"Cari açık için reform yapmalıyız"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Ekonomik yapımızda belki en önemli dikkat edilmesi gereken husus bizim ticaret açığımız ve cari açığımız, onu da makul seviyeye çekmek için yapısal reformlar yapmalıyız" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ROMA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türk-İtalyan İş Forumu'nun Villa Miani'deki açılışında yaptığı konuşmada, iki ülkenin dost ve müttefik olduğunu, aynı ortak değerler ve idealler etrafında yakın işbirliği ortaya koyduklarını ifade etti. 

İki ülkenin demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve işleyen bir piyasa ekonomisi konusunda ortak özellikleri bulunduğunu vurgulayan Babacan, Türkiye ve İtalya'nın NATO, Avrupa Konseyi, G20 gibi örgütlerde beraber çalıştığını anımsattı. 

İtalya'nın aynı zamanda Türkiye'nin AB sürecini çok yoğun bir şekilde desteklediğini ifade eden Babacan, hükümetlerararası zirve, Türk-İtalyan Forumu, Türk- İtalyan Medya Forumu gibi yapıların da başarılı bir şekilde çalıştığını ve ilişkilere olumlu katkıda bulunduğunu kaydetti. 

İş Forumu'na ilginin büyük olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını dile getiren Babacan, İtalya'da yaklaşık 30 bin Türk'ün yaşadığını, 2 binin üzerinde Türk öğrencinin bu ülkede bulunduğunu ve Türkiye'ye her yıl yaklaşık 700 bin İtalyan turistin geldiğini belirtti. 

"KOBİ'ler konusunda özel bir çalışma yapılması gerekiyor" 

Türkiye olarak insanların, ürünlerin, sermayenin serbest dolaşımını desteklediklerini kaydeden Babacan, bu şekilde bir iş birliği ortamında kazan-kazan sonucunun çıkacağına kuvvetle inandıklarını söyledi. 

İki ülke arasındaki ticaretin yoğun olduğuna ve karşılıklı yatırımların arttığına işaret eden Babacan, ancak KOBİ'ler konusunda özel bir çalışma yapılması gerektiğine dikkati çekti. 

İtalyan ve Türk sanayisinin KOBİ ağırlıklı bir yapısı olduğunu vurgulayan Babacan, İtalyan ve Türk şirketlerinin tamamlayıcı özellikleri bulunduğunu, daha çok iş birliği ve ortaklığın önemli ve olumlu sonuçlar getireceğine inandığını bildirdi. 

"Refah seviyesinde gelişmiş ülkelere ulaştık"

Hükümet olarak iş dünyasına engel olmamaya çalıştıklarına işaret eden Babacan, engelleri de hep ortadan kaldırdıklarını kaydetti. 

Türkiye'nin özel sektör ağırlıklı bir ekonomik yapısı bulunduğuna dikkati çeken Babacan, Türkiye'nin nispeten az vergi toplayan ve az harcama yapan bir ülke olduğunu kaydetti. 

Bütçe açığı ve borç stokunu aşağı düşürdüklerini vurgulayan Babacan, Türkiye'nin Avrupa'da kamu borcunun milli gelire oranı en düşük olan ülkelerden birisi olduğunu belirtti. 

Piyasadaki finansman imkanlarının ağırlıklı olarak özel sektöre yönelmesini sağlamaya çalıştıklarını ve bunun da ekonomide büyüme sağladığını ifade eden Babacan, Türkiye'de son on yılda önemli bir dönüşüm meydana geldiğini kaydetti. 

Refah seviyesi ve milli gelir olarak gelişmiş ülkelerle mukayese edilebilir rakamlara ulaştıklarını dile getiren Babacan, bunun da gelirin daha adil paylaşılmasını sağladığını, zengin ile fakir arasındaki uçurumun azaldığını bildirdi. 

Yoksullukla mücadelede çok önemli adımlar attıklarına dikkati çeken Babacan, Türkiye'de orta sınıfın güçlenmesinin Türkiye'nin cazip bir iç pazar olmasını da beraberinde getirdiğini vurguladı. 

Türkiye'de teknoloji konusunda önemli yatırımlar yapıldığına da işaret eden Babacan, Ar-Ge ve inovasyon konusunda da özel sektöre önemli destekler sağladıklarını kaydetti.  

Türkiye'nin önümüzdeki dönemