UİB'in ihracatı 20 milyar doları aştı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BURSA - Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), 2012 yılını 20 milyar 433 milyon 642 bin dolarlık ihracatla kapattı. UİB Koordinatör Başkanı Orhan Gençoğlu, bağlı birlik başkanlarıyla "2012 yılı ihracat rakamları, 2013 beklentileri, son ekonomik gelişmeler ve yeni pazar hedefleri"ni değerlendirmek için birlik binasında basın toplantısı düzenledi.
 
Dünya için çok zorlu geçen 2012'nin ilk 9 ayında Türkiye ekonomisinin yüzde 2,6 büyüdüğünü, bu oranın istenilen, hedeflenen düzeyde olmasa da ülke adına genel anlamda olumlu gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bıraktıklarını, çok uzun bir sürenin ardından Türkiye'nin "yatırım yapılabilir bir ülke" olarak kredi notunu artırdığına işaret eden Gençoğlu, "Dünya ekonomisinde 2009 yılıyla yoğunlaşan sıkıntılı dönem, geride bıraktığımız 2012 yılında da derin bir şekilde devam etti. ABD, krizin etkilerini üzerinden atmaya başlasa da büyük ölçüde gereken tedbirleri zamanında alamayan bazı Avrupa ülkelerinin ekonomileri sarsıldı, kredi notları düşürüldü. Avro bölgesinde ortaya çıkan küresel ekonomik krizin kontrolü bakımından belirleyici bir yıl olan 2012'de ülkemizde yüksek cari açık başta olmak üzere ekonomideki riskleri azaltmak için alınan tedbirlerin etkileri kendini gösterdi" dedi.
 
Gençoğlu, şunları kaydetti:
"2010'dan itibaren alınan tedbirlerle, ihracatın 2012 yıllık hedefini aşması, döviz rezervlerinin 100 milyar doların üzerine çıkması, ocak-ekim 2012 döneminde cari açığın geçen yılın aynı dönemine göre 23.9 milyar dolar azalarak 41.1 milyar dolara gerilemesiyle Türkiye'nin makro verilerine hedeflenen pozitif etkiyi sağladığını görüyoruz. Küresel ekonomi açısından avro bölgesinde ortaya çıkan kriz ve riskler sürerken Türkiye'deki verileri olumlu olarak değerlendirmemizi sağlayacak bir gelişme daha yaşandı geçen yıl. Ülkemizin 18 yıl aranın ardından 'yatırım yapılabilir ülke' kredi notu aldığını da hatırlatmak isterim. Cari açık ve enflasyonun hedeflenenden yüksek olmasına rağmen Türk ekonomisine 2013 yılında güvenin artacağına inanıyoruz."
 
"Ülke olarak zorlu ve tedbirli hareket edilen bir yıldı aynı zamanda 2012" görüşünü dile getiren Gençoğlu, şöyle devam etti:
"2012 yılında avro bölgesi krizinin küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin doğrudan bir sonucu olarak, ülke ekonomimiz belirgin bir yavaşlama eğilimine girdi. Yılın ilk yarısından sonra ekonomideki yavaşlamanın ön görülenin ötesine geçeceğinin sinyallerini vermesiyle büyüme hedefi yüzde 4'ten yüzde 3,2'ye çekilince moraller bozulmuştu. Bu yüzden 2012 için ön görülen yaklaşık yüzde 3'lük büyüme, 2013'e dünyadan daha iyi girdiğimiz izlenimini verse de sorunlarımızın üstesinden gelmemiz için yeterli değildir. Bir diğer ifadeyle dünya ekonomisine göre kötünün iyisi (ehven-i şer) olan ülkemiz, hedefleri açısından bakıldığında maalesef kazançlı bir yıl geçirememiştir."
 
Gençoğlu, bir diğer gelişmenin Orta Doğu'da özellikle Suriye ve İran odaklı tablo olduğunu, ABD ve AB ülkelerinin İran'a karşı uyguladıkları petrol ambargosunun ve bu politikanın genişleme ihtimalinin İran'ı ve bu ülkeyle ekonomik ilişkileri olan tüm ülkeleri etkilediğini, Suriye'deki iç karışıklığın daha karmaşık bir hal almasının bölgede dengesizliklerin daha da artmasına neden olacağı endişesini yarattığını, Türkiye ekonomisinin bu ortamda, bu piyasa koşullarında istikrarlı ve sağlam bir zeminde yürümek için alınan tedbirlerle söz konusu performansı gösterebildiğini belirtti.
 
