Ziraat'in özelleştirmede 'yol' haritası çıkartıldı
Ziraat'in özelleştirmede 'yol' haritası çıkartıldı
ANKARA - Ticaret ve Nafia Nezareti'nin kontrolü altında 1888 yılında bir devlet müessesesi olarak kurulan son 4 yıldır ise sektörde en yüksek kâr elde eden bankalardan biri haline gelen Ziraat Bankası'nın özelleştirilebilmesi için yol haritası çıkarıldı. Başbakanlık müfettişleri, Ziraat Bankası yönetimine, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) 'özelleştirileceği' taahhüdünde bulunulan bankanın piyasa değerinin artırılmasına yönelik olarak çaba gösterilmesi konusunda uyarıda bulundu. Müfettişler, bankanın faaliyetlerini daha olumlu ve verimli şekilde sürdürmesi için öneriler de getirdi. Müfettişler, hazırladıkları Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) raporunda, defalarca yeniden yapılandırılmasına karşın, çiftçi tarafından ödenmeyen ve tutarı 2007 yılı temmuz ayı itibari ile 76.5 milyon YTL'yi bulan alacağın tahsilatının da gerçekleştirilmesini istedi. TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu'nda görüşülen 2006 yılı YDK raporunda, özelleştirmeye hazırlık sürecinde bulunan Ziraat Bankası'nın tarımsal kredilerinin yanı sıra bireysel ve ticari kredilere yönelip portföyünü genişleterek, piyasa değerinin artırılması önerildi. Kaynaklar, kredilere aktarılsın Raporda, bankanın piyasa değerinin artırılmasına yönelik uyarı şöyle yer aldı: "Üreticilerin tarımsal kredilerle finansmanı misyonunun sürdürülerek tarımın ülke ekonomisine katkısının devam ettirilmesinin yanında, özellikle düşük faizli vadesiz mevduatın artırılmasına çalışılması, mevduat yanında görev zararı alacakları dolayısıyla sağlanan likidite ve kaynakların sektöre göre yeterli olmayan bireysel ve ticari kredilere yönlendirilerek kredi portföyünün artırılması ile verimliliğin de yükseltilerek, özelleştirme öncesinde bankanın piyasa değerinin artırılmasına çaba gösterilmesi uygun olur." Özelleştirme öncesi verimliliğin ve piyasa değerinin artırılmasına yönelik çarpıcı uyarıların yanı sıra raporda, bankanın batık alacaklarına da dikkat çekilerek, "Takipteki alacakların tahsili yönündeki çaba hızlandırılmalı" denildi. Yönetim kurulu, borçlara 5 iyileştirme kararı almış Öte yandan IMF'ye sunulan son niyet mektubunda, HalkBankası'nın özelleştirme tecrübesinin ışığında satışı gerçekleştirilecek olan Ziraat Bankası'nın, 2003 yılında borçları yeniden yapılandırılmasına karşın çiftçiden tahsil edilemeyen alacaklarına vurgu yapıldı. Müfettişler, Ziraat Bankası Yönetim Kurulu tarafından defalarca alınan iyileştirme ve ek süre tanınması kararlarına karşın ödenmeyen alacakların tahsiline yönelik çabanın gösterilmesi istedi. Raporda, "6 Haziran 2003 tarih ve 4876 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılan tarımsal kredi alacaklarının ödenmesini teminen 2003 yılından bu yana yönetim kurulunca alınan 5 karar ile sağlanan, iyileştirme imkanları ve ek sürelere karşın Temmuz 2007 itibariyle 76,5 milyon YTL'sinin ödenmediği dikkate alınarak, bu tutarın da tahsili ile ilgili söz konusu alacakların tasfiyesine çaba gösterilmesi" ifadesine yer verildi. Kârlılık bankacılık hizmetinden elde edilmeli Müfettişler, 2007'yi 2.35 milyar