”Yıllık ücret alımının belli bir maliyeti var”
BDDK Başkanı Bilgin, gazetecilerin, kredi kartlarından alınan yıllık aidatlara ilişkin sorularını yanıtladı
ERZURUM/ANKARA - Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kredi kartından yıllık ücret alımının belli bir maliyeti olduğunu belirterek, bunun belli bir ücreti olması gerektiğini söyledi.
Bilgin, gazetecilerin, kredi kartlarından alınan yıllık aidatlara ilişkin sorularını yanıtladı ve gazetecilere, "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte" değişiklik içeren taslak hakkında bilgi verdi. Bankaların belli maliyetlere katlanarak kredi kartı hizmeti verdiklerini, tüketicinin de bu hizmetten memnun olduğunu belirten Bilgin, "Bunun bir maliyeti var ve bu maliyet bir şekilde paylaşılmalı veya aktarılmalı. Ama ben bunu söylerken çok yüksek yıllık aidat ücretlerini veya birbirinden çok kopuk ücretleri kastetmiyorum. Belli bir ücret olmalıdır. Bu da gösterilen hizmetin karşılığı olarak alınmalıdır" dedi.
"Bankalar, çok daha itinalı olmalı"
Tevfik Bilgin, Yargıtay 13'üncü Hukuk Dairesi'nin, bankaların müşterilerinden aldıkları "yıllık kart ücretine" ilişkin verdiği kararın hatırlatılarak, BDDK'nın bu konudaki görüşünün sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Yargıtayın aldığı bu karar 1995'te yapılan bir sözleşmeyle ilgili. 1995'te kredi kartı almış bir vatandaş bunu mahkemeye götürmüş. Kararda anladığım kadarıyla banka kredi kartı ücretinin müzakere edilerek, kararlaştırıldığını iddia ve ispat edememiş. '12 punto olmamış' falan diyor. Bankalar bundan sonraki uygulamalarında çok daha itinalı olmalı. Özellikle de kredi kartları kanunu ve yönetmeliğinde belirtilen hükümlere uymak anlamında. Bence en önemlisi kredi kartı ücretini sözleşmede belirteceksiniz ve karşılıklı anlaşarak, belirteceksiniz ya da belirtmeyeceksiniz. Belirtmediyseniz bundan sonra da ücret almayacaksınız. Ama belirttiyseniz, karşılıklı taraflarda bunu imzaladıysa ücret devam edecektir. Açıklayıcı metin olması lazım."
"Taşımayın, iptal edin"
Kredi kartı kullanan vatandaşların konuya ilişkin itirazlarına da değinen Bilgin, "İtirazlar şuradan kaynaklanıyor. Yeni bir kart geldi ve sizin 3 kartınız var. İkisini kullanmıyorsunuz, cebinizde duruyor. Sonra, 'Ben bunu kullanmıyorum ama yıl sonunda ücret geliyor' diyorsunuz. O zaman iptal edeceksiniz. Taşımayın, iptal edin. Hem risklidir hem ücret ödeniyor" dedi.
"39 milyon 622 bin 926 tane kredi kartı bulunuyor"
BDDK Başkanı, "Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte" değişiklik içeren taslağının hazırlandığını bildirdi. Taslağın, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin görüşüne açıldığını belirten Bilgin, taslakta birçok maddede değişiklik öngördüklerini söyledi. Bilgin, taslakta "POS" (ödeme kaydedici cihaz) kullanımıyla ilgili, "Üye iş yeri anlaşması yapan kuruluşlarca, güvenlik altyapısını daha kolay tesisi, operasyonel zorlukların en aza indirilmesi, kaynakların verimli kullanımı gibi hususlarla kullanılan POS'ların teknolojik olanakları ve kapasiteleri dikkate alınarak, aynı POS üzerinde maksimum sayıda üye iş yeri anlaşması yapan kuruluş uygulamasının çalışmasını sağlayacak bir düzenek oluşturulur" şeklinde değişikliğin söz konusu olduğunu kaydetti. Bilgin, 2008 mayıs sonu itibariyle 39 milyon 622 bin 926 tane kredi kartı bulunduğunu, ancak bunların ne kadarının kaç kişi tarafından kullanıldığının bilinmediğini söyledi. Tevfik Bilgin, "Bunun ne kadarı canlı bilmiyorum. Bu şu anda milletin cebinde gezen kart sayısı" diye konuştu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, küresel krizin, dalgalanmanın etkisiyle ilgili olarak, özellikle geri dönmeyen kredilerde bir miktar kıpırdanma olabileceğini, bankalar bazı kalemlerde aktif ya da pasifte yarışa girebileceğini, mevduatı vahşice yüksek faiz oranlarıyla toplayabileceğini kaydetti.
BDDK Başkanı, sektörün, geçen yıl 5 ayda 6,2 milyar YTL kar elde ederken, mayıs 2008 sonunda kar rakamı 7 milyar 40 milyon YTL olduğunu ve bunun yüzde 12 artış anlamına geldiğini kaydetti. Bilgin, en önemli göstergelerden birisinin haziran 2008 sonu itibariyle sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 12'nin altında hiçbir bankanın bulunmaması olduğunu ifade ederek, "Sermaye yeterlik rasyosu olarak yüzde 12'nin altında hiçbir bankamız yok. Mayıs sonu itibariyle yüzde 17,07" dedi.
"Kredilerde bir miktar kıpırdanma olabilir"
Dünyada 1929 kriziyle karşılaştırılan ve Avrupa'ya da kısım kısım yansıyan bir kriz ve çalkantı olduğunu ifade eden Bilgin, bunun Türkiye'ye de yansıyacağını normal karşıladıklarını kaydetti. "Bu dalgalanmanın Türkiye'ye etkisi ne olur" diye soran Bilgin, şunları söyledi:
"Özellikle geri dönmeyen kredilerde bir miktar kıpırdanma olabilir. Yukarıya doğru yüzdesinde, takibe dönüşüm oranlarında. Bankalar bazı kalemlerde aktifte ya da pasifte yarışa girebilirler. Vahşi rekabet diyorum. Mevduatı vahşice yüksek faiz oranlarıyla toplayabilirler. İhtiyaç hasıl olmuştur ya da kredilerde bazı yarışlara girebilirler. Ama benim için, bizim kurum için en önemli kaygı noktası kredi riskidir. Burada çok olumsuz yaklaşmıyorum, yanlış anlamayın. Sadece takibe dönüşüm oranlarında bir miktar yukarı doğru kayma olabileceğini söylüyorum. Çünkü bankacılıkta bir miktar yavaşlayacağı için oranlar yukarı yükselecektir."
"Yüzde 12'lik hedef rasyo çok önemli"
Bu dönemde yüzde 12'lik hedef rasyosunun çok önemli olduğuna inandıklarını vurgulayan Bilgin, bu rasyoya yaklaşan bankalara dahi farklı bir gözle baktıklarını bankacıların çok iyi bildiğini söyledi. Bilgin, "Tabii asıl rasyo yüzde 8'dir. Yüzde 12 bizim için bir tampon bölge rasyosu, 8 ile 12 arasında. Ama yüzde 12'ye yaklaşan bankalarımıza, o trendde olan bankalarımıza nasıl bir tavır içinde olacağımızı çok iyi bilmekteler" dedi.
Tarım kredileri konusuna da değinen Bilgin, 2 hafta önce bu kredilerin, "veriliş şekli, teminatlar, nasıl verildiği, hangi vadelerde verildiği, nerelere kullandırıldığı, nerelerde yoğunlaştığı" gibi konuları incelemek üzere bir ekip görevlendirdiklerini bildirdi. Bunun bir denetim ekibi olduğunu ve sonucu rapor edeceklerini belirtti.