"2013 ihracat hedefimiz ise 21 milyar 125 milyon dolar"
 
Orhan Gençoğlu, küresel olumsuzluklara, risk algılamalarına rağmen Türkiye'nin yıl sonu hedefinin üzerine çıkarak, yılı 151,9 milyar dolar ihracatla kapattığını bildirdi. "Bu rakam cumhuriyet tarihinde yeni bir ihracat rekoru oluşturdu. Türkiye bu yıl dünyada ihracatını en çok artıran ülkeler arasında yer aldı" diyen Gençoğlu, şu açıklamaları yaptı:
"Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin koyduğu hedefin yaklaşık 2 milyar dolar üzerine çıkılmasında, Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin payını açıklamadan önce, UİB olarak aralık ayı itibariyle genel rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. UİB olarak, aralık ayında 1 milyar 743 milyon 946 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2012 yılı 1 Ocak-31 Aralık döneminde 12 aylık toplam ihracatımız ise 20 milyar 433 milyon 642 bin dolara ulaştı. UİB 2013 yılı ihracat hedefimiz ise 21 milyar 125 milyon dolar. Bu veriler, Türkiye'nin toplam ihracatında Uludağ İhracatçı Birlikleri'nin yüzde 14,8 oranında pay sahibi olduğunun göstergesidir."
Gençoğlu, 2012 yılında bir önceki yıla göre, otomotiv endüstrisi ihracatında yüzde 7,7, hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri ihracatında yüzde 4,8, yaş meyve sebze ürünleri ihracatında yüzde 12,1'lik gerileme olduğunu, tekstil ürünleri ihracatında yüzde 8,6, meyve sebze mamulleri ihracatında ise yüzde 1,7 oranında artış yaşandığını vurguladı.
2012 yılındaki söz konusu rakamların UİB'in 2011 yılına oranla ihracatının yüzde 4,54 oranında düştüğünü gösterirken, bu kaybın nedenlerini masaya yatırılması gerektiğini dile getiren Gençoğlu, görüşlerini şöyle açıkladı:
"Bu kayıpta Türkiye ekonomisi değerlendirmesinde uzun uzun ifade etmeye çalıştığım gibi küresel kriz bölgesi halindeki en büyük pazarımız Avrupa'ya bağlı olmamızın etkisi büyüktür. Türkiye yoluna mutlaka daha yüksek hızla devam etmelidir. Sanayimiz her koşulda yatırım, üretim ve küresel rekabet mücadelesine devam etme kararlılığını göstermelidir. İhracat yapılabilmesi için önce üretim olması, üretim için de çarkların dönmesi gereklidir. Bu çarkların sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmesi adına, tüm sektörlerimizin girdi maliyetleri arasında yer alan elektrik, doğal gaz ve asgari ücret zamları önem arz etmektedir. 2012 yılı içerisinde doğal gaz yüzde 28,5, asgari ücret yüzde 12,37 ve elektrik fiyatları yüzde 17,9 oranında artmış ve genel anlamda maliyet artışına sebep olmuştur. Söz konusu zamlar ve kur değerleri dikkate alındığında, tüm bu etmenlerin ihracatçıya yaklaşık yüzde 25-30 gibi fiyat farkı, yani 1 yıl öncesine nazaran maliyet artışı getirdiğini söyleyebiliriz. Eğer sepet kuru en az 2,30'lar seviyesinde olmazsa, 2013 ve sonraki yıllarda ihracat hedefimizi tutturamayacağımız ortadadır. Her fırsatta ifade ettiğimiz gibi hükümetin bu konuda gerekli önlemleri alması gerekmektedir."
 
"Yatırım ve ihracat ortamını iyileştirecek reformlara devam edilsin"
 
UİB Koordinatör Başkanı Orhan Gençoğlu, özellikle kredilendirme kurumlarının not artışı yaparken en çok üzerinde durdukları konulardan birisinin cari açık olduğunu, bu konunun Türkiye'nin hala en önemli problemlerinin başında geldiğini ifade etti.
Bu sorunun çözümünün ancak ihracatın artıp, ithalatın azaltılmasıyla mümkün olabileceğini, bugünkü kur politikasıyla bunun imkansız olduğunu anlatan Gençoğlu, şunları kaydetti:
"Bundan sonrası için beklentimiz hükümet ve ekonomi yönetiminin üretime daha fazla destek olarak, yatırım ve üretim odaklı politikalara ağırlık vermesidir. Bunlar kadar önemli olan bir başka husus ise ihracatçıların uluslararası pazarlardaki rekabet koşullarının rakipleriyle aynı olması gerekliliğidir. Ayrıca, devlet kurumlarımızın desteğinin yanı sıra finans kesiminin de ihracatçının daha çok yanında olmasını istiyoruz. TİM başkanımızın ifade ettiği gibi, 'ihracatçılara pozitif ayrımcılık istiyoruz.' Çünkü bizlere verilen destek üretime ve istihdama verilen destek demektir aynı zamanda. Yaklaşık 10 yıldır siyasi ve ekonomik istikrarını koruyan Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için tüm kesimler bu hedefler doğrultusunda kenetlenmelidir. İhracatçılar olarak, Türk bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandırıyoruz. Dalgalandırmaya da devam edeceğiz. Ama yeter ki ihracatın artmasının önünde ayak bağı olan konular çözülsün. Yatırım ve ihracat ortamını iyileştirecek reformlara devam edilsin. Görünen o ki 2013 yılı, 2012'ye göre daha olumlu koşullarda geçecek. Avrupa ülkeleri toparlanmaya başlar ve ihracatta yeni pazar çalışmalarımız meyvesini verirse, ihracat hedeflerimizi tutturabiliriz. TİM'in açıkladığı 2013 ihracat hedefi 160 milyar dolardır."