Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve Fenerbahçe Asbaşkanı Mithat Yenigün:

4 Fenerli, Suudi Arabistan'da 1 milyar dolarlık iş yapacak ANKARA - 1974 yılında Diyarbakır'da taahhüt alanında faaliyetlere başlayan, aslen Mardinli olan Mithat Yenigün 'inşaat firması Ankara'da olur' diyerek Başkent'e taşınmış. 1982'de Yenigün İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi'ni kurmuş. 1988'e kadar Türk Hükümeti'nin NATO ile ilgili bazı projelerini almış. ABD Kara ve Hava Kuvvetleri'nin yüksek teknik özellikli projelerini yüksek kalite standartlarına uygun olarak tamamlamış. Bu işlerle adını 'NATO müteahhidi' olarak hafızalara yerleştiren şirket, bugün Türkiye dışında NATO'dan iş alan tek Türk müteahhit firması. İlk yurtdışı işine 1995'te Rusya'da başlayan şirket, bugün bölgede 500 milyon dolarlık işi yürütüyor. Sibirya'da 4 şehirde alışveriş merkezi, konut ve otel yapan Yenigün İnşaat, artık iş seçmeye başlamış. Şirketin Afganistan ve Irak'taki taahhütleri de devam ediyor. Irak-Erbil'de 2 yıl önce 20 milyon dolarlık kültür merkez projesi yapan şirket, şu anda da Süleymaniye'de bir Amerikan üniversitesinin rektörlük binasını yapıyor. Süleymaniye'deki projeyi tamamladıktan sonra Irak'ta kalmayı düşünmüyor. Irak yerine şirketin hedefinde Libya var. Yenigün İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün aynı zamanda Fenerbahçe Asbaşkanı. Zamanının yüzde 35'ini kulübe ayıran Yenigün, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Başkan Vekili Nihat Özdemir ve Genel İnşaat ile birlikte Suudi Arabistan'da bir şirket kurmuş. Suudlu ortaklarıyla birlikte bölgede araştırma yapıyorlar. Yenigün, 500 milyon-1 milyar dolar arası işlere teklif verebileceklerini belirtiyor. Bizde Yenigün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün ile yeni projelerini, hedelerini ve Fenerbahçe'yi konuştuk. NATO firmasıyız Ben aslen Mardinliyim. Diyarbakır'da yapı işlerinde kontrol amirliği yaptım. Askerlik görevimi yaptıktan sonra orada müteahhitliğe başladım. 1982 yılında Ankara'ya taşındık ve Yenigün İnşaatı kurduk. İlk işe 1974'te ilkokul inşaatı ile başladık. Bazı bayındırlık işleri yaptık. 1975-1976'da NATO işlerine başladık. 1980'lerde askeri binalar, cephanelikler, birliklerin ihtiyacı olan binaları yaptık. Türkiye'de NATO firması olarak tanınacak şekilde ağırlıklı olarak onlara iş yaptık. Rusya'da 500 milyon dolarlık iş yapıyoruz İlk yurtdışı işimiz 1995'te Rusya'daydı. Rusya Federasyonu'nun doğalgaz şirketi 'Gazprom' için Moskova'da inşa edilen 30 bin 750 metrekare inşaat alanlı 'Bilim ve Teknoloji Merkezi Binası'nı yaptık. Ödemelerde aksaklıklar olduğu için işi bitiremedik. 1998 yılında monotoryum ilan edince iş kaldı. Biz de 'Prestijimiz olsun' diye düşünerek işi zarara da olsa bitirdik. Sonra devam ederiz diye çekildik, Türkiye'ye geldik. Şu anda Rusya'da 500 milyon dolarlık işimiz var. Sibirya'da 4 şehirde alışveriş merkezi, konut ve otel yapıyoruz. Rusya'nın Omsk Şehri'nde İKEA yapacağız. İlk defa biz İKEA yapmış olacağız. 200 milyon dolarlık bir proje olacak. Biri 130 milyon dolar diğeri 80 milyon dolarlık iki tane de daha küçük alışveriş merkezi var. Otel projesinin değeri de 60 milyon dolar. 80 bin metrekarelik kapalı alanda konut yapıyoruz. 3 bloktan oluşan projenin sözleşmesi bugün yarın imzalanacak, 20 ay sonra konutları bitireceğiz. Rusya'da işler çoğaldı daha da çoğalacak. Biz artık iş seçer hale geldik. İşlerimizin yüzde 80'ini Rusya'da yapıyoruz. Dünyanın her tarafında Türk firmaları olarak biraz birbirimizi yiyoruz. Diyelim ki; bir işe teklif veriyoruz. İşverenle bir yıl önce çalışmaya başlıyorsunuz. 1 yıl sonra o iş sonuçlanıyor. Bu sürede bir Türk firması işe 'Ben de gireyim' diyor. Bu kez yüzde 15 kâr koyacaksanız onu yüzde 8'e indiriyorsunuz. Rusya'da işler anahtar teslim olduğu için bütün riskleri üzerinize alıyorsunuz. Demire yüzde 50 zam gelse o para sizden çıkıyor. 2008 ciromuz 250 milyon dolar Rusya, Afganistan, Polonya ve Irak'ta 2006 yılında ciromuz 40 milyon dolardı. 2007'de bu rakam 150 milyon dolara çıktı. Bu yıl 250 milyon doları aşar. Bundan sonra da Afganistan'da altyapıya devam ederiz. Libya'da altyapıya dönmek istiyoruz. Rusya'da bina işlerine devam ederiz. Orada iyi bir ekibimiz oldu ve referanslarımız iyi. Polonya'da NATO işi olursa yaparız. Aslında oraya fonlar çok geliyor, başka işler de oluyor. Samsun raylı sistemine teklif verdik 2002 yılından bu yana Türkiye'de ufak tefek işlerimiz oldu. Ama hangi işe girersek fiyatlarımız çok 'afaki' kalıyor. Türkiye'de 'biz' olarak durmamız gerektiğini düşünüyoruz. En son Samsun'da raylı sisteme Doğuş ve Siemens ile ortak teklif verdik. Şu anda tek işimiz 21.5 kilometre uzunluğu ile tek bir sözleşme ile ihale edilen en uzun hat olan Kadıköy-Kartal raylı toplu taşıma sistemi (ANADOLURAY). Orada ortaklığımız var ama iş yürümüyor. Ödeme yapılmayınca projede gecikme oluyor. Ankara-İstanbul hızlı trenin birinci etap ihalesine bir ortaklıkla girmiştik. İhalede en yüksek teklifi fiyat olarak biz verdik. Ama kaybettik. Biz birini alırız diye diğerine de girmemiştik. Onu da başkası alsın demiştik. Turizm yatırımlarımız devam edecek 1993'te Antalya Belek'te 131 bin metrekarelik bir arsa üzerinde bin yatak kapasiteli 5 yıldızlı Hotel Sun Zeynep yatırımını yaptık. Şimdi otelin arkasında golf sahası kuruyoruz. Golf turizminin Türkiye'ye çok şeyler kazandıracağını, nitelikli turisti çekeceğini düşünüyorum. İNTES adını değiştirerek doğru yaptı Türkiye'de birçok müteahhit türedi. Aslına bakarsanız İNTES ve Müteahhitler Birliği'nin üye sayısı 150 civarındadır. 20 tane de üye olmayan ama büyük firmaları sayarsanız dünyada bizi temsil eden firma sayısı bu kadardır. Ama müteahhitlik karnesi olan firma sayısı 200 bin civarında. Havaalanı yapanın, gökdelen yapanın yanında orduya fasulye satan da müteahhit olarak algılanıyor. İNTES doğru bir şey yapıp, adını 'inşaat sanayicisi' olarak değiştirdi. Ben birisiyle tanışırken 'Müteahhidim' demiyorum, 'Mühendisim' diyorum. Mecburiyetten o formatımı öne çıkarıyorum. Bir de şu var. Hanımları küçümsemek için söylemiyorum ama müteahhitlik dişi meslektir. Biz müteahhitler hep alttan alırız. 