Üretici, prim desteklerinin açıklanmasını bekliyor

İZMİR - Yeni ekim sezonu öncesi, üreticiler önlerini görebilmek için 2007 yılı pamuk, zeytinyağı, soya, kanola, ayçiçeği ve mısırda destekleme primlerinin bir an önce açıklanmasını ve ödemelere başlanmasını istedi. Üreticiler, prim miktarları belirlenirken, piyasa koşulları ve maliyetlerin dikkate alınması uyarısında bulundu. İthalat baskısı ve kuraklık nedeniyle zor dönemler geçiren pamuk üreticisi, üretimini devam ettirebilmek için prim desteğine ihtiyaç duyuyor. Zeytinyağında AB'de uygulanan prim sisteminin Türkiye'de de hayata geçirilmesi istenirken, ayçiçeğinde ise üretimin devamının prim miktarına bağlı olduğu belirtiliyor. Zeytinyağında AB'deki prim desteği getirilsin Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, üreticinin primle desteklenmesi gerektiğini belirterek, primde AB'nin uyguladığı sisteme geçilmesi gerektiğini vurguladı. Çetin, "Bir kilogram üründen üreticinin ne kadar kazanması gerektiğine yani hedef fiyata ve ürünün piyasa fiyatına bakılıyor. Aradaki fark prim olarak üreticiye veriliyor. Bu sistemin bazı kriterleri var. İspanya'da bu sistem uygulanıyor. Bunlar çok zor uygulamalar değil" dedi. Zeytinciliğe devletin destek olduğunu, dünya ikinciliği hedefi konduğunu dile getiren Çetin, bunun için yan argümanlarla sektöre destek olmak gerektiğini, bu gerginliğin üreticide bıkkınlık yarattığını kaydetti. Ayçiçeği primi 25 YKr olmalı Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Refet Sezen de, yağlık ayçiçeği priminin en az 25 YKr olması gerektiğini bildirdi. Aksi halde üreticinin ayçiçeğini ekmemeye devam edeceğini vurgulayan Sezen, "Türkiye'de büyük bir bitkisel yağ açığı var. Bunun kapatılması için primin en az 25 YKr'ye çıkarılması gerekiyor. Aslında üreticinin hak ettiği miktar 30 YKr'dir. Ancak şu an bunun ödenemeyeceğini biliyoruz. Ayçiçeği ekimi en geç 15 gün içinde başlayacak. Bu nedenle primlerin açıklanması ve en kısa zamanda ödenmeye başlaması gerekiyor" diye konuştu. Prim desteğiyle ithalatın önüne geçilebilir Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Basri Özçoban, pamuk priminin en kısa sürede açıklanması gerektiğini belirterek, primin 50 YKr'den az olmaması gerektiğini savundu. Primin daha düşük olması halinde Türkiye'nin bu sezon 1 milyon 300 bin ton pamuk ithal etme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını vurgulayan Özçoban, "Türkiye pamuk üreten ülke olmaktan gittikçe uzaklaşıyor. Türk pamuğu yakında sadece yama pamuk olacak. Bir yıl boyunca üretilmeyen pamuk fabrikalar tarafından da makbul pamuk olarak görülmez" dedi. Üreticinin yeni sezon için hazırlıklara başlamak üzere olduğunu söyleyen Özçoban, "Üretici tarlaya girmek üzere. Ekeceği ürüne göre hazırlıklarını yapacak. Ancak çiftçi şu an şaşkın. Ne yapacağını bilemiyor" diye konuştu. "Düşük fiyatlı ürüne yüksek prim verilmeli" İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Kesen ise, prim desteğinin açıklanmaması nedeniyle bu sıkıntıyı özellikle pamuk üreticisinin çok yoğun yaşadığını belirterek, "Prim miktarları belirlenirken de piyasa fiyatları ve maliyetler dikkate alınmalı. Fiyatları düşük olan ürünlerde daha yüksek prim oranları belirlenmeli" dedi. İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Barış Kocagöz de, pamuk primi ile ilgili Ankara'dan gelen haberlerin iç açıcı olmadığını, 2006 yılı pamuk priminin bu yıl da uygulanacağı yönünde duyumlar aldıklarını bildirdi. Kocagöz, "Kimseye danışmadan böyle bir karar vermek doğru değil. Prim belirlenirken enflasyon oranı da göz önüne alınmalı. Umarım bu yanlıştan dönülür ve prim miktarı artar" dedi.