Üretim durma noktasında, çocuklar ithal oyuncaklarla oynuyor

Üretim durma noktasında, çocuklar ithal oyuncaklarla oynuyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası markalar açısından gelecek vaat eden Türkiye oyuncak pazarı, yerli imalatçılar açısından zorlu bir süreçten geçiyor. Bugün 500 milyon dolarlık cirosal hacme ulaşan pazarın yüzde 80'ini ithal oyuncaklar oluşturuyor. İthalatın da yüzde 80'den fazlası başta Çin olmak üzere Uzakdoğu'dan geliyor. Sektörden derlenen açıklamalar, imalatçı sayısındaki azalmaya karşılık Türkiye oyuncak sektörünün pazarlama-satış alanında daha kurumsal bir yapıya doğru gideceğini gösteriyor. Üretim durma noktasına geldi Yaklaşık 20 yıldır oyuncak imalatı yapan Doğan Oyuncak'ın ortaklarından Mehmet Doğdu'ya göre sektörde kaliteli imalat yapan firma sayısı 10'u bulmuyor. Özellikle Çin'den gelen oyuncaklar nedeniyle iç piyasada üretimin durma noktasına geldiği sonucuna katılan Doğdu, resmi rakamların dışında önemli oranda kaçak oyuncaklar getirildiğini de belirtti. Uzakdoğu'dan yapılan ithalatın yanında iç piyasadan kaynaklanan sıkıntıya da dikkat çeken Doğdu, "Direkt topu Çin'e atmak doğru değil. Firmalarımız kendini yenilemiyor, kaliteye yatırım yapmıyor. Bu da rekabette firmaları zorluyor" dedi. Doğdu, kısa vadede imalat ayağında gelişmeler beklediklerini de dile getirdi. Pazarlama kanalı değişiyor Türkiye oyuncak pazarının cirosal büyüklüğünün 500 milyon dolara ulaştığını açıklayan Oyuncakçılar Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Alioğlu, son 5 yılda pazardaki en büyük değişimi toptancıların aradan kalkması olarak yorumladı. Önceden oyuncakların pazarlarda ve işporta tezgahlarında bol miktarda satıldığını kaydeden Alioğlu, bugün ise alışveriş merkezleri içinde perakende oyuncak mağazalarının sahneye çıktığını söyledi. Uluslararası markalar için cazip pazar Dünya ve Avrupa ortalamasına bakıldığında Türkiye'de oyuncak tüketiminin çok düşük olduğunu söyleyen Ahmet Alioğlu, bunun nedenini de ekonomik şartlara bağladı. Çocuk başına oyuncak harcamasının Türkiye'de 10 dolar olduğunu kaydeden Alioğlu, "Bu bizim için yeterli bir rakam değil. Avrupa ülkelerine ve ABD'ye baktığımız zaman bunun yılda çocuk başına oyuncak tüketimi için harcanan paranın 250 dolar civarında olduğunu görebiliriz" dedi. Türkiye'deki oyuncak tüketiminin dünya ortalamasının çok altında olduğunu söyleyen Birlik Oyuncak'ın sahibi M. Rahmi Solak da, "Bu nedenle Türkiye'de büyük bir potansiyel var. Dünya markaları için Türkiye iyi bir pazar" dedi. Uluslararası Çocuk Çarşıları AŞ Başkan Yardımcısı Murat Beyazıt da Türkiye pazarının uluslararası markalara çok cazip geldiğini söyledi. Beyazıt, "Ülkemiz genç nüfusu, işgücü ve coğrafi konumu nedeniyle önemli bir potansiyel vaat ediyor" diye konuştu. Dünyada ve Türkiye'de oyuncak sektörü . Dünya oyuncak pazarının büyüklüğü 55 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. . Çin, dünya oyuncak pazarında yüzde 65'lik bir paya sahip. . Türkiye oyuncak pazarının cirosal hacmi 500 milyon dolar civarında. . Türkiye oyuncak pazarında Çin'in payı yüzde 80'leri buluyor. . Çocuk başına yıllık oyuncak harcaması ABD ve Avrupa'da 250 dolar, Türkiye'de ise 10 dolar. . Türkiye oyuncak pazarındaki firma sayısı binlerle ifade ediliyor, ancak kaliteli imalat yapan büyük üreticisi sayısı 15'i geçmiyor. Pazardaki oyuncakların yaklaşık yüzde 80'i ithal. . 2007 yılında Türkiye pazarına giren 100 ithal oyuncaktan 92.7'si Uzakdoğu'dan geldi. . Türkiye oyuncakta 2007 yılında 200 milyon dolarlık ithalat, 35 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. .