IMF, Türkiye raporu yayınladı
IMF, Türkiye’de kırılganlığı doğuran eğilimlerin sürdürülebilir olmadığını ve bu sorunlar düzeltilmezse Türkiye’nin er ya da geç şiddetli düzenleme yapabileceğini bildirdi
ANKARA - IMF’nin IV. Gözden Geçirme çalışmasıyla ilgili uzman raporu yayınlandı. Raporda kısmen dönemsel makroekonomik politikalara bağlı olarak ekonomik faaliyetin hızlandığı belirtildi. Daha güçlü iç taleple birlikte zaten yüksek cari işlemler açığının da arttığını belirten IMF enflasyonun hedeflerin bir hayli üzerinde olduğunu bildirdi.
IMF Türkiye’nin karşısında bulunan zorlukları özetlerken “Mevcut politikalarla Türkiye hızlı büyümeyi ancak artan dış dengesizlikler pahasına sürdürebilir. Kısa ve orta erimli politikaları dış kırılganlıkların azaltılmasına odaklanırsa Türkiye yükseliş-çöküş döngülerinden kurtulabilir” denildi.
Türkiye’ye tavsiyeler
Raporun “Ana politika tavsiyeleri” bölümünde ise Türkiye’ye şu önerilerde bulunuldu:
“-Nominal çapanın yeniden tesis edilmesi. Yüksek faiz oranlarına karşın para politikası enflasyon hedefi karşısında çok gevşek devam ediyor. Politika çerçevesi enflasyona daha net odaklanılarak normalleştirilmeli.
-Sıkılaştırılmış mali duruş. Harcamalar dizginlenebilir olmalı ve beklenenden yüksek gelirler tasarruf edilmelidir. 2014 bütçesi GSYİH’nın binde 7’si oranında yapısal iyileşmeyle birlikte bir faiz dışı fazla hedeflemelidir.
-Aşağı yönlü riskler durumunda bir politika eylemi için imkân var, fakat isteğe bağlı teşvik sadece, büyümenin eksiye dönmesi beklentisi durumunda uygulanmalıdır.
-Ulusal tasarrufların artırılması ve rekabet gücünün artırılması kırılganlıklara yönelişin merkezini oluşturuyor. İstekli orta vadeli mali hedefler (gelecek beş yıl boyunca GSYİH’nın yüzde 2’si oranında konsolidasyonla uyumlu) ve derinleşen yapısal reformlara ihtiyaç vardır.”
“Türk yetkililer dış kırılganlıklar konusunda daha iyimser”
IMF Türk yetkililerin kurum uzmanlarının tasarrufların artırılması yönündeki görüşlerini paylaştıklarını, bunun yansımasının ise 2014 Orta Vadeli Plan ve 10’uncu kalkınma planında görüldüğünü bildirdi.
Yetkililerin aynı şekilde IMF tavsiyesine uygun olarak hane halklarının artan borçluluklarının üzerine gitmek üzere makro ihtiyati önlemler aldıkları kaydedilen raporda “Ancak yetkililer dış kırılganlıklar konusunda daha iyimser bir görüşe sahip, bu nedenle parasal ve mali politikalar uzmanların tavsiyelerinden daha gevşek bir durumda. Yetkililer enflasyonu düşürmenin ana hedef olduğu konusunda da hemfikir, ancak kendi parasal çerçevelerinin iyi sonuç verdiğine inanıyorlar ve politika çerçevesinin normalleştirilmesiyle devam etme niyetindeler” denildi.
Kırılganlığı azaltmak kısa ve orta vadeli politikaların odağı olmalı
Raporda Türkiye’nin 2012 yılında dengesizlikleri azaltmayı başardığı, bunun memnuniyetle karşılandığı belirtildi. Ekonominin 2010-2011 boyunca ortalama yüzde 9 büyüdüğü, olumlu üretim açığında pozitif gelişmenin başladığı ve cari işlemler açığının GSYİH’nın yüzde 9.7’sine getirildiği hatırlatıldı.
Ancak 2011’in ikinci yarısında başlayan parasal sıkılaşmanın 2012’de büyümeyi yavaşlattığı ve iç talepteki yüzde 1.8’lik daralmanın arkasında yüzde 2.2’ye düşürdüğü belirtilen Raporda, “Ancak ihracat, tek seferlik faktörler kadar, geleneksel AB piyasalarından Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya doğru yönelerek gerçekleştirilen başarılı çeşitlendirme sonucu parlak nokta oldu” denildi.
IMF “Hala yüksek olan kırılganlığı azaltmak kısa ve orta vadeli politikaların odağı olmalı. Son ayarlamalara rağmen enflasyon yüksek ve uzmanlar cari işlemler açığının halihazırdaki politikalar çerçevesinde, brüt dış finansman gereksiniminin yıllar itibarıyla GSYİH’nın yüzde 25’ini aşacağını gösterir şekilde, GSYİH’nın yüzde 7 – 8.5’u içinde süreceğini tahmin ediyor. Sonuç olarak, 2008’den beri GSYİH’da yüzde 25 puan seviyesinde gerileyen net dış varlık pozisyonu kötüleşmeye devam edecek. Bu eğilimler sürdürülebilir değildir ve düzeltilmezse Türkiye er ya da geç şiddetli düzenleme yapabilir” denildi.
Raporda Türkiye’nin uzun bir seçim dönemine girdiğini de hatırlatırken seçimler arasında olası anayasa değişikliği olabileceğine işaret edildi.
"Orta vadede yetkililerle IMF uzmanları arasında görüş ayrılığı var"
Raporda, “Yetkililer uzmanların (IMF uzmanları) 2013 ve 2014 görünümüne ilişkin görüşlerini büyük ölçüde paylaşmaktaydı. Ancak orta dönemli tahminler konusunda önemli görüş ayrılıkları vardır. Yetkililer Türkiye’nin, orta vadeli planda yansıdığı gibi, orta vadede yıllık yüzde 4-5 büyüyebileceğine ve daha şimdiden cari işlemler açığında anlamlı bir düşüş başarılmasına güveniyor. Onlara göre IMF uzmanları cari işlemler açığı bileşenlerinin Türkiye’nin ana ticaret ortağı olan Avrupa’daki yavaş büyümenin etkisinden kaynaklanan bölümüne daha az değer veriyor” saptaması yapıldı.