Yıldırım: Büyüme yıl sonunda yüzde 7'yi aşarsa şaşırmayın

Başbakan Yıldırım, 3. çeyrek büyümesinin çift haneli rakamlara çıkabileceğini, yıl sonunda yüzde 7'ye ulaşabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ahmet USMAN – Beyza COŞKUNTÜRK

İZMİR – İzmir'de gerçekleştirilen Ege Ekonomik Forum'a katılan Başbakan Binali Yıldırım, iş dünyasına önümüzdeki dönem planlarını büyüme öngörülerine göre yapmalarını önerdi. Türkiye'nin 2017 yılı üçüncü çeyreğinde çift haneli büyüme rakamlarına ulaşabileceğini belirten Yıldırım, yıl sonunda yüzde 7'lik büyüme rakamının şaşırtıcı olmadığını ifade etti.

Ekonomi Bakanlığı'nın desteği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin katkıları ile Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV), NTV ve Özgencil Grubu tarafından "Küresel Gelişmeler Işığında Bölgesel Vizyon başlığıyla, Swissotel Grand Efes'te düzenlenen forumunun açılış törenine Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Yunanistan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Dimitri Papadimitriou, Yunanistan Kuzey Ege Eyalet Valisi Christiana Kalogirou, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir iş dünyasının temsilcileri katıldı.

Konuşmasında olumsuz küresel gelişmeler ve krizlerin yaşandığı 2017'de Türkiye'nin önünü açacak çok önemli kararlar aldıklarını belirten Yıldırım, "Türkiye'de kredi genişlemesini öngören bir uygulama başlattık. İş alemi yaklaşık 230 milyar liralık bir kredi hacmine ulaştı. Burada önemli olan kredi kullananların sayısının yarım milyonu bulması. Büyük firmalara değil her ölçekteki firmaya, bütün sektörlere kaynak temin ettik. Bu para genişlemesiyle büyüme artmaya başladı. 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye yüzde 4 küçüldü. Şimdi yüzde 5.1 büyümeye geçen Türkiye'den bahsediyoruz. Büyük ihtilam Türkiye G 20'de en hızlı büyüyen ülken olacak. Bu kadar kısa sürede, bu kadar keskin değişim hiçbir ülkede mümkün değil. Bunlar zamanında alınan cesur kararların bir sonucu. Gelişme ve refah hep siyasi istikrarla, güvenle olur. 1990 ile 2000 arasında dünyada sorun yok ama Türkiye yüzde 3 ancak büyüyebilmiş. 2000'li yıllarda hem dünyada hem Türkiye'deki krizlere rağmen Türkiye 2003-2016 yılları arasında ortalama yüzde 5.6 büyüdü. 2002'de Türkiye nüfusunun ancak yüzde 37'si AB refah ortalamasını yakalayabiliyordu. 2016 sonunda bunu yüzde 62'ye çıkardık. Ama yetmez" dedi.

İş dünyasının kendisinden yatırım için 2018 ve daha sonrasına yönelik öngörü beklediğini ifade eden Yıldırım, "Bunu Orta Vadeli Program'da gösterdik. Programın özeti: Yatırım, iş, üretim, ihracat. Türkiye'nin 2018'i 2017'den daha iyi olacak. Bunu kesinlikler bir yere not edin. Enflasyon tek haneli olmaya devam edecek. Büyüme hedefimiz en az yüzde 5.5. Bu yılın 3. çeyrek büyümesi çift haneli olursa hiç şaşırmayın. Yıl sonunu büyüme 7 olursa yine şaşırmayın. İş dünyamızın önünü açacak, sektöre güvence sağlayacak bir toplumsal sözleşmeye imza attık. Birinci madde demokrasi sözüdür. 15 Temmuz bunun yeminiydi. İkincisi de 16 Nisan'da yeni yönetim biçimiyle ilgili verilen referandum kararı. Sürekli iktidar-sürekli istikrar demek bu. Demokrasi ve istikrar konusundaki bu mutabakat iş dünyası için en büyük gelecek güvencesidir. Önümüzdeki yıllar Türkiye büyümede hız kesmeden devam edecek. Ekonomiye dair kararları alırken bunu bir yere not edin" diye konuştu.

