YKB: KOBİ'lere desteğimiz sürecek

YKB Genel Müdürü Tayfun Bayazıt "KOBİ'lerin gelişmesi açısından onlara desteğimiz krize rağmen devam edecek" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Yapı ve Kredi Bankası Murahhas Azası ve Genel Müdürü Tayfun Bayazıt, KOBİ'lerin gelişmesi açısından onlara desteklerinin krize rağmen devam edeceğini bildirdi.

Yapı Kredi'nin, KOBİ bankacılığı çerçevesinde düzenlediği bilgilendirme toplantılarının 17'ncisi İstanbul'da gerçekleştirildi.

Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğündeki toplantıda yaklaşık 500 KOBİ yöneticisine, global çalkantının etkilerini azaltacak ve krizi kazanca çevirecek Ar-Ge Hibe Destek Fonları fırsatları anlatıldı.

Toplantıda konuşan Bayazıt, bütün ülkeleri etkileyen küresel bir krizle karşı karşıya bulunulduğunu söyledi.

KOBİ bankacılığının, Yapı Kredi'nin uzun vadeli büyümek istediği bir alan olduğunu belirten Bayazıt, 5-6 yıl içinde bankacılık kesiminin, KOBİ'lere destek açısından daha aktif hale geldiğini hatırlattı.

Bu alanda ciddi bir rekabet oluştuğuna dikkati çeken Bayazıt, "KOBİ'lerin gelişmesi açısından onlara desteğimiz krize rağmen devam edecek" dedi.

Yapı Kredi Perakende Bankacılık Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Muzaffer Öztürk de bankanın son 4 yıldır KOBİ'lere "VIP statüsünde hizmet" verdiğini, geçtiğimiz yıllarda Anadolu'da 16 farklı ilde düzenledikleri toplantılarla "Küçük Olamam Büyümek İstiyorum" diyen firmaları Ar-Ge hibe destek fonlarıyla tanıştırdıklarını ve alternatif finansman çözümleri hakkında bilgi sunduklarını anlattı.

Özellikle son dönemde KOBİ'lerin hem finansman kaynağına ulaşmada, hem de ürün ve pazar çeşitlendirme konusunda her zamankinden daha çok desteğe ihtiyaç duyduklarına işaret eden Öztürk, "Yapı Kredi olarak son 3 yıldır KOBİ'lere geri ödemesiz fonlar, araştırma geliştirme destekleri, bilişim ve teknoloji gibi konularda bilgilendirme toplantıları düzenleyen tek banka konumundayız. Bu çerçevede AB, TÜBİTAK, TTGV gibi kuruluşların açtığı hibe fonları hakkında 7 bin 700 firmaya tanıtım yaptık" diye konuştu.

Öztürk, bire bir görüşme yaptıkları 3 bine yakın KOBİ arasından 659'unun proje yazımına danışmanlık sağlayarak yaklaşık 25 milyon Avro'luk geri ödemesiz desteğin alınmasını temin ettiklerini bildirdi.

Geçen yıl nakdi krediler yoluyla ekonomiye 38,9 milyar lira finansman kaynağı sağladıklarını belirten Öztürk, bunu 2009 yılında yüzde 10 oranında artırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Yapı Kredi'nin KOSGEB Cansuyu Faiz Destek Programlarının tümünde yer alarak KOBİ'lere destek verdiğini belirten Öztürk, son programla bu yolla 430 milyon liralık bir kredi hacmi yaratılmış olacağını söyledi.

"Teğet geçmek diye bir şey yok"

Yapı Kredi Başekonomisti Cevdet Akçay da küresel krizin etkilerinin çabuk sona ermeyeceğini, ancak işin büyük kısmının bittiğini söyledi.

Yeni finansal mimarinin öneminin finansal krizle daha iyi anlaşıldığını ifade eden Akçay, bankacılık tarafındaki krizin bittiğini, reel taraftaki ayağın ise yeni başladığını anlattı.

Krizin ne kadar süreceğinin bilinmediğini dile getiren Akçay, "Ancak Türkiye gibi ülkelerin dipten çıkışının daha erken başlayacağı kanaatindeyim" dedi.

Krizin muson yağmuru etkisi gösterdiğini belirten Akçay, şunları söyledi:

"Yağmur yağmaya başlıyor, paçaya kadar mı ıslanacağız, dizimize mi, yoksa boğazımıza kadar mı? Türkiye için bu durum paçadan yukarı çıktı, dize doğru geliyor. Ancak Türkiye'nin diğer ülkelere göre avantajı var. Türkiye'de hane halkı borçlu değil. Dipten çıkışı doğru okuyabilmek önemli. Ancak teğet geçmek diye bir şey yok, bayağı etkiliyor."

Herkesin kendisine fırsat çıkardığı bir krizden bahsedilemeyeceğinin altını çizen Akçay, kriz zamanlarında yapının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği görüşünü ifade etti.

Akçay, "Bu dönemlerde rejime giriyorsunuz, yağlarınızdan kurtuluyorsunuz; telef olmazsanız tabii ki..." dedi.

Bitmeyen bir krizin olmadığını, yaşanan bu krizin de 4 yıl sonra hatırlanmayacağını söyleyen Akçay, krizin ticaret ve finansman kanalı için dünyada hiçbir hükümetin bir şey yapamayacağını, ancak beklentilerin düzgün yönetilmesi gerektiğini anlattı.

Akçay, Türkiye'de bunun iyi yapılamadığı görüşünü aktararak, önlemleri korkmadan alabilmek gerektiğini söyledi.