Yabancı yatırımcıdan "yatırıma devam" mesajı

Yabancı yatırımcıdan "yatırıma devam" mesajı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı için bir araya gelen uluslararası şirketlerin üst düzey yöneticileri, son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin, Türkiye'ye yönelik politikalarında bir değişikliğe yol açmadığını belirttiler. Danone Başkan Yardımcısı Jacques Vincent, Türkiye'de yeni bir fabrika açacaklarını kaydederken, Mango Başkanı Isac Andic Ermay da "Her geldiğimizde hemen hemen tüm ev ödevleri yapılmış oluyor. Türkiye'de mağaza sayımızı artıracağız" diye konuştu. Dünya genelinde toplam 755 milyar dolar ciroya sahip 19 uluslararası şirketin üst düzey yöneticilerinin İstanbul'da bir araya geldiği 5'inci Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı dün 0rtaköy Four Sesons Otel'de gerçekleştirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan toplantıda, çok uluslu şirketlerin üst düzey yöneticilerine, "İstikrar sürecek, bize güvenin" mesajı verirken, yabancı şirket yöneticileri, yatırıma devam edeceklerini açıkladı. Danone yeni fabrika açacak Toplantı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Danone Başkan Yardımcısı Jacques Vincent, Türkiye'de yüzde 10 büyüme hedeflediklerini ve 2010 yılına kadar faaliyete geçmesi planlanan bir fabrika açmak istediklerini bildirdi. AKP'ye yönelik kapatma davasının Türkiye�ye yönelik politikalarında bir değişiklik yaratmayacağını dile getiren Vincent, "Biz buradayız, her şey oldukça iyi gidiyor. Siyasette her zaman iniş çıkışlar olabilir. Politikamızı değiştirmiyoruz ve uzun vadeli bakıyoruz" dedi. Vincent, Türkiye'nin IMF ile yola devam edip etmemesinin kendileri için önemli olmadığını ifade etti. Toyota: İstikrarlı bir hükümete ihtiyacımız var Toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Toyota Motor Avrupa Başkanı Tadashi Arashima, hala gelişmekte olan bir ülke olan ve geniş bir genç nüfusa sahip bulunan Türkiye'yi, Rusya gibi hızlı büyüyen pazarlarla aynı kategoride değerlendirdiklerini, Türkiye'nin kendileri için büyük fırsatlar barındırdığını kaydetti. Arashima, şu an için Türkiye'de yeni bir yatırım ve büyüme planları bulunmadığını aktararak, siyasi istikrarsızlığın bu kararlarındaki etkisine ilişkin olarak, "Yatırımlarımızı her zaman uzun vadeli bir bakış açısıyla gerçekleştiririz. Zaten büyük bir fabrikamız var. 3 bin 500 kişiye istihdam sağlıyoruz. Politikalarımızı kısa vadeli siyasal istikrarsızlıklara göre değiştirmemeliyiz. Ancak elbette, istikrarlı bir hükümet ve istikrarlı ekonomik politikalara ihtiyacımız var" şeklinde konuştu. Lojistik maliyeti daha verimli olmalı Bu siyasi belirsizliğin kısa vadeli olmasını umduklarını dile getiren Arashima, Türkiye'nin Avrupa'nın otomotiv üretim merkezi olma düşüncesine ilişkin olarak, şöyle konuştu: "Daha fazla büyümek için daha fazla tedarikçi temeline ihtiyacımız var. Hala parçaların yaklaşık yüzde 50'sini diğer Batı Avrupa ülkelerden getirmek zorunda kalıyoruz. Yerel tedariğin oranını artırmamız lazım. Aynı zamanda lojistikte de gelişme sağlanması lazım. Türkiye'de ücretler göreceli olarak daha düşük ama pazardan çok uzakta. Bu nedenle lojistiğin maliyetini daha verimli hale getirmemiz gerekir. Daha iyi limanlar, demiryolu ve karayolu sistemleri gerekli." Arashima, petrol fiyatı artışlarının otomotiv sektörüne ciddi ölçüde etki ettiğini, Toyota'nın satışlarında bu sene yüzde 30 azalma olabileceğini tahmin ettiklerini belirterek, yükselen piyasaların satışlara belli bir katkı yaptığını ancak bütün düşüşü telafi edemeyeceğini söyledi. Mango: Asıl belirleyici olan küresel resesyon Mango Başkanı Isac Andic Ermay, AK Parti hakkındaki kapatma davasına ilişkin olarak, yatırımcıları asıl olarak bu tür meselelerin değil, küresel ekonomideki resesyonu etkilediğini kaydetti. Mango'nun Türkiye'de geçen sene 80 milyon avro civarında ciro elde ettiğini, bu yıl 100 milyon avroya ulaşmayı beklediklerini ifade eden Ermay, her yıl yaklaşık 8 mağaza açtıklarını, şu anda 34 mağazaları bulunduğunu, bu yıl 42-44 mağazaya ulaşacaklarını düşündüğünü dile getirdi. Ermay, her sene Yatırım Danışma Konseyi toplantısına geldiklerini belirterek, "Yılda bir kez geliyoruz. Her geldiğimizde hemen hemen tüm ev ödevleri yapılmış oluyor. Hemen hemen diyorum çünkü her şeyi yapmak mümkün değil ve kimse de mükemmel değil. Toplantıların ve ev ödevlerinin sonuçlarından çok memnunuz" dedi. Ermay, "Türk ekonomisinin zayıf noktaları nedir?" sorusu üzerine, zayıf noktaların tüm ekonomilerde olduğunu çünkü petrol fiyatı bu kadar arttığında, dünyadaki hemen hemen bütün ülkelerin bu sorunla karşı karşıya bulunduğunu ifade ederek, bugün problemin ilk olarak ABD'deki resesyon ve petrol fiyatının artışı olduğunu dile getirdi. Arcelor Mittal: Erdemir satılırsa ilgileniriz Arcelor Mittal Yönetim Kurulu Üyesi Christophe Cornier, Ereğli Demir ve Çelik T.A.