X-Line Fashion, Vercase'nin mono mağazasını Türkiye'de açacak

İSTANBUL - Karadeniz Bölgesi'nde yaptığı inşaat yatırımları ile tanınan Samsun İnşaat'ın sahibi İsmail Dirican, tekstilde de hızlı ilerliyor. Aynı zamanda Mi Tekstil'in sahibi ve Doruk Deri'nin ortaklarından olan Dirican, kurduğu X-Line Fashion şirketi ile de dünyanın saygın markalarından John Richmond, John Galliano ve Versace'ın distribütörlüğünü yürütüyor. Şirket, Türkiye'de Versace'nin mono (tekli ürün) mağazasını açmaya hazırlanıyor. İsmail Dirican, geçtiğimiz haftalarda hizmete giren Nişantaşı City's'de ilk mağazasını açtı. Dünya modasını belirleyen uluslararası markalar arasında yer alan İtalyan John Galliano ile birlikte John Richmond'u mono mağaza sistemiyle Türkiye'de ilk defa satışa sunduklarını söyleyen Dirican, "Sırada Versace var. Bunu da önümüzdeki günlerde müşterilerimizle buluşturacağız" dedi. Antalya'da mağaza 2010'da Türk tekstil sektöründe yeni açılımlar olduğuna dikkat çeken Dirican, şunları dile getirdi: "Türkiye'nin moda merkezi olarak bilinen ve tüm dünyada Türk modası denince akla gelen ilk yerin Nişantaşı olduğu için mağazalaşmayı City's'de başlattık. Bundan sonra diğer alışveriş merkezlerinde bu 3 markayı da açmayı planlıyoruz. Bunun dışında Bağdat Caddesi'nde 2009 yılında, Antalya'da da 2010 yılında bu markaların mağazalarını açmayı planlıyoruz" dedi. İnşaat ile büyüdü tekstil ile yayılacak Türkiye'de ekonomik gelişimin modaya da yansıdığını dile getiren Dirican, asıl işlerinin inşaat olmasına rağmen tekstil yatırımlarına 10 yıl önce girmeye karar verdiklerini söyledi. Dirican, "Biz Karadeniz'de inşaat yatırımlarımızla tanınıyoruz. Şuanda hali hazırda devam eden 12 projemiz bulunuyor. Tekstile 1996-97 yıllarında Doruk Deri ve Mİ Tekstil ile girdik. Tekstil sektöründe o dönemde hızlı bir büyüme vardı ve buna kayıtsız kalamadık. Yani inşaat ile büyüdük, tekstil ile yayılacağız" diye konuştu. Hedef, dünya markası yaratmak Dünya genelinde ün sahibi olan bir marka yaratmayı amaçladıklarını söyleyen X-Line Fashion Genel Direktörü Yahya Pulat, bunun için yoğun bir çalışma içinde olduklarını kaydetti. Pulat, "Bu markaya 'made in Turkey' damgası atacağız. Marka ismi şu anda sır. Bu ürünümüzü Türkiye genelinde açacağımız John Galliano, John Richmond ve Versace ile birlikte satacağız. Bunun için 4-5 milyon dolarlık bir yatırımımız olacak. Kendini Türk markası olarak tanıtan firmalar gibi Çin'de değil, Türkiye'de üreteceğiz. Ancak asıl hedefimiz tabii ki önce Avrupa ve ABD olacak" dedi. Bu markanın kendi özel mağazaları da olacağını ileten Pulat, "Sadece Türkiye genelinde 25 mağaza açarak geniş bir ağa sahip olacağız. Bu markayı da yıllık 1 milyon parçalık ürün satışıyla sunacağız" dedi. Almanlar'a göre ihtiyaç Türkler'e göre moda Modanın ekonomisi olmadığını söyleyen Yahya Pulat, Türkiye'de refah seviyesi biraz artınca giyimin ön plana çıktığını söyledi. "Sadece elit kesime değil, maaş alan orta kesime, memura da hitap ediyoruz" diyen Pulat, taksitli satışları bulunduğu için insanların markalı ürünlere kayıtsız kalamadığını belirtti. Pulat, şöyle devam etti: "Ürünlerde 499 YTL'den başlayan denim koleksiyonu 3 bin 500 YTL'ye varıyor. Klasik ürünlerimizin fiyatları ise 9 bin YTL ile 15 bin YTL'ye arasında değişiyor. Bu fiyatlara normalde araba alınır gözüyle bakılıyor. Ancak ilginç müşteri profillerimiz oluyor. C segmentinden ilgi biraz daha yoğun. Almanlar giyime ihtiyaç, Türkler ise moda olarak bakıyor. Bu durum dünya devlerinin Türkiye'ye olan ilgisini daha da artırıyor." Samsun'a 50 milyon dolarlık hastane İstanbul merkezli Medical Park Hastaneleri ile ortak bir projeye girdiklerini açıklayan İsmail Dirican, "Geçtiğimiz yıl Medical Park ile Samsun'a Karadeniz'in en kapsamlı özel hastanesini yapmak için çalışmalara başladık. İnşaatına devam ettiğimiz proje, 20 katlı yüksekliğiyle bölgenin en büyük yapılarından" dedi. Hastanenin isminin Samsun Medical Park olacağını bildiren Dirican, şöyle devam etti: "Hastaneyi 19 Mayıs tarihinde hizmete açmak istiyorduk ancak biraz gecikme oldu. Temmuz ayında bölge halkına hizmete başlayacak. Bu hastanenin yüzde 50 payı bize ait. Çernobil sonrası kanserle tanışan Karadeniz Bölgesi, yaklaşık 20 yıldır mücadele veriyor. Bu nedenle özellikle kanser tedavisi için cihazlar getirdik. 250 yatak kapasiteli, toplam 50 milyon dolara mal olacak hastanenin sadece 10 milyon doları teçhizata harcanacak. 550 kişiye de istihdam yaratacak."