da kurulda yer alan diğer isimler oldu. TÜSİAD aidat ücretlerinin, “2024 yılında beklenen enflasyon oranı paralelinde” yüzde 65 artırarılak 290 bin TL’ye çıkarıldığı açıklandı.