Bizim kararımız belli, AB karar versin

Konuşmasında AB'nin Türkiye'nin 50 yıllık hedefi ve beklentisi olduğuna değinen Binali Yıldırım, "Bu yüzden Türkiye hep kararlılığını gösterdi. Ancak son birkaç yılda yaşanan gerginlikler sonrası ilişkilerin arzu ettiğimiz düzeyde olmadığını biliyoruz. Bunun geçici bir durum olduğunu kabul ediyoruz. Avrupa'dan beklediğimiz şu. Özellikle Brexit'ten sonra AB'nin gelecek vizyonunu gözden geçirmesi lazım. Türkiye'nin de içinde olduğu genişleyen bir Avrupa mı düşünüyor, yoksa kendi sınırlarını yüksek duvarlarla kapatmış bir Avrupa Kulübü'ne mi dönüşmek istiyor. Bunun kararını Avrupa verecek. Biz buradayız. Avrupa ile kesilen müzakerelerin tekrar başlaması konusunda karar bizim değil AB'nindir" görüşünü ifade etti.

Ortadoğu konusuna da değinen ve durumun hiç umut verici olmadığını dile getiren Yıldırım, "Kuzey Irak'ta yanlış bir karar verildi. Bugün Barzani, ‘referandum önceki şartlara dönüyoruz' diye açıklama yaptı. Buna bizde ‘yanlış hesap Bağdat'tan döner' derler. Bu aşamaya gelecektin niye bu yanlışta ısrar ettin, sizi yıllarca himaye eden Türkiye'nin sözünü dinlemedin. Suriye ve Irak'ta devam eden siyasi otorite boşluğu, iç savaş, terör örgütlerinin alandaki varlığı bölgemiz için orta ve uzun vadede öngörü yapmamızın önündeki en büyük engel. Türkiye bölgenin teminatı, Avrupa'nın güvenliğinin giriş kapısı. 10 milyondan fazla nüfus hareketi var. Bunun Avrupa'ya gitmesi dengeyi altüst etmesi demek. Türkiye 6 yıldır 3.5 milyon insana kucak açıyor. Avrupa'ya göç istilasının önüne geçtik. Avrupa'ya geçişler kontrol altına alındı. Biz isteriz ki Avrupalı dostlarımız bizim katlandığımız bu yüklerin daha iyi farkında olsunlar, takdir etsinler. Ama özellikle Avrupa'da son yıllarda yükselen milliyetçi akımlar ve İslam düşmanlığı gelecek vizyon öngörüsünü tamamen ortadan kaldırıyor" dedi.

Yıldırım, Ege'nin diğer kıyısındaki Yunanistan ile ilgili olarak da şunları söyledi: "Ege'yi paylaştığımız Yunanistan ile birlikte yaşayacağız. Sorunları değil fırsatları ön palana çıkaracağız. Geçen Haziran ayında Yunanistan Başbakanı Sayın Çipras ile kapsamlı çalışma gerçekleştirdik. Turizm, ticaret, denizcilik alanında nasıl geliştirileceğini müzakere ettik. Önümüzdeki 1-2 ay içinde Selanik'te başbakanlar ve bakanlar bir araya gelip geldiğimiz düzeyi göreceğiz."

Zeybekci, 3. çeyrek performansımız parmakla gösterilecek

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise forumda proje bazlı destekleme modelini hayata geçirdiklerine dikkat çekerek, "Bu kapsamda şimdiye kadarki çalışmalarımız 100 milyar TL'yi geçti. Bugün itibariyle ekim ihracatında yüzde 16'lık artış var. 2017'yi yüzde 11 artışla, tarihi zirve olan 157.6 milyar dolarla kapatacağız. İlk yarıdaki yüzde 5.1'lik büyümemizin yüzde 2.2'sini ihracattan, geri kalanını da yatırımlardan elde ettik. Bunu sürdürülebilir hale getirmek istiyoruz. 3. Çeyrekte dünyada parmakla gösterilen ülkelerden biri olacağız" dedi.

Ege'nin tarihi boyunca hep ekonominin merkezi olduğuna vurgu yapan Zeybekci, "Ege, 21. yüzyılda bu misyonu tekrar kazanacaktır. İzmir, Doğu Akdeniz'in ekonomi merkezi haline geliyor. Bu bölge dünyanın turizm merkezi olma yolunda. Türkiye ve Yunanistan ortak projelerle Ege'yi Avrupa'nın eğitim, ileri teknoloji, sağlık turizmi, yenilenebilir enerji, eczacılık ve organik tarım merkezi haline getirebilirse, bu topraklar geçmişte olduğu gibi ekonomi ve refahın hayat bulduğu yerler haline gelir" diye konuştu.

