Yükselen pazarlar dünya ticaretinin % 65'ini yapacak

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Slovenya ile Türkiye arasında büyümenin önünde engel olabilecek ne varsa karşılıklı temizlenmesi için mutabakat sağlandı" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 İSTANBUL - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Slovenya ile Türkiye arasında büyümenin önünde engel olabilecek ne varsa karşılıklı temizlenmesi için mutabakat sağlandığını kaydetti.
Türk-Sloven İş Forumu'nda Çağlayan, iki ülke iş dünyasının sektörel ve bölgesel avantajları kullanarak, üçüncü ülkelerle işbirliği yapabildiğini, iki ülkenin farklı avantajlarını bir araya getirerek üçüncü ülkelerde değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye, Slovenya için çok ciddi imkanlar sağlıyor. Her ülkenin benzer teşvik programları var ama bizim teşvik sistemimiz dünyanın en iddialı teşvik sistemi..." dedi.
İki ülke arasında karşılıklı yatırım verilerini paylaşan ve bunun yeterli olmadığını dile getiren Çağlayan, firma ve sektörel çeşitliliğin artırılması gerektiğine dikkati çekerek, Türkiye ile Slovenya'nın birbirinin rakibi değil, birbirini tamamladığını, işbirliğinin bu nedenle büyük önem arz ettiğini bildirdi.
İstanbul'un 56 ülkeye 4 saatlik mesafede olduğunu ve bu 56 ülkede 1,5 milyar insan yaşadığını aktaran Çağlayan, "Dünya ekonomisinin üçte biri bu coğrafyada oluşturuluyor. Dünya ticaretinin yüzde 47'si bu coğrafyada oluşuyor. Dünya ekonomisinde gelişmiş ülkeler artık hakimiyetlerini kaybetmeye başladılar. 10 yıl önce mal ve sermaye akımı kuzeyden güneye olurdu, şimdi Türkiye'nin de içinde bulunduğu ve yükselen pazarlar diye ifade etmiş olduğumuz ülkeler gelecek 10 yılda dünya ticaretinin neredeyse yüzde 65'ini yapacak" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin son 8 yılda 120 milyar dolar doğrudan yatırım aldığını belirterek, bu rakamın yüzde 75'inin Avrupa'dan geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Avrupa'dan gelmesinin nedeni çok basit. Avrupa nüfusu yaşlanıyor ve üretim maliyeti artmıştır. Biz ise genç nüfusa sahibiz. 18 milyon gencimiz öğrenim görüyor. 46 havaalanımız var. Dünyanın 2. büyük kara taşıma filosuna sahibiz. Türkiye'ye son 8 yılda gelen 120 milyar dolarlık yatırım Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarına geldi. Şimdi diyoruz ki, gelin birlikte yapalım. gelin birlikte çalışalım. İş alemi, girişimcilerimiz 3. ülkelere birlikte açılsınlar. Güçlerimizi birleştirelim. Dünya bilhassa Avrupa, küresel bir krizden geçiyor. Küresel krizin çözümü küresel işbirliklerinden geçer. Sürekli koşturmak ve yeni pazarlar bulmak zorundayız."
Slovenya ile Türkiye arasında büyümenin önünde engel olabilecek ne varsa karşılıklı temizlenmesi için mutabakat sağlandığını da ifade eden Bakan Çağlayan, Slovenya'ya, AB konusunda Türkiye'ye göstermiş olduğu sıcak yaklaşımdan dolayı da minnettarlığını sundu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Türkiye sadece 10 yılda, enerji ve ulaştırma alanında250 milyar dolar yatırım yapacak bir ülkedir. Size sadece iki sektörde 250 milyar dolarlık iş fırsatı sunuyoruz" dedi.

Türk-Sloven İş Forumu'nda Çağlayan, geçen yıl AB ekonomisinin yüzde 1,5, Türkiye ekonomisinin ise yüzde 8,5 büyüdüğünü anımsatarak, geçen yıl Türkiye'nin AB üyesi bir ülke olması halinde, AB'nin yüzde 1,5 değil, yüzde 1,8 büyüyeceğini anlattı.
Türkiye'nin üyeliği söz konusu olsaydı AB'nin büyümesine yüzde 20 katkı sağlayacağını aktaran Çağlayan, daha fazla yaşam kalitesi, kişi başına gelirde artış ve daha az işsizlik olacağını kaydetti.

[PAGE]

"AB'nin her türlü samimiyetsiz yaklaşımına, her türlü iki yüzlü tavrına karşın" Türkiye'nin AB'ye tam üyelik misyonundan dönmeyeceğini ifade eden Çağlayan, AB'yi Hristiyan kulübüne çevirecek yaklaşımla, Türkiye'siz bir birliği ayakta tutmanın zor olacağını ifade etti.

Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı olmadığını, Türkiye'nin ihracatı içinde Avrupa'nın payının yüzde 33'lere kadar düştüğünü ama Türkiye'nin genel ihracatının geçen yıl yüzde 12 arttığını anımsatan Çağlayan, Türkiye'nin başka pazarlara giderek ihracattaki açığını kapattığını, Türkiye'nin Avrupa istesin ya da istemesin AB'ye üyelik konusunda ekonomik, demokratik ve siyasi tüm reformlarını yapmaya devam edeceğini dile getirdi.

Bir bakan olarak kendisinin diplomatik pasaporta haiz olduğunu hatırlatan Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti:
"AB'nin insanlık dışı, altını çizerek söylüyorum, hukuk dışı, ahlak dışı bir vize uygulaması ile karşı karşıyayız. Bugün Türk iş adamlarının malı Avrupa'da serbest dolaşırken, Avrupa'ya yaptığımız ihracatın yüzde 95'inden fazlası sanayi ürünü olmuşken, Türk iş adamının Avrupa'da dolaşımı vizeye tabidir. Böyle bir samimiyet, böyle bir serbest piyasa ekonomisi, böyle bir anlayış olur mu? Ve Türkiye 17 yıldır Gümrük Birliği anlaşması yapan bir ülke olacak, siz kalkacaksınız Brezilya vatandaşlarını vizesiz Avrupa'ya sokacaksınız. Şimdi soruyorum, Brezilya Avrupa'ya mı taşındı? Brezilya AB üyesi mi oldu? Ukrayna, Makedonya, Karadağ AB'ye tam üyelik yokken, bu ülke vatandaşlarına iş adamlarına Avrupa'ya giriş hakkı veriliyor. Bunu insan hakları ihlali olarak görüyoruz. Bunu ticarette teknik bir bariyer olarak görüyoruz."

Slovenya'nın AB'de Türkiye ile ilgili tavrı nedeniyle teşekkür eden Çağlayan, "Slovenya'da yapılan bir çok özelleştirmeye Türk firmaları da katılıyor. Neden? Slovenya'nın siyasi ve ekonomik istikrarına güvendikleri için..." dedi.

"Son 9 yılda Türkiye ile Slovenya arasındaki ticaret 8 kat arttı"

Son 9 yılda Türkiye ile Slovenya arasındaki ticaretin 8 kat arttığını, iki ülkenin 1 milyar dolara yakın bir dış ticaret hacmi oluşturduğunu, İki ülkenin toplamda 430 milyar dolarlık dış ticaret hacmi olduğu bilgisini veren Çağlayan, bunun daha fazla olması için yeterli güce ve kapasiteye sahip olunduğunu ifade etti.

Slovenya'daki her 3 toplu taşıma aracından 3'ünün, her 5 çamaşır makinesinden 1'inin, her 6 t-shirtten 1'inin ve Slovenya'dan ithal edilen incirin yüzde 62'sinin Türkiye'den gittiği bilgisini veren Çağlayan, 2023 stratejilerine değindi.

2023'ü Türkiye'nin ekonomik performansını 3'e katlayacak şekilde planladıklarını, sadece ihracatı 500 milyar dolara çıkaracaklarını anlatan Çağlayan, geçen yıl 772 milyar dolar olan GSMH'nin 2 trilyon doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini, kurulu enerji kapasitesinin en az ikiye katlanacağını ve 55 bin megavat kurulu gücü, 110-120 bin megavata çıkaracaklarını kaydetti.
Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun için Türkiye'nin yapacağı yatırım miktarı 130 milyar dolardır. Diğer taraftan ulaştırma altyapımızı güçlendireceğiz. 10 bin kilometre yüksek hızda demir yolu düzenleyeceğiz. Bakın bunlar için de yapacağımız yatırım 110 milyar dolar. Türkiye sadece 10 yılda, gerek enerji gerek ulaştırma alanında 250 milyar dolar yatırım yapacak bir ülkedir. Şimdi sizleri buna davet ediyoruz. Size sadece 2 sektörde 250 milyar dolarlık iş fırsatı sunuyoruz.

Türkiye ekonomisi büyüyor, gelişiyor. Bu yılki büyüme performansı beni şahsen çok mutlu etmiyor. Ben yüksek büyümeci bir anlayışa sahibim. Şu anda Türkiye ekonomisi ilk 6 ayda yüzde 3,1 büyüdü. Bu büyüme AB'deki bir çok ülkenin rüyasında göremeyeceği, hayal edemeyeceği bir rakam. Türkiye bu performansı ile OECD arasında en hızlı büyüyen 6. ekonomi oldu. Önümüzdeki yıllarda büyümeyi artıracağız. Neden? Çünkü büyümeyi artık ihracatla gerçekleştiriyoruz. Önemli fırsatlar sunan bu ülkede yatırım kararlarınızı mutlaka gözden geçirin diyorum. Türk firmalarına da ilerde Avrupa pazarında söz sahibi olmak istiyorsanız mutlaka gidin, Slovenya'da yatırım yapın diyorum. Firmalarımıza Slovenya'da yatırım yapmaları halinde kazançlı çıkacaklarını söylüyorum."