”Yıl sonunda global krizin etkileri azalacak”

Ernst&Young Vergi Bölümü Başkanı Çamlıca, 2010 yılında global anlamda bir toparlanmanın başlayacağını belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Ernst&Young Vergi Bölümü Başkanı Mustafa Çamlıca, bu yıl sonunda global krizin etkilerinin azalacağını ve 2010 yılında global anlamda bir toparlanmanın başlayacağını tahmin ettiğini bildirdi.

Mustafa Çamlıca, "Global Kriz İçin Uygulanan Teşvik Paketlerinde Vergi Politikalarının Rolü" başlıklı sunumunda, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütünün (OECD) Ekonomik Görünüm Raporuna göre, mali teşvik paketleri içerisinde vergi önlemlerinin, mali teşviklerin ekonomiye net etkisinin yüzde 56'sını oluşturduğunu belirtti.

Çamlıca, dünya ekonomisinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan gerçek anlamıyla ilk küresel durgunluktan çıkmak için güvenilir yollar ararken, giderek daha fazla sayıda ülkenin, toplam talebi canlandırmak ve şirketlere kredi akışını yeniden başlatmak için mali çalışmalar başlattığını söyledi.

"Bu sene sonunda global krizin etkilerinin azalacağını ve 2010 yılında global anlamda bir toparlanmanın başlayacağını tahmin ediyorum" diyen Çamlıca, hükümetlerin 2010 yılı içerisinde vergi gelirlerini artırmak amacıyla bazı politika değişikliklerine odaklanacaklarını ifade etti.

Mustafa Çamlıca, yaptıkları çalışma ile 24 büyük ülke tarafından uygulanan ekonomiyi canlandırmaya yönelik vergisel teşvik düzenlemeleri incelediklerini ve bu vergisel teşvik düzenlemeleri sonucunda ortaya çıkan fırsat ve risklerin değerlendirildiğini söyledi.

OECD'nin son tahminlerine göre dünya ticaretinin 2009 yılında yüzde 13,2 oranında, OECD ülkelerinin GSYH'nın da yüzde 4,3 oranında küçüleceğinin öngörüldüğünü dile getiren Çamlıca, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden birçoğunun bu krizin yol açtığı kötü gidişi durdurmak için üç ayrı alanda strateji ve politikalar geliştirdiğini kaydetti.

Teşvik paketleri

Çamlıca, bunlardan en önemlisinin ekonomiyi canlandırmaya yönelik mali teşvik paketleri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Ülkelerin ekonomiyi canlandırmaya yönelik politikaları, genel olarak kamu harcamalarının artırılması ve vergi mekanizmalarında bazı değişikliklere gidilmesi yönünde olmaktadır. Bu politikaların tümünün ortak amacı, iç talebi artırmak ve milli ekonomideki likidite ve para akışını güçlendirmektir.

Değişik ülkelerdeki vergi teşvik paketlerinde yer alan önlemler; amortisman uygulamalarındaki değişiklikler, kurum zararlarının ileriki yıllara taşınabilmesi ve cari yıl zararlarının geçmiş yıl karlarından mahsubuna ilişkin düzenlemeler, kurumlar vergisi oranındaki indirimler, Ar-Ge faaliyetleri için getirilen teşvikler ile dolaylı vergiler alanında yapılan değişikliklerden oluşmaktadır."

24 ülkeden 11'inin şirketlerin yatırımlarının amortisman sürelerini kısaltmaya yönelik uygulamaları hayata geçirdiğini, azalan bakiye yöntemini uygulamaya başladığını ya da amortisman oranlarını artırdığını ifade eden Çamlıca, Türkiye'nin ise ekonomik krizi azaltmak amacıyla amortisman uygulamasında bir değişiklik yapmadığı gibi belirli yatırımların maliyet bedellerinin yüzde 40'ı oranında imkan sağlayan yatırım indirimi uygulamasını da sona erdirdiğini belirtti.

Mustafa Çamlıca, Türkiye'nin bu ekonomik kriz ortamında mutlaka yatırım indirimi uygulamasına devam etmesi gerektiğini söyledi.

"Sektörel bazlı vergi indirimleri yeterli değil"

Çamlıca, Türkiye'nin ise 2006 yılında kurumlar vergisini yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirdiğini ancak, yaşanan bu ekonomik ortamda sektörel bazlı bazı indirimlerin yapıldığını ama bunların yeterli olmadığını savundu.

Global ekonomide daralmanın derinleşmesi ile şirketlerin araştırma ve geliştirme harcamalarını ciddi oranda azalttıklarını dile getiren Çamlıca, birçok ülkenin bu gelişmenin önüne geçmek için, Ar-Ge harcamaları için yeni vergi indirimleri getiren düzenlemeyi uygulamaya koyduklarını belirtti.

Çamlıca, genel trend vergi indirimlerinin oranlarını artırmak şeklinde olsa da bazı ülkelerde yeni vergi indirimleri getirmekte ya da bu indirimlerden doğan zararların geçmiş yıl karlarından mahsubuna imkan veren yeni uygulamaları devreye soktuğunu anlatarak, "Bu ülkelerden bir kısmı Ar-Ge faaliyetlerini özellikle KOBİ'ler için avantajlı hale getirmeye önem verdiği gözlemlenmektedir. Örnek olarak İrlanda'da yapılan ek Ar-Ge harcamaları için tanınan vergi indirim oranı yüzde 20'den 25'e çıkarılmıştır" diye konuştu.

Türkiye'nin Ar-Ge faaliyetlerini özendirme amaçlı yaptığı teşvik düzenlemelerini 12 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5746 Sayılı Kanun'la yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, yapılan bu düzenlemelerin diğer ülke teşviklerinden daha az özendirici yapıda olmadığını ancak, uygulamanın daha etkin hale getirilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Mustafa Çamlıca, 24 ülkeden 15 tanesinin mal ve hizmetlerin tüketicilere maliyetini düşürmek ve bu yolla iç talebi canlandırmak amacıyla dolaylı vergi oranlarında geçici süreler ile indirim yaptığını, bu indirim yapan ülkeler arasında da Türkiye'nin bulunduğunu belirtti.