Üretici Doğdu: Sürümden kazanmanın yollarını arıyoruz Oyuncak pazarında birçok imalatçının üretimini durdurma noktasına geldiğini söyleyen Doğan Oyuncak'ın ortaklarından Mehmet Doğdu, maliyetlerin de imalatçıları zorladığını belirtti. "Buna rağmen biz kendimizi yeniliyoruz, mücadele ediyor, sürümden kazanmaya çalışıyoruz" diyen Doğdu, artık para kazanma döneminin geride kaldığını söyledi. Doğdu, "Uzakdoğu ile rekabet etmek istiyorsak kaliteli ürün yapmak zorundayız. Çünkü Çin, bu sektörde büyük oyuncu. Eskiden 100 bin tane ürün yapan çok para kazanıyordu, artık bunu yakalayamayan piyasadan çekiliyor" dedi. İç piyasada da disiplin bulunmadığından şikayet eden Doğdu, piyasada binlerce firma bulunduğunu, ancak bunlardan en fazla 10 tanesinin kaliteli üretim yaptığını kaydetti. Bugün nihai ürün ithalatının cazibesini yitirdiğini, bu işi ilk yapanların yüzde 200'lere varan oranda kazanç elde ettiğini dile getirdi. İthalata yeni başlayan küçük firmaların kazanç elde etmelerinin çok zor olduğunu söyleyen Doğdu, "İmalat sektörü kısa vadede çok önemli bir noktaya gelecektir. Kaliteli ürün çıkaran, yenilik yapan pazarda belirli noktalara gelecek" dedi. . İthalatçı Solak: Çin sayesinde fonksiyonel oyuncaklarla tanıştık İthalattan önce Türkiye'de çok ciddi bir oyuncak pazarı bulunmadığını söyleyen Birlik Oyuncak'ın sahibi M. Rahmi Solak, "Türkiye'de basit, düz oyuncaklar üretiliyordu. Fonksiyonlu oyuncaklar yoktu. İthalatın önünün açılmasıyla Uzakdoğu'dan gelen çok fonksiyonlu oyuncaklar, piyasanın gelişimini sağladı. Dolayısıyla basit oyuncak üreten bir takım imalatçılar kapanmak zorunda kaldı" dedi. Oyuncak pazarının Çin ürünlerinin istila etmesi gibi bir bakış açısına katılmayan Solak, "İthalat yerli oyuncağa fayda sağladı. Fonksiyonlu oyuncakta başarı şansımız zaten yok. Fonksiyonsuz ürünlerin de gelmesine gerek yok" dedi. İç pazarda güçlü imalatçı sayısının zaten çok az olduğunu söyleyen Solak, kendilerinin de 1990 yılında ithalata başladığını, 1996'da ise imalattan çekilerek fonksiyonlu oyuncaklara yöneldiklerini belirtti. Kendilerine has ürünleri Çin'de fason olarak ürettirdiklerini aktaran Solak, şöyle devam etti: "Bundan sonrasında ya markalı ürün pazarlayan ya da kendi markasını yaratan, yani sanayici olan ayakta kalır. Pazar yavaş yavaş markalı ürünlere kayacak." . Perakendeci: Beyazıt: Oyuncak artık mağazalarda satılıyor Oyuncak pazarının son 5 yılına bakıldığında ciddi bir gelişim yaşanmadığını söyleyen Uluslararası Çocuk Çarşıları AŞ Başkan Yardımcısı Murat Beyazıt, ancak satış noktalarında bir çoğalma olduğunu belirtti. Bu durumun da firmaların perakendeye yatırım yapmalarından kaynaklandığını dile getiren Beyazıt, "Ayrıca hipermarketlerin artışı ile oyuncak satış noktaları adetsel olarak artış gösteriyor. Ürün çeşitliliği ve kalite açışından gelişmiş pazarlardaki değişim sürecini Türkiye'de gözlemleyemiyoruz. Yapısal anlamda sektörde gerekli sermaye birikimi veya reklam harcamalarının çok az olmasından dolayı Toyiki hâlâ sektörü, iş süreçleri açısından üretici ve tedarikçilerini eğitmeye, disipline etmeye devam etmekte ve hacim olarak artarak büyümeyi hedeflemektedir" dedi. 'Herşey çocuklar için, çocuklar için herşey' sloganıyla çalıştıklarını ifade eden Beyazıt, "Görsel mağazacılık ve promosyonlarımız da dahil olmak üzere ülkemizde her ailenin rahatça alışveriş edeceği çağdaş, modern bir ortamda en çok çeşidi, uygun fiyat seçenekleri ile bulabileceği mağazalarımızı, sermaye gücümüzün yettiği kadar Türkiye'nin her köşesine taşımaya çalışacağız" dedi. Toyiki'nin Türkiye'nin en ucuz çocuk ihtiyaçları perakendecisi olma vizyonuyla hareket ettiğini söyleyen Beyazıt, marka bilinirliği açısından yüzde 21 ile pazar lideri olduklarını savundu.