‘İhracat beyannamesinde işlem süresi yüzde 50 azaldı’

Gümrük Müsteşarı Ziya Altunyaldız, “2013’te, 2010’a göre bir ihracat beyannamesinin ortalama işlem süresi yarı yarıya azaldı” diyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin GÖKÇE

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız, ticaretin maliyeti içinde en büyük kalemlerden birisi haline gelen taşımacılığın etkisini azaltmak için bir dizi çalışma başlattıklarını söyledi. Gümrüklerde otomasyonla birlikte işlem sürelerinin yüzde 50 azaldığına dikkat çeken Altunyaldız, sadece yerinde gümrükleme uygulamasıyla yıllık 500 milyon dolar tasarruf sağlanacağını bildirdi. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Ziya Altunyaldız, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.

Gümrükler son dönemlerde büyük bir atılım içerisinde... Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak yaptığınız çalışmalardan biraz bahseder misiniz?

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, ülkemizin 2023 hedefl erine ulaşmasında kritik bir role sahip. Biz bu rolümüzü, bakanlığımızın vizyonunda ifade ettik. Yani ülkemizi gümrük ve ticaret işlemlerinin “en kolay ve en güvenli” yapıldığı ülkelerden biri haline getirmeyi hedefl iyoruz. Çünkü yapılan uluslararası çalışmalar şunu çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Bir ülkede ve özellikle de gümrüklerde, işlemler kolay ve emniyetli yürütüldüğü nispette ülkelerin rekabet gücü, ekonomik büyüme ve gelişmeleri de hız kazanıyor. Bu nedenle, biz bakanlık olarak, 2023’e giden yolda taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle, hem ticareti kolaylaştıracak hem de sınır geçişlerini hızlandıracak projeler geliştirdik. Mesela, bunlardan biri yetkilendirilmiş yükümlü projesi... Bu projemizle belirli kriterler ışığında güvenilirliği onaylanan firmalara uluslararası rekabet gücünü artıracak birtakım kolaylıklar tanıyoruz. Bu statüye sahip firmalar; gümrüğe hiç uğramadan ihracat ve ithalat yapabiliyor, daha az gümrük kontrolüne tabi tutulurken, gerekli olan durumlarda ise öncelikli olarak kontrol ediliyorlar. Biz, yine bu kolaylıklara ek olarak birtakım yeni kolaylıklar üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gümrük vergilerini ayda bir kez toplu olarak ödeme, birebir danışmanlık hizmetleri, sınır kapılarında özel peronlardan geçiş bunlardan bazıları…

Üstelik bu özel statüyü kazanan firmalarımız bu saydığım yetki ve haklardan sadece ülkemizde değil, anlaşma sağladığımız çeşitli ülkelerde de yararlanabilecek. Bakanlık olarak AB, ABD ve G. Kore nezdinde karşılıklı tanıma anlaşmaları için çalışmalarımıza başlamış bulunuyoruz.

Yerinde gümrüklemeden çok şey bekleniyor galiba...

Doğru, yerinde gümrükleme, gümrük kurallarının adeta yeniden yazıldığı devrim niteliğinde bir sistem. Bu uygulama ile eşyanın gümrükleme işlemleri, gümrük sahasında değil, firmaların kendi tesislerinde yapılabiliyor. Bu kolaylıktan az önce sözünü ettiğim yetkilendirilmiş yükümlü statüsüne sahip firmalarımız yararlanabilecek. Yani bu firmalar, ithalat ve ihracat eşyalarını gümrük yerine doğrudan kendi tesislerine götürerek ticari kayıtlarına geçiriyorlar. Gümrük idaresi, eşyayı kontrol etmek isterse kontrol işlemlerini firmaların kendi tesislerinde gerçekleştiriyor. Sistem, ihracat işlemlerinde uygulamaya geçti ve çok kısa bir süre içinde ithalat işlemlerinde de uygulanacak. Bu sayede, gümrüklerde yaşanan zaman ve maliyet kayıpları en aza inecek… Sevkiyat maliyeti ortalama yüzde 17 oranında azalırken, sektöre yıllık 500 milyon dolar tasarruf sağlamış olacağız. Gümrüklerde getirilen başka bir kolaylık ise kağıtsız beyanname… Bu uygulamayla birlikte, onaylanmış kişi statü belgesi sahibi firmalar ihracat aşamasında kontrol gerektirmeyen beyannameleri için gümrük idaresine herhangi bir belge götürüp ibraz etmeden, işlemlerini yapabiliyorlar. 2012 yılında toplam gümrük işlemlerinin kıymet bazında yüzde 36’sı, toplam beyanname sayısının ise yüzde 26’sı “kağıtsız beyanname” kapsamında işlem gördü. Bu oranlar 2013 yılı sonu itibariyle sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 30’a yükseldi. Yine bakanlığımız, 1 Ocak 2012 tarihinde ortak transit rejimini uygulamaya geçirdi. Ortak Transit Sözleşmesi’ne taraf olmayla birlikte Türkiye, AB’ye tam üye olmamasına rağmen transit taşımacılık işlemleri açısından AB üyesi bir ülke gibi işlem yapabilecek konuma geldi.

‘Tek beyanname ile 32 ülkede dolaşım’

Ortak transit, lojistik açıdan ne avantaj sağlayacak?

Ortak transit rejiminde nakliyecimiz, gerek Türk gümrük idarelerinde gerekse AB ve EFTA ülkelerinde gümrük geçişlerinde daha az bürokrasi ile karşılaşıyorlar. Örneğin, Türkiye’den bir AB ülkesine yapılan bir karayolu taşımasında, eşyanın Gaziantep’ten elektronik ortamda açılan bir transit beyannamesi ile Hamburg ya da Londra’ya kadar entegre sistemler sayesinde tek bir beyan ile taşınması mümkün hale geldi. Başka bir ifade ile tek beyanname ile 32 ülkede dolaşım sağlanabilecek.

Taşımacımızın TIR Karnesi yerine, NCTS Sistemi’nde doldurarak kullanacağı T1 beyannamesi sayesinde yaklaşık yıllık 53 milyon euro dolayında tasarruf beklenmektedir.

Transit beyannamelerinin yüzde 25’inin AB’ye yapılan taşımalarda kullanıldığını varsayarsak bu alanda da yıllık yaklaşık 10 milyon euro dolayında bir maliyet tasarrufu sağlanmış olacak. Diğer unsurlarla birlikte toplamda taşımacılık sektörüne yıllık 67 milyon euro maliyet avantajı sağlanmış olacak.

Ortak Transit Sistemi nakliyecilerimize önemli bir zaman tasarrufu da sağlıyor. Türk gümrükleri karşılıklı veri transferi yoluyla Avrupa’daki yaklaşık 3 bin gümrük idaresiyle entegre hale gelmiştir. Nakliyecilerimiz için normalde bir aracın Türkiye’den Avrupa’ya gidiş- dönüş süresi ortalama 12 gün iken, Ortak transit uygulamasıyla sağladığımız bu entegrasyon sayesinde bu süre 9 güne düşüyor.

Otomasyon konusunda ne gibi ilerlemeler sağlandı?

Gümrük idarelerinin tamamında otomasyon sistemine geçmiş bulunuyoruz. Yani, ithalat ve ihracat işlemlerinin yüzde 100’ü elektronik ortamda gerçekleştiriliyor. Gümrük işlem süreleri, gerek otomasyona dayalı sistemlerimiz ve gerekse bahsettiğim yeni projelerimiz sayesinde 2010 yılından bu yana gözle görülür biçimde azaldı. 2013 yılı verileri ile 2010 yılına ilişkin verileri kıyasladığımızda, bir ihracat beyannamesinin ortalama işlem süresinin yüzde 50 oranında kısaldığını görüyoruz.

Lüks otomobil konusu da uzun bir süre gündemi meşgul etmişti…

Evet, bu alanda gerek Maliye Bakanı gerek sektörle önemli çalışmalar yürüttük. Süreç sonunda, ithal edilen araçlara ilişkin gümrük beyannamesine bir ara yüz açılarak, bu ara yüze şasi numarası bazında her bir aracın KDV matrahının kaydedilmesi ve bu bilgilerin Maliye Bakanlığı tarafından da görülmesi sağlandı. Böylece, ÖTV matrahının KDV matrahı ile aynı olması sağlanarak düşük ÖTV beyanının önüne geçildi.

‘Gümrüklerde uzlaşma oranı yüzde 95 oldu’

“Bakanlık olarak, 2011 yılında gümrükte uzlaşma müessesesi hayata geçirdik. Bu uygulama sayesinde, İdaremiz ile firmalarımız arasında ortaya çıkan ihtilafl arın yargı yoluna başvurulmadan, görüşülerek çözülmesini sağlıyoruz. Uzlaşmanın yürürlüğe girdiği Eylül 2011’den 2013 yılı sonuna kadarki dönem itibariyle, firmaların 77 bin 776 beyanname konusu 5 bin 222 adet başvurusu görüşüldü. Bu başvurularda uzlaşma oranı yüzde 95. Bu süreçte söz konusu beyannameler kapsamında toplam 40 bin 573 ek tahakkuk ve ceza kararı için uzlaşmaya varıldı.”

Gümrükler zor, sorumluluk daha da zor

Ferit B.Parlak

2009 yılından itibaren Ekonomi Bakanlığı’nın beyin takımında yer alan, o dönemde Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı görevini üstlenen ve meslek hayatı boyunca dış ticaretin kilit noktalarında görev alan Ziya Altunyaldız’ı kamuoyu ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalarıyla tanıyor. Gümrüklerin zor olduğu, gümrüklerin tamamından sorumlu olmanın ondan da zor olduğu ise biliniyor. Gümrüklerdeki tüm şaibeleri ortadan kaldıracak, gümrük çalışanlarını, üreticiyi ve ihracatçıyı rahatlatacak altyapı yatırımları için 30 milyar dolarlık kaynağa ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor. 2010 yılında Gümrük Müsteşarlığı görevini yürüten Altunyaldız ile yaptığımız sohbet ise yapılanlara ve yapılacaklara ışık tutuyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir