Cari açığa meyve ve sebze önlemi
Bakan Hayati Yazıcı, meyve ve sebze sektöründeki yeni düzenlemelerle yıllık 18 milyar liralık israfın önleneceğini söyleyerek, "Cari açık için büyük bir tasarruf olacak" dedi.
ANKARA - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Hal Kayıt Sistemi ve mevzuatta yaptıkları düzenlemelerle meyve ve sebze sektöründe yıllık 18-19 milyar liralık israfın önüne geçebileceklerini ifade ederek, "Bu da cari açık sorunuyla boğuşan Türkiye için çok büyük bir tasarruf olacak" dedi.
19 milyar liralık israfın içini acıttığını ifade eden Bakan Yazıcı, ekmek israfı için gösterilen hassasiyetin meyve ve sebze için de gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Gümrük ve Ticaret bakanı Hayati Yazıcı, AA muhabirine, sebze ve meyve ticareti ile hal kayıt sistemine ilişkin son verileri değerlendirdi.
Son verilere göre, Türkiye'de 191 toptancı hali bulunduğunu ifade eden Yazıcı, bu hallerdeki toplam iş yeri sayısının 11 bin 306, komisyoncu sayısının 7 bin 522, tüccar sayısının 1.862 olduğunu söyledi.
Yazıcı, Türkiye'nin dünya sebze üretimindeki payının yüzde 5, dünya meyve üretimindeki payının ise yüzde 3 olarak hesaplandığını kaydetti.
Türkiye'de yılda 75 milyar lira değerinde 28 milyon ton sebze ve 18 milyon ton meyve üretiminin gerçekleştirildiğini anlatan Yazıcı, "Üretilen 46 milyon ton meyve ve sebzenin 3,75 milyar liralık kısmı yani yüzde 5'ini ihraç ediyoruz, kalan kısmı ise iç piyasaya arz ediliyor. İç piyasaya verilen sebze ve meyvenin yüzde 25'i yani 18-19 milyar liralık kısmı ise paketleme, ambalajlama ve depolama gibi işlemlerde zayi oluyor" dedi.
Meyve ve sebze ticaretinin yüzde 70'inin yani 30 milyar liralık kısmının kayıt dışı olduğunu belirten Yazıcı, bu sektörü düzenlemek, tüketici ve üreticiyi korumak, kayıt dışılığı önlemek için Hal Kanunu'nu çıkardıklarını anlattı.
Hal Kayıt Sistemi'nin kullanıcı sayısı 31 bini geçti
Bugün itibariyle 9 bin 226 pazarcı, 5 bin 396 komisyoncu, 5 bin 5 üretici, 6 bin 353 tüccarın Hal Kayıt Sistemi'ne kaydolduğunu belirten Yazıcı, şu bilgileri verdi:
"Ayrıca 2 bin 392 manav, 866 market, 556 üretici örgütü, 194 sanayici, 174 lokanta, 58 otel, 315 depo olmak üzere toplamda Hal Kayıt Sistemine 31 bin 444 kullanıcı kayıt oldu. Artık sebze ve meyve ticaretine konu olan ve toptancı halinde ve dışında işlem gören malların cinsine, miktarına, fiyatına, alıcı ve satıcısına ilişkin bilgileri elektronik ortamda tutuyoruz. Hal Kayıt Sistemi ile kamu kesimi, meslek mensupları ve tüketiciler tarafından alım ve satıma konu sebze ve meyvelerin miktar ve fiyatlarına ulaşılabiliyor. Böylece üreticiler mallarını satacakları tacirlerin irtibat bilgilerine erişebiliyor, ürünlerini daha çok kar edebileceği pazarlara yönlendirebiliyor. "
Sebze ve meyve israfının önlenmesi, kayıt altına alınması ve sektörün daha düzenli hale getirilmesi için çalıştıklarını anlatan Yazıcı, "Bugün ekmek israfını önlemek ve bu konuda duyarlılığı artırmak için kampanyalar düzenliyoruz. Aynı duyarlılığı meyve ve sebze için de göstermeliyiz. Hal Kayıt Sistemi ve bu sektörde yaptığımız düzenlemelerle meyve ve sebze sektöründe yıllık 18-19 milyar liralık israfın önüne geçebileceğiz. Bu da cari açık sorunuyla boğuşan Türkiye için çok büyük bir tasarruf olacak" dedi.
Pazar yerleri cadde ve sokaklarda kurulmaya devam edecek
Hal Yasası'nın içinde pazar yerlerine ilişkin düzenlemelerin bulunduğunu, bu konuda son günlerde yanlış yorumların yapıldığını vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:
"Cadde ve sokaklardaki pazar yerlerinin 2017 yılına kadar kaldırılacağına ilişkin yorumlar yapıldı. Pazar yerleri, imar planında belirlenmiş alanların yanı sıra, asıl tahsis amacını engellememek kaydıyla ayrılmış diğer alanlarda da kurulabilecek. Bu kapsamda, asıl tahsis amacını engellememek kaydıyla pazar yerleri, cadde ve sokaklarda kurulmaya devam edecek. Yer bulma konusunda sıkıntı yaşayan belediyelerce otopark gibi alanlarda da pazar kurulabilecektir. Bu nedenle, cadde ve sokaklardaki pazar yerlerinin, kuruldukları yer itibarıyla kapanmaları söz konusu değildir."
Bakan Yazıcı, belediyelerin, pazar yeri kurmak veya işletmek amacıyla kurdukları şirketlere, yarıdan fazlası kendilerine ait olmak kaydıyla meslek kuruluşlarını da ortak edebileceğini, ancak, meslek örgütlerine üye olan kişilere pazar yerlerinin devredilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi.