Yapısal değişikliklerin yaşandığı pirinç piyasasında, fiyat artışları sürecek / Pirinçte ipler 'satıcıya' geçti

Yapısal değişikliklerin yaşandığı pirinç piyasasında, fiyat artışları sürecek / Pirinçte ipler 'satıcıya' geçti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyanın gündemine oturan ve özellikle Asya ülkelerinde toplumsal gerginlik kaynağı olan pirinç fiyatlarındaki artış, bu ürünün piyasasında yapısal değişimleri de beraberinde getirdi. Son 40 yıldır 'alıcının' şekillendirdiği piyasada artık ipler 'satıcının' eline geçti. Financial Times'da yer alan bir haber analize göre, pirinç pazarında güç dengeleri değişti. 1973-74 yıllarındaki petrol krizi hariç, son yıldır pirinç fiyatlarında sürükli bir düşüş hakimdi. Gelişmekte olan ülkelerde 1961 yılında hektar başına 1.7 ton olan pirinç üretimi 2006 yılında 4 tona kadar çıkmıştı. Ancak 'alıcı egemen' bu pazar, arz-talep dengesindeki değişime bağlı olarak fiyatların yükselmesiyle bu yıl satıcıların egemenliğine girdi. Analistler ve işlemciler, piyasanın artık satıcıların inisiyatifinde olması nedeniyle fiyatların orta vadede, tarihi zirvelerinin üzerinde seyretmeye devam etmesini bekliyor. Son 1 yıl içinde yüzde 70 artış gösteren pirinç fiyatlarının 2009 ve 2010 yıllarında da yüksekselişini sürdüreceği tahmen ediliyor. Mısır, buğday ve soya fasulyesi gibi homojen olmayan pirincin uluslararası piyasalarda 50'den fazla çeşidi 1500-600 dolar/ton aralığında işlem görüyor. Artışın pek çok nedeni var Pirinç fiyatlarının artmasının temelinde birçok neden bulunuyor. Bu nedenler şöyle sıralanabilir. . Olumsuz hava koşullarının hasadı etkilemesi . Nüfus ve gelirin arttığı ithalatçı ülkelerin talebinde meydana gelen artış . Stokların azalması ve uzun vadeli tarım yatırımlarının yetersizliği . Diğer gıda fiyatlarının da artması nedeniyle, ucuz gıdaya yönelme imkanı olmaması . Hindistan, Çin, ve Vietnam gibi üreticilerin, stoklarını korumak ve enflasyonu kontrol altına almak amacıyla ihracatlarına sınırlama getirmesi. . Bangladeş, Filipinler, Afganistan gibi ithalatçıların olumsuz etkilenmesi Asya ülkeleri 'bunalımda' Pirinç fiyatlarındaki artış Asya'da yarattığı sıkıntı ciddi boyutlara. Pirinç krizi neredeyse tüm Asya ülkelerinde hissediliyor: . Hindistan: Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük pirinç üreticisi hindistan'da nüfusun yüzde 65'nini başlıca yiyeceği pirinç. Başkentte geçtiğimiz yıl fiyat artışı yüzde 20 oldu. Gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonu 13 ayın zirvesine çıkarmasının ardından hükümet pirince ihracat yasağı getirdi. Yetkililer şu an için tüm nüfusa yetecek prinç stokunun olduğunu, ayrıca hindistan'ın komşu ülke bangladeş'e pirinç yarımı yapma taahhüdüne uymasının beklendiğini söylüyor. . Bangladeş: Fiyatlardaki artış nedeniyle bangladeş halkı, 1974 yılındaki kuraklıktan bu yanaki en kötü kıtlıkla karşı karşıya. son bir yıl içinde fiyatlar ikiye katlanırken, maaşlarda bu artışı telafi edecek bir zam yapılmadı. Ülkede binlarce yoksul ailenin günde sadece 1 öğün yemek yediği ve gelirinin yüzde 70-80'ini gıdaya harcadığı belirtiliyor. Ülkede pirinç fiyatlarının artmasında geçen yıl meydana gelen iki sel felaketi ve bir fırtına da etkili olmuştu. Hükümet halka pirinç yarımı yapıyor. Bangladeş, bon 6 ay içinde Hindistan'dan 4 milyon ton pirinç ithal etmek zorunda kaldı. . Filipinler: Daha önceleri pirinç üretiminde kendi kendine yetebilen Filipinler, 2007 yılında dünyanın en çok pirinç ithal eden ülkesi konumuna geriledi. Son 20 yıl içinde ülke, dikilebilir alanlarının neredeyse yarısını kentleşme nedeniyle kaybetti. Hükümet, stokların azalması nedeniyle Vietnam ve Tayland ile ithalat anlaşması yapmaya çalışıyor. Fiyat artışları nedeniyle ayaklanmalar baş göstermeye başladı. . Çin: BM Gıda Örgütü'ne göre, gelirleri arttığından bu .ana Çin halkı daha pirinç tüketmeye başladı. Çinlilerin öğünlerinde et ve süt ürünlerine kaydıkları belirtiliyor. Ancak gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan enflasyonun yarattığı toplumsal huzursuzluktan kaygı duyan hükümet, ihracatı sınırlayarak tüketciyi güvence altına aldı. Başbakan Wen Jiabao da, ellerinde 40-50 milyon ton stok bulunduğunu bildirdi. Çin, büyük ihracatçı olmamasına karşın, ihracat kısıntılarının, Kuzey Kore gibi Çin'den pirinç alan ülkelere darbe indirebileceği belirtiliyor. . Tayland: Uzun zamandır dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı. Henüz ihracatına kısıtlama getirmedi ve bu yönde adım atacağı yolundaki iddiaları reddediyor. Ancak, vadeli kontratlar yapan bazı pirinç işlemcileri fiyat dalgalanmalarından olumsuz etkilenmeye başladı. İhractaçılar, fiyatların yüksek olmasından çok istikrarlı olmasını tercih ettiklerini söylüyor. Ancak diğer yandan bazı pirinç tüccarlarının pirinci kazanç kapısı olarak gördükleri ve arzı kısarak fiyatları daha da yukarı itmaya çalıştıkları görülüyor. Bu nedenle hükümet, enflasyonu önlemek amacıyla sotklarından 2.1 milyon tonu piyasaya sürdü. Ayrıca hükümet, ihracatçıların en az 500 tone pirinç depolamasını öngören bir yasa çıkarmaya hazırlanıyor. . Japonya: Ülkede 2500 yıldır pirinç üretildiği tahmin ediliyor. Yönetim, pirinç ithal yerine çiftçilerine mali destek sağlıyor; çiftçileri piyasa fiyatının 4 kat üzerinde ödeme yapıyor ve ithalatı önlüyor. Gıda güvenliği büyük bir öneme sahip ve Japonya fiyatlar artsa bile pirinç alacak kadar zengin olmasına karşın, büyük bir pirinç stoku bulunduruyor.