Uluslararası platform, Hazine'den faizsiz enstrüman bekliyor

Uluslararası platform, Hazine'den faizsiz enstrüman bekliyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı Yunus Nacar, bu yılın sona kadar Başbakanlık'ta bekleyen ve faizsiz enstrüman ihracının yolunu açan taslağın Meclis'ten geçmesini beklediklerini söyledi. İçeride ve dışarıda yaşanan gelişmelere dikkat çeken Nacar "2008 sonundan önce bu konuda netice alabilirsek, hem yurtdışı bankalarda değerlendirdiğimiz kendi kaynaklarımızı, hem de yurtdışından özellikle Körfez'de biriken fonlardan Türkiye'ye çekebilmek anlamında önemli bir başarı elde edeceğimizi düşünüyorum" diye konuştu. Hazine'nin varlıkları bir araya getirerek, o varlıklardan varlığa dayalı menkul kıymet üreterek, kiraya dayalı kıymetlerden kira sertifikası çıkararak, yani faiz ihtiva etmeyen bir enstrüman oluşturarak yapması gerektiğini anlatan Nacar, "Uluslararası platform da bunu bekliyor" dedi. Nacar, şöyle devam etti: "Olumsuz siyasi gelişmelerin ve ekonomik daralmanın olduğu bir dönemde Hazine'nin çalışmalarını daha da hızlandırması lazım. Çünkü, Hazine'nin kaynağı ihtiyacı olacak. Kaynağa ihtiyacı olacaksa da, şu anda dünyadaki dalgalanmadan en az etkilenen Körfez ülkelerinden fon elde etmek için tabii ki bunu hızlandırması lazım." Türkiye'de günümüz bankacılığının hem kurumsal hem bireysel bankacılık anlamında ihmal edildiğini, mortgage krizi olmasaydı, Türkiye'de bugün bireysel bankacılığın kurumsal bankacılık tarafına yaklaşmış olacağını kaydeden Nacar, kriz ve beklentiler nedeniyle Türkiye'deki konut satışlarının yavaşladığını hatta durma noktasına geldiğini belirtti. Kredilerin de zayıfladığını dile getiren Nacar, "Gelen yabancı bankalar tüketimi mi finanse edecek, yoksa kurumsal kredi mi verecek. Türkiye'nin ihtiyacı olan kurumsal ve bireysel bankacılık. Günümüz bankacılığında ikisi de olmak zorunda. İnsana dayalı bankacılık ön plana geçmeye başladı. Ancak, bu finansal boyutun yanında, çevreye ve topluma duyarlı boyutun ön planda olacağını, 2023'e geldiğimizde bunu ön plana almayan bankaların başarılı olmayacağını düşünüyorum. Sosyal sorumluluk ilkesi bundan sonra çok hızlı şekilde gündeme gelecek" diye konuştu. Fonları bölgesinde kullandırıyoruz Katılım bankaları olarak topladıkları fonların tamamen reel sektöre aktardıklarını söyleyen Nacar, katılım bankaları olarak Türkiye'nin yüzde 95'inde olduklarını dile getirdi. Nacar, topladıkları fonları bulunduğu bölgede kullandırdıklarını belirterek, şöyle konuştu, "Bizim için en önemli çevre, o çevrede toplanan fonların, mevduatın, tasarrufların o bölgede kulandırılması. Biz bunu sosyal sorumluluk olarak telakki ediyoruz. Zor da olsa, batma riski de olsa o bölgede topladığımız fonları oralarda kullandırıyoruz. 2023'e geldiğimizde sosyal duyarlılığı yüksek olan, bireysel ve kurumsalı çok iyi kullanabilen, alternatif dağıtım kanallarını, teknolojiyi iyi kullanan, bankalar ön planda olacak." Kredileri kesmek ayağımıza kurşun sıkmak gibi Nacar, katılım bankalarının en krizli, en kritik, en dalgalı dönemde dahi kredi kullandırmak mecburetinde olduklarını dile getirdi. Nacar, "Topladığımız kaynakları mutlaka kullandırmalıyız ki, bize yatırılmış olan mevduta bir kâr payı verelim, biz de onun üzerinden payımızı alabilelim. Bizim sistemimiz en kritik dönemde dahi kaynakları kullanma üzerine dizayn edilmiş bir yapı. Ne zaman ki, yatırım araçları söz konusu olursa o zaman böyle bir şey düşünebiliriz. Böyle kriz dönemlerinde müşterilerimizin, sanayi ve ticaretin kredilerini daraltmak, kesmek, bizim ayağımıza kurşun sıkmak gibi bir durum. öyle bir durum söz konusu olduğunda, bankacılık sektörünün yaşadığı krizi daha da derinleştiren bir yapı haline dönüşür" dedi. Katılım bankaları olarak bu dönemde kredilerini gözden geçirmediklerini, ancak krizden çok daha fazla etkilenebilecek sektörlere biraz daha dikkatli girdiklerini dile getirdi. Nacar, şuanda inşaat sektöründe bir talep daralmasının söz konusu olduğunu, daralma nedeniyle de konut kredisi yapamadıkları için o sektörün finansal desteğini vurguladı. Türkiye'nin belirsizlik dönemine girmesi ile, dünyadaki ekonomik krizin uzun vadede reel sektöre olumsuz yansıyacağına söyleyen Nacar, yaşanan daralmanın takipteki kredileri artıracağını bunun da bankaların karları üzerinde negatif bir etki yapmasını beklediklerini ifade etti.