TUSKON 30 Afrika ülkesiyle işbirliği anlaşması imzaladı / Afrika gıda krizini aşmak için işbirliği istedi
TUSKON 30 Afrika ülkesiyle işbirliği anlaşması imzaladı / Afrika gıda krizini aşmak için işbirliği istedi
İSTANBUL - Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) 30 Afrika ülkesi ile 'ticari işbirliği' anlaşması imzaladı. İmza törenine gıda krizi damgasını vurdu. Ticaretin geliştirilmesi, yatırım ortamının artması, karşılıklı servis sağlama anlaşmalarıyla Afrika ülkeleri ile iş hacminin 3 milyar dolara çıkarılması öngörülüyor. 45 ülkeden bine yakın işadamı, 20 Afrikalı Bakan, 70 bürokratın katıldığı "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü" zirvesinde 40 bin iş görüşmesi yapılması bekleniyor. TUSKON'un düzenlediği "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü" zirvesinin üçüncüsü İstanbul'da başladı. Zirvenin ilk gününde aralarında Angola, Çad, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Gana, Gine, Kamerun, Kenya, Mozambik, Orta Afrika, Togo, Uganda, Senegal, Nijerya'nın da bulunduğu 30 Afrika ülkesi ile anlaşma imzalandı. İlk kez yapılan 'toplu anlaşma'lar sözkonusu ülkeler ile Türkiye'nin ticaret hacminin geliştirilmesinde önemli katkı sağlayacak. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Türkiye'nin ticari hacminin geçen yıl bu dönem ile karşılaştırıldığında Afrika'nın kuzey ülkeleri ile ihracatta yüzde 78.4, ithalatta ise yüzde 78.7 arttığını, Sahraaltı ülkelere yönelik ihracatınsa yüzde 206.3 artış kaydedildiğini bildirdi. Afrika'nın bugün dünyanın parlayan yıldızı olduğunu ifade eden Meral, "Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü'nü genişlettik. Katılımcı Afrikalı ve Türk işadamı sayısını 2 bin 300'den 3 bin 500'e yükselttik. 45 ülkeden iş adamı gelecek. 20 Afrikalı konuk bakan ve 70 bürokrat etkinliğimize katılacak. Bu yıl 3 milyar dolarlık bir ticaret hacminin oluşturulmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Türkiye ve Afrika arasında artık bir kar topu etkisinin oluşturulduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Yıl sonu ticaret hacmi 20 milyar doları aşar" Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ise 2003 yılında 5.4 milyar dolar olan Türkiye-Afrika ülkeleri ticaret hacminin gerçekleştirdikleri strateji çerçevesinde, 2007 sonunda yaklaşık 13 milyar dolara yükseldiğini, bu yılın ilk çeyreğinde ise dış ticaret hacminin bir önceki yıla göre yüzde 71 artarak 4.6 milyar dolara ulaştığını kaydetti. Bu verilerin yıl sonu itibariyle ticaret hacminin 20 milyar doları aşacağına işaret ettiğini belirten Tüzmen, "Hedefimiz 2012 yılı sonunda Afrika ile ticaret hacmimizi, kıta ülkelerinden ithalatımızı artırarak, 50 milyar dolara çıkarmaktır. Önümüzdeki yıllarda müteahhitlik projeleri ve kıtadaki doğrudan yatırımlarımızın da hızla artmasını bekliyoruz" dedi. İkili ilişkilerde en önemli sorunun finansman olduğunu dile getiren Tüzmen, Afrika Kalkınma Bankası'na üye olmak için gerekli başvuruyu yaptıklarını bildirdi. Afrika'nın kalkınmasına katkıda bulunacak teknik yardım ve eğitim programları oluşturmak istediklerini anlatan Tüzmen, Afrika'daki TİKA ofislerini arrıtacaklarını ve yeni büyükelçilikler açacaklarını dile getirdi. Tüzmen'den Afrika'ya 'ara malı' sözü Tüzmen, Afrikalı muhataplarına ve işadamlarına "Her geçen gün, daha fazla ilgi odağı haline gelen bu coğrafya, stratejik ortaklarını doğru seçebilirse küresel hakimiyet mücadelelerinin cereyan ettiği bir alandan küresel mücadeleyi etkileyen bir zemine geçebilecektir" diye seslendi. Türkiye'nin Afrika'ya yaklaşımının her zaman yararlanmak değil yardımlaşmak olduğunu anlatan Bakan Tüzmen, "Gelin hep birlikte uzakları yakın edelim. Büyük düşünür Mevlana, 'iyi dostu olanın aynaya gereksinimi yoktur' diyor. Biz hepimiz dostlardan da öte kardeşiz ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın ve bunun sonucunda toplu refahın sağlanması yolunda tek ihtiyacımız olan şeye, birlik ve beraberliğe sahibiz" dedi. Tüzmen, bu yıl 125 milyar dolar ihracat, 200 milyar dolar civarında ithalat yapılacağını tahmin ettiğini de bildirdi. Tüzmen, ithalatta ara malının büyük bir kısmını Afrika ülkelerinden alabileceklerini de kaydetti. Gıda krizi zirveye damgasını vurdu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dünyada yaşanan gıda krizine değinirken, bazı uluslararası kuruluşların gıda maddeleri fiyatlarındaki artışları sessizce yaklaşan tsunamiye benzettiği hatırlattı. Afrika'nın gıda maddeleri üretiminde sahip olduğu büyük potansiyelin artık daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Tüzmen, "Afrika gerçek anlamda bir tarımsal üretim devrimine ihtiyaç duyuyor. Bu sürecin gelişmiş ülkeler tarafından uzun vadeli bir perspektif çerçevesinde adaletli ve paylaşımcı yaklaşımla desteklenmesi, Afrika'nın tarımsal üretim devrimi için ihtiyaç duyduğu teknoloji transferi ile uzun vadeli ve imtiyazlı finansman imkanlarının hiç vakit kaybetmeden sağlanması gerek" dedi. Bu ülkelerde üretilen ürünler için pazara giriş imkanlarının genişletilmesi amacıyla uluslararası ticarette adil düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini vurgulayan Tüzmen, Türkiye'nin "adil ticaret vasıtasıyla serbest ticaret" vizyonu ile Afrika ülkelerinin fakirlik kısır döngüsünü kırmasına yardım edeceğini söyledi. Hububat ve pirinçte potansiyel var Uganda Devlet Başkan Yardımcısı Gilbert Bukenya Balıbeseka özellikle hububat ve pirinç konusunda potansiyelleri bulunduğunu, gıda krizini aşabilmek için işbirliğinin önemli olduğunu kaydetti. Balıbeseka, ürünlerine katma değer sağlayacak teknoloji transferine ihtiyaçları bulunduğunu, bu alanda Türk işadamları ile birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi. Kenya Ticaret Bakanı Yardımcısı James Omingo Magara da Afrika'nın uzun yıllar boyunca hammadde ihracatçısı olarak yaşadığını, bunun halkları için çok kötü sonuçlar doğurduğunu belirterek, "Elimizde hammadde ve ucuz iş gücü var. İhtiyacımız olan finansman imkanlarıdır. Komşunuz aç ise sizin de başınız dertte demektir. Afrika'nın açlıkla mücadelesinin desteklenmesi çok önemlidir" diye konuştu. Güney Afrika Ticaret ve Sanayi Bakanı Mandisi Mpahlwa ise Afrika'nın en önemli ihtiyacının üretimin ve üretim kapasitesinin artırılması olduğunu vurgulayarak, Türk işadamlarının Afrika'da yatırım yapacaklarına inandığını söyledi. Gine-Bissau Sanayi ve Ticaret Bakanı Henry Mane de dünyadaki gıda krizinin Afrika'yı da vurduğunu belirterek, "Üretimi artırmak konusu üzerinde durmamız gerekiyor. Potansiyelimiz var. Mesele buraya yatırımı taşımaktır. Türkiye'nin de katacağı çok şey olduğunu düşünüyoruz" dedi.