Papadimitriou: "AB'ye tam üye bir Türkiye istiyoruz"

Yunanistan Ekonomi ve Kalkanıma Bakanı Dimitri Papadimitriou ise iki ülkenin jeopolitik sorunlarla boğuşan bir bölgede yer aldığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bu yüzden ülkelerimiz arasında istikrara ihtiyacımız var. Biraz ötemizde kıyametler kopuyor. Sorunlarımızı demokrasi ve diyalogla çözmeliyiz. Tarih boyunca hep ekonomi birleştirmiş, siyaset ayırmıştır. Ekonomik olarak birbirlerimizin elini tuttukça, ortak çözümlere ulaşmamız daha kolay olacaktır. İkili ilişkilerimizin çok iyi olduğunu biliyoruz. Siyasi istikrar ve güven oldukça ekonomilerimiz gelişecektir. Bu açıdan Yunanistan yanında Avrupalı bir Türkiye görmek ister. Bu yüzden Türkiye'nin AB ile diyaloğunun sürdürmesini, iki taraf arasındaki bütün deklarasyonlara uyulmasını destekliyoruz. Çatışma iki tarafa da zarar verir. Türkiye'nin AB ile müzakerelerinin kesilmesi bizim de zararımıza. Ortak bir toprak içindeyiz. Türkiye'nin tam anlamıyla AB üyesi olmasını istiyoruz. Türkiye'nin Yunanistan'ın niyeti konusunda asla kuşkusu olmamalı."

Hisarcıklıoğlu: Sıkıntıları aşacak irade var

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Ege'nin ülke ekonomisi için hep lokomotif olduğunu, bugün de tarım, lojistik, turizm, sanayi, eğitim, ileri teknoloji alanlarına kendini gösteren gurur duyulacak bir seviyeye geldiğini anlatarak, "Bugün, Ege yurtiçi ve ihracat alanında toplam 534 milyar TL ticaret hacmi üreten müthiş bir performansa sahip. Son dönemde hükümetin attığı adımlarla reel sektörün üzerinden kalkan yük her yıl 1 milyar TL'yi buluyor. Hükümetin iş dünyasını rahatlatan kararları bizi umutlandırdı, büyümeye güç verdi. Yılın ilk 6 ayında yüzde 5 büyüdük. Yıl sonunu daha yüksek bir rakamla kapatacağız. Sorunların hepsi çözülmedi, sıkıntılar var ama hepsini aşacak iradeye ve imkana sahibiz. Sorunlar kavga ile değil ortak akılla çözülür. 10 büyük ekonomi arasına girme yolunda sağlam adımlarla ilerliyoruz" diye konuştu.

Açılış töreninde konuşan DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, İstanbul dışındaki ilk yatırımını İzmir'e yapmış biri olarak kentin vizyona güvendiklerini belirterek, "Artık rekabet anlayışı değişti. Biz Ege ve İzmir'e güveniyoruz. Arazi geliştirmeye, istihdam sağlamaya ve yeni yatırımlara devam edeceğiz" dedi. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ise, İzmir'in bundan sonra da Türkiye ekonomisine imza atacağını vurgularken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Son yıllarda Yunanistan ile olan ihracatımızda büyük düşüş yaşadık. 10 milyar dolarlık hedefi yakalayamadık ve bu ticaret 2.6 milyar dolara yani 10 yıl öncesine geriledi. Bu senenin ise atılım yılı olacağına, bu yıl 155 milyar dolarlık ihracatı yakalayacağımıza inanıyorum. Bu yıl Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacmi ise 3 milyar dolara yükselecek. Amaç ise sürdürülebilir bir ticaret ortamı yaratmak" diye konuştu.

Ege Ekonomik Forumu'nun dünkü bölümünde Global Büyüme Sorunları ve Türkiye, İki Yaka Bir Deniz, Sürdürülebilir Tarım, Ege Bölgesi Ekonomisi ve Sanayisi konulu oturumlar gerçekleştirildi. Forumun bugünkü bölümünde gerçekleşecek Enerji Üssü Ege Bölgesi konulu oturuma Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da katılacak.