Yıllarca istendi ancak ilgi sınırlı oldu

Kamu alımlarında yerli ürüne avantaj sağlanması konusu yıllardır tartışılıyor ve sanayiciler tarafından talep ediliyor. Uygulama yürürlüğe girdi fakat beklenen ilgiyi görmedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MEHMET KAYA / ANKARA

Sanayicilerin yıllardır talep ettiği, kamu ihalelerinde yerli ürün imal eden firmalara avantaj sağlanmasına yönelik uygulama hayata geçmesine rağmen sınırlı ilgi gördü. Eylül 2014’ten bu yana sadece 2 bin 24 firma ‘yerli malı’ belgesi aldı. Oysa Türkiye’de 120 bin dolayında imalat sanayii firması olduğu belirtiliyor. 

Kamu ihalelerinin yüzde 80’inin üzerindeki kısmı oluşturan ‘eşik değerin altındaki’ ihalelerde, orta ve yüksek teknolojili ürünler söz konusu ise yerli ürünleri teklif eden firmalar, yüzde 15 pahalı olsa da yasal olarak ihaleyi kazanmış sayılacak. Firmalar, yerli ürün ürettiğini ise oda ve esnaf odalarından aldıkları ‘yerli malı’ belgesiyle belgeleyecek. Yerli malı belgesi aslında gelecekte bir diğer kapıyı daha açacak. Uygulamaya girse de idari olarak altyapısı henüz hazır olmayan ‘sanayi işbirliği modeli’ için de yerli malı belgesi şart. Bu sistemde de ileri teknoloji gerektiren kamu alımlarında, ilgili idare eğer işi yabancı bir şirket üstlenirse, yerli firmalarla işbirliği ya da yerli firmalardan alım zorunluluğu getirebiliyor. Henüz bu kapsamda bir ihale açılmadı fakat açılsa bile bu yabancı şirket ile işbirliği yapacak ve/veya mal satabilecek şirketlerden kaçının ‘yerli malı belgesi’ olduğu belirsiz. 

Yüzde 15 fiyat avantajı sağlandı 

Kamu alımlarında yerli ürün üreten firmalara avantaj sağlanması konusu yıllardır tartışılıyor ve sanayiciler tarafından talep ediliyor. Kamu İhale Kanunu ilk yapıldığı sırada, eşik değerin altındaki ihalelerde yerli firmalara yüzde 15’e kadar fiyat avantajı sağlanması (yerli ürün üreten firma yüzde 15 daha pahalı olsa bile işi alabilmesi) ihaleyi açan idarenin yetkisine bırakıldı. Ancak idareler bu yetkiyi kullanmaktan kaçındı. Daha önce iki kez Başbakanlık Genelgesi ile idareler bu yetkileri kullanmaya çağırıldı. Buna karşılık sonuç alınamaması üzerine 2014’teki Kamu İhale Kanunu değişikliğiyle orta ve yüksek teknolojili ürünler söz konusu ise bu avantajın kullanılması zorunlu hale getirildi. Hangi firmaların bundan yararlanabileceğinin belirlenmesi için de TOBB’a ve TESK’e bağlı odalardan ‘yerli ürün belgesi’ alınması zorunluluğu getirildi. 

Ürün listesi yayınlandı 

Hangi ihalelerde zorunlu olarak bu avantajın sağlanabileceğine ilişkin olarak ise Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın önerisi ile Kamu İhale Kurumu ‘orta ve ileri teknolojili ürünler’ listesi yayınlama usulü getirildi. İlk liste Ocak 2015’te yayınlandı. Listede, kapsam oldukça geniş tutuldu ve 2 bin 139 kalem ürün yer aldı. Bu 2 bin 139 üründen herhangi birinin alımı sırasında eğer yerli üretimi varsa ve üreticisi ihaleye katılıyorsa, ilgili idare ihaleye katılan yerli firma, yerli ürün teklif etmeyen rakiplerinden yüzde 15 pahalı da olsa zorunlu olarak onu seçecek. 

120 bin firmadan 2 bini aldı 

Bu sistem tamamıyla yürürlüğe girmesine rağmen 120 bin imalat sanayii firmasından sadece 2 bin 24’ünün yerli ürün belgesi alması dikkat çekici görüldü. Her ne kadar 120 bin dolayındaki imalat sanayii firmasının ürettiği ürünlerin hepsi orta veya ileri teknolojili ve ilan edilen listelerde olmasa da sayının 2 binin çok üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

Sanayi İşbirliği Programı

Yerli Ürün Belgesi aslında en az eşik değer altı ihaleler kadar önemli bir başka uygulama için de fayda sağlıyor. Bu da ‘Sanayi İşbirliği Programı’ olarak yürürlüğe girdi. Kamu kuruluşları 10 milyon doların üzerinde bedeli olan ve ‘yenilik, yerlileşme, teknoloji transferi’ nitelikleri bulunan kamu ihalelerinde, eğer işi üstlenen yabancı bir şirket ise yerli firmalarla işbirliği yapma zorunluluğu getirebilecek. Bu fırsat, ilgili şirketin ihale kapsamında otomatik olarak pay alması, iş üstlenmesi hatta teknoloji sahibi ve/veya ortak şirket sahibi olması anlamına geliyor. Bu kapsamda henüz bir ihale açılmadı. İhale açmak için ilgili idarelerin Sanayi İşbirliği Programı mevzuatı çerçevesinde idari yapılandırma yapması gerekiyor. Henüz bu yapılanmayı yapan kamu kuruluşu da yok. Ancak bunlar tamamlansa ve ihale açılsa dahi henüz buna hazır yerli şirketlerin yasal uyumu da sınırlı. Bu konuda en önemli adım, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın imalat sanayii envanteri çalışması ve portalı oldu. Ancak bu uygulamalar da ancak bilgi sağlama düzeyinde kalıyor.