YTL net kârla kapatan Ziraat Bankası'nın kârlılığının, büyük ölçüde görev zararı alacakları çerçevesinde alınan 'Devlet İç Borçlanma Senetleri'nin (DİBS) faiz gelirlerinden kaynaklandığına dikkat çekerek, bankanın kârlılığını kredi ve bankacılık hizmetlerine dayandırması gerektiği uyarısında bulundu. Müfettişler neler önerdi? Müfettişler bankanın faaliyetlerini daha olumlu ve verimli şekilde sürdürmesi için önerilerde de bulundu. Öneriler şöyle: -2004 yılında başlatılan sübvansiyonlu kredi uygulamalarının etkisiyle son yıllarda artan tarımsal kredilerin daha da yükseltilerek, ülke ekonomisinde önemini koruyan tarım sektörüne olan destek sürdürülmeli. -Bankanın toplam kredilerinin artırılarak sektördeki payı yükseltilmeli. -Takipteki alacakların tahsili yönündeki çabalar devam ettirilmeli. -Son yıllarda bankada kârlılığın büyük ölçüde görev zararı alacakları için Hazine'ce verilen DİBS'lerin faiz gelirlerinden kaynaklandığı dikkate alınarak, kârlılık; kredilerden, bankacılık hizmetlerinden elde edilecek gelirlere ve verimlilik göstergelerinin yükseltilmesinden sağlanacak gelişme ve katkılara dayandırılmalı. -Organizasyon şemasının sık sık değiştirilmesi sağlıklı ve istikrarlı bir yönetim yapısının oluşumuna olanak vermediğinden, çok zorunlu olmadıkça organizasyon değişikliğine gidilmemeli. Özelleştirme süreci Başbakanlık müfettişlerinin raporunda özelleştirme yol haritasına değinildi. Kamu bankalarının özelleştirilmesi ile ilgili hisse satış işlemleri, 4603 sayılı kanunda öngörülen 3 yıllık sürenin sonu olan 25 Kasım 2003 tarihine kadar tamamlanamadı. 16 Temmuz 2004'te çıkarılan yasa ile öngörülen 3 yıllık süre 5 yıla çıkarıldı. 27 Aralık 2005 tarihli bir kararname ile söz konusu işlemlerin tamamlanma süresi 25 Mayıs 2008 olarak belirlendi. Özelleştirme ile ilgili satış işlemleri konusunda öngörülen beş yıllık süre 10 Ocak 2007 tarih ve 5572 sayılı kanun ile 10 yıla çıkarıldı. Bu arada Haziran 2005'te belirlenen makro stratejide öncelik, bankayı sürdürülebilir bir yapı çerçevesinde özelleştirme sürecine etkin bir şekilde hazırlamak olarak yer aldı. Bu çerçevede, 2010 yılına kadar olan süreçte, "Bankanın organizasyon yapısının daha etkin çalışmayı sağlayacak hale getirilmesi, sektörel mukayeseler ve kârlılık prensipleri doğrultusunda işleyişin sağlanması ve bankanın haksız rekabet yaratan ve ayrıcalıklarından arındırılacak olması sebebiyle bilanço sektör payının kademeli bir şekilde azaltılması temel alınacak" noktalar olarak belirlendi. 2007 kârı 2.3 milyar YTL Ziraat Bankası'nın 2007 yılı net kârı 2 milyar 351 milyon YTL oldu. Bankanın 2007 yılı faaliyetini değerlendiren Genel Müdür Can Akın Çağlar, Ziraat'in son 4 yıldır sektörde en yüksek kârı elde eden banka olduğunu belirtmişti. Bankacılık sektörünün genel giderlerinin 2002-2007 döneminde 9.8 milyar YTL'den 17.4 milyar YTL'ye yükseldiğini kaydeden Çağlar, Ziraat Bankası'nın bu dönemdeki giderlerinin ise 1.6 milyar YTL'den 1.4 milyar YTL'ye indiğini söylemişti. Geçmişte bankanın 12.1 milyar YTL görev zararı üstlendiğini, 2007 sonu itibarıyla 5 yıllık kârın 12.2 milyar YTL'ye ulaştığını anlatan Çağlar, böylece bir anlamda görev zararını sildirmiş olduklarını ifade etmişti.