Ş'nin (ERDEMİR) şu anda satılmadığını, eğer bir gün satılırsa ilgileneceklerini bildirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cornier, Ukrayna'dan yarı mamul ürün getirdikleri için bu alandaki gümrük vergileri nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Arcelor Mittal'in İMKB'deki ERDEMİR'in yaklaşık yüzde 25 hissesini satın aldığını söyleyen Cornier, "ERDEMİR'de iyi bir gelecek görüyor musunuz?" sorusuna, "Evet, kesinlikle" şeklinde cevap verdi. Cornier, ERDEMİR'in satın alınması konusunda, "Şu anda satılmıyor. Eğer bir gün satılırsa, ilgileniriz" dedi. İMKB'de daha fazla ERDEMİR hissesi toplamayı planlayıp planlamadıklarının sorulması üzerine Cornier, "Eğer böyle bir şey yaparsak çağrıda bulunmak zorunda kalırız. Ancak şu an için böyle bir şeye karar vermiş değiliz" diye konuştu. Türkiye'de başka yatırım fırsatlarıyla ilgilenip ilgilenmedikleri konusunda ise Cornier, her zaman fırsatları araştırdıklarını söyledi. Cisco: Siyasi gelişmeler cesaretimizi kırmadı Cisco Başkan Yardımcısı Mohsen Moazami de siyasi gelişmelerin Türkiye'deki yatırımlar için cesaretlerini kırmadığını söyledi. Türkiye'de kısa vadede yüzde 35'in üzerinde büyüme hedeflediklerini kaydeden Moazami, iki yıl önce başlattıkları 200 milyon dolarlık yatırımı sürdürdüklerini ifade etti. Türkiye'nin Cisco için önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Moazami, sektördeki büyüme oranının ümit vadettiğini dile getirdi. Moazami, PC'lerin ülke içinde yayılması için internet vergisinin düşürülmesi gerektiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan: Hedeflerden sapma yok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlığında yapılan Yatırım Danışma Konseyi�nin 5'inci toplantısında, çok uluslu şirketlerin üst düzey yöneticilerine, "İstikrar sürecek, bize güvenin" mesajı verdi. Erdoğan, küresel ya da ulusal belirsizliklerin hükümeti hedeflerinden saptırmayacağını belirterek, "Kısa, orta ve uzun vadedeki hedefleri yakalama noktasındaki kararlılığımız ilk günkü gibi devam edecektir" dedi. Erdoğan, "Küresel ya da ulusal belirsizlikler, hükümetimizi hedeflerinden asla saptırmayacaktır. Kısa, orta ve uzun vadedeki hedefleri yakalama noktasındaki kararlılığımız ilk günkü gibi devam edecektir. Mali disiplinden ve para politikalarından taviz vermeyeceğiz. yapısal reformları da aynı kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu. Türkiye'yi ulusal ve küresel ölçekte bir cazibe merkezine dönüştürdüğünü vurgulayan Erdoğan, "Yatırımcılar, girişimciler, özel sektör temsilcileriyle her fırsatta bir araya geldik. Önerilerini, eleştirilerini not ederek hayata geçirmeye çalıştık. Yatırım önündeki engelleri kaldırmak konusunda tarihi adımlar attık" dedi. Şimşek: İspanya ve İtalya'dan hızlı büyüdük Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, YDK 5. toplantısında Türkiye ekonomisiyle ilgili yaptığı sunumda, "1982-1986 döneminde gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) bazında yıllık ortalama yüzde 5,3 büyüyen Türkiye, bu rakamı 2002-2007 döneminde yıllık ortalama yüzde 6,7'e çıkardı" dedi. Bakan Şimşek, Türkiye'nin reel GSYH büyümesinin, 2002 yılından itibaren geçen yıla kadar Macaristan, Polonya, İspanya, Portekiz ve İtalya'nın üzerinde olduğunu vurguladı. Şimşek, cari işlemler açığının, enerji fiyatlarının etkisi hariç, geçen yıl GSYH'ye oranının yüzde 2,7'de kaldığını, enerji fiyatları dahil edildiğinde ise bu rakamın yüzde 5,7'ye yükseldiğini söyledi. Bakan Şimşek, Türkiye'nin geçen yıl cari işlemler açığının GSYH'ye oranının, Letonya, Bulgaristan, Sırbistan, Estonya, İzlanda, Romanya, Bosna Hersek, Litvanya, Moldova, Hırvatistan, Arnavutluk, Güney Afrika ve Belarus'un altında kaldığını da vurguladı.