'Herkes en iyi bilir, biz en az biliriz' konumundan sıkılıyorum. Beğenmediğim işi yıktırıp yeniden yaptırırım 5 yıl önce çok başarılı bulduğum bir bürokrat olan TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, bizlere "Sakın ucuza iş almayın. Canınıza okurum. Hakkını verin" dedi. Daha sonra da bizlere iş vereceğini söyledi. Biz de iki üç yere teklif verdik. Baktık kalite çok bozuk. Müteahhitler batıyor. İş yapılacaksa kaliteli yapılması lazım. Ben inşaata gidince kontrol mühendisinden daha çok benden çekinirler. Çünkü para benden de gitse beğenmediğimi yıkıyorum. Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu, kalitenin önemli olduğunu, o malzemelerin kullanılması gerektiğini anlatamadık. Kandahar'da Los Angeles kalitesinde iş yapıyoruz Kandahar'a gidin. Los Angeles'ta yapılan kalitede iş yapıyoruz. Afganistan'da daha çok altyapı yapıyoruz. Çelik konstürksiyon hangarlar, pist, yol asfaltları yapıyoruz. Fransız gruplar 14 konutluk birim verdiler. NATO'nun ne ihtiyacı varsa onu yapıyoruz. Orada 120'si Türk olmak üzere 300 kişi çalışıyor. Yıllık ciromuz 40 milyon dolar civarında. Bu yıl o rakamı 45-50 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Afganistan'da hemen el altında bulunabilecek bir firma haline geldik. NATO üssü yaparken içeride risk yok ama maalesef bazen roket düşebiliyor. Şimdiye kadar bize rastlamadı. Gündüz uçuşlardan dolayı çalışamıyorduk. Gece ışıklandırmayla çalışıyorduk. Birkaç kez roket hedefi haline geldik. Dışarıda malzeme sevkiyatında sıkıntı oluyor. Bazı malzemelerimiz yolda kaldı. Bazıları kaçırıldı. Ama her tarafta risk var. Polonya'da NATO deneyimini kullandık Türkiye'de NATO firması olduk. NATO yatırımları son dönemde azaldı. En büyük yatırım Afganistan'a yapılıyor. Kandahar'da NATO üssü inşa ediliyor. 15 bin asker var. Onların ihtiyaçları var. Tahmin ediyorum orada daha 3-4 yıl yoğunluklu çalışırız. Kabil'de de NATO işi çok çıkıyor. Onlara da giriyoruz. Şu anda Polonya'dayız. Polonya, NATO'ya girecek diye orada bir firma kurduk. Biz önden gidelim ve deneyimlerimizi kullanalım dedik. Şimdi orada biz, METİŞ'in yan kuruluşu KAS ve CESAŞ ile birlikte, 45 milyon dolara askeri deniz üssü rıhtım yenileme işini yapıyoruz. İlk defa yurtdışında NATO işi almış bir firmayız. Daha önce Polonya'da ofis binaları yaptık. Satalım ya da kiraya verelim diye düşündük. 4 blok iş merkezi, bir blok ise otel projesine başladık. Toplam 200 milyon dolara yakın bir işti. 2001 krizine rastladık. Krediler kesilince 1 bloğu kendi paramızla bitirdik. Diğer üç bloğunda üç kat bodrumunu yapmıştık. Geçen yıl mart ayında orayı bir fona sattık. Süleymaniye'de ABD üniversitesi yapıyor Irak-Erbil'de 2 yıl önce 20 milyon dolarlık kültür merkez projesi yaptık. Zarar ettik. Merkezi hükümet zararımızın karşılanacağını söyledi. Paramızın çoğunu aldık ama yine de 2.5 milyon dolarlık alacağımız kaldı. Şu anda da Süleymaniye'de bir Amerikan üniversitesinin rektörlük binasını yapıyoruz. Türkiye'nin operasyon döneminde etkilenmedik. Çünkü kaçmadık. Kaçmayınca da şantiye yürüdü. Sadece birkaç gün sınırda malzeme sevkiyatında sorun yaşadık. Irak'a şu anda bakmıyoruz. Gelişmeleri bekliyoruz. Şu anda Kuzey Irak'ta bir şey yok ama garantisi de yok. Zarar etmemek için kâr marjını yüksek koymak lazım. Şu andaki donelerle başka iş almayı düşünmüyoruz. Ama üniversitenin gerisini alma imkanımız var. Irak yerine Libya'ya döneceğiz Libya ile ilgileniyoruz. Yurt binaları ve hastane inşaatına teklif vermiştik. Birisi için 15-20 gün içinde sözleşme imzalama ihtimalimiz var. Libya, bize daha iyi geliyor. Belki Irak'taki işi bitirip çıkacağız, oraya döneceğiz. Kuveyt'te bir iş yaptık. 4 yıl orada kaldık, yaptığımız iş küçüktü ve büromuzu kapattık. Katar'dan ve Bahreyn'den de çok Türk firması olduğu için, onlara rakip olmama adına çekildik. Aziz Yıldırım sayesinde ortaklık 7-8 ay önce yüzde 20'şer ortaklıkla Suudi Arabistan'da bir şirket kurduk. Limak, Aziz Yıldırım ve kardeşleri, biz ve Genel İnşaat birleşip, Suudi Arabistanlı bir firma ile ortak olduk. Suudi Arabistan altyapıyı işlerine milyar dolarlar harcıyor. Biz de bu işle ilgileneceğiz. Tahmin ediyorum, bu grup 500 milyon dolar-1 milyar dolar arasındaki işlere talip olur. Ortaklığın kurulması Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım sayesinde oldu. Suudi Arabistan'lı firma direkt başkanımızla irtibat kurmuş ve iş yapacak firma arıyormuş. Başkan'da bizi topladı. Şu anda büroda arkadaşlarımız araştırma yapıyorlar. Bu yıl bir iş alabilirsek, biz de buradayız diyerek, orada referansımızı yaparız. Belki ilk etapta bina işi olur. Önümüzdeki yıl daha büyük işler yaparız. Sektör yüzünü dışarı çevirsin Dünyada çok iş var. Organize olabilen, gerçekten teknik çalışan, tarifin tam anlamıyla müteahhit olan yurtdışına açıldığı takdirde iş yapar. Biz şimdi seçen durumuna geldik. Dışarıda müteahhit yetmiyor. Körfez'de, Türki cumhuriyetlerde, Rusya'da para fışkırıyor. Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerde de imkanlar var. Dolayısıyla sektör mutlaka yüzünü dışarıya çevirsin. Devlette o şekilde müteahhidini desteklesin. Teminat mektubu sıkıntısı varsa onu halletsin. Ülkeyi temsil edemeyen, beceremeyen müteahhidi göndermeyip elesin. Aksi takdirde bizim için kötü referans oluyor. Herkes nasıl tıp okumadan doktor, teknik üniversite okumadan mühendis olamıyorsa, müteahhit de olamasın. Enerjide kartı 2009'da bastırabiliriz İnşaat dışında enerji yatırımlarına girmeye niyetimiz var. Bu konuda geciktik. Ardahan ilinde hidroelektrik santral kurulması için iki başvuru yaptık. Bunlardan biri için üretim lisansı alındı. 4-5 megavatlık bir hidrolik olacak. Şimdi işi öğreniyoruz. Sonra büyüteceğiz. Hedefimiz 100 megavata çıkmak. Bu 2012'yi bulabilir. Eğer 2009'da ilk enerjimizi üretebilirsek biz de 'Enerjiciyiz' diye kart basacağız. Bu sektöre yabancı firma çok geliyor. Bizim enerjici olduğumuz bilinirse, belki gelenlerle ortak termik santral yapma imkanı olur. Bu alanda ufuk açık. Hayal kurma becerim yok nereye varacağımı bilmiyorum Diyarbakır'da çalışırken yılın neredeyse 200 gününü dışarıda geçiriyorum. Orada olduğunuz zaman birçok işe uzak oluyordum. Sonra NATO'dan iş alınca onay işlemleri için sık sık Ankara'ya geliyordum. Müteahhitlik yapmak için Ankara'da olmam gerektiğini düşünüp, işimi ve evimi Ankara'ya taşıdım. O nedenle geldik ama sorarsanız o zaman buralara geleceğinizi düşünüyor muydunuz? diye, şunu söyleyeyim; şu anda da nereye varacağımı bilemiyorum, hayal kurma becerim yok. Seyahat dönüşü önce büroya uğrarım Mesleğimi çok seviyorum. Eşim ve çocuklarım da bunu bilip, buna göre davranıyor. Seyahatlerden döndüğümde önce büroya uğrarım, notlarıma bakarım, çantamı bırakıp öyle eve giderim. Dolayısıyla mesleğimle mutluyum. Ama son 10 yıldır tahammülüm biraz azaldı galiba. İşler mi zorlaştı diye düşünmeye başladım. Bir idareye gittiğinizde size mantıklı bir gerekçeyle hak edişi kestiğini söylerse bir şey denilmez belki ama 'Yok kardeşim vermiyorum' derse olmaz. idarelerle el birliği yapmamız lazım. Kandahar'da emekli bir Alman general, 'Hiç kompleks duymuyorum, sizi kutluyorum. Zamanından önce iş bitiyorsunuz' dedi. Bu sözü bizde bir bürokrat kolay kolay söylemez. Fenerbahçe'ye zamanımın yüzde 35'ini ayırıyorum Biz 3 kardeşiz. Üçümüz de Haydarpaşa Lisesi mezunuyuz. Biliyorsunuz, Haydarpaşa Lisesi Fenerbahçe'nin altyapısı sayılır. 1980'lerde NATO işleri yaparken Aziz Yıldırım'la tanıştım. 1990'da ilk niyetlendiği zaman beraber girmeyi teklif etti. O dönemde kısmet olmadı. Sonra devam ettik. Ben şimdi yönetimde derneklerden sorumluyum. Fenerbahçe benim yüzde 35 zamanımı alıyor. Pek fazla kulübe gitmiyorum. Bu yıl merak etmeyin ligde şampiyon olacağız. Fenerbahçe 8 büyük takım arasına girdi. Bakarsınız öyle bir fikstür gelir ki, şampiyon oluruz. Bundan sonra da hep 8'in arasına girersek, Fenerbahçe hakikaten dikiş tutturdu denir. Yoksa hatıra olarak kalır bu çeyrek final ve 10 yıl konuşuruz. Mithat Yenigün'den satırbaşları "Rusya'da 500 milyon dolarlık iş yapıyoruz" "Rusya'nın Omsk Şehri'nde İKEA yapacağız. 200 milyon dolarlık bir proje olacak. Biri 130 milyon dolar diğeri 80 milyon dolarlık iki tane de alışveriş merkezi inşaatı devam ediyor. Otel projesinin değeri de 60 milyon dolar" "Rusya, Afganistan, Irak ve Polonya'da 2008 ciromuz 250 milyon doları aşar" "Kandahar'da Los Angeles kalitesinde iş yapıyoruz" "4 Fenerli Suud'da 1 milyar dolarlık iş bakacak" "Enerji sektörüne girdik. Hedefimiz 100 megavata çıkmak. Bu 2012'yi bulabilir. 2009'da ilk enerjimizi üreteceğiz ve biz de 'Enerjiciyiz' diye kart bastırabileceğiz." "Süleymaniye'de ABD üniversitesi yapıyoruz" "Polonya'da iki Türk ortağımızla askeri deniz üssü rıhtım yenileme işini yapıyoruz." "Beğenmediğim işi maliyetine bakmam yıktırıp, yeniden yaptırırım." "Irak yerine Libya'ya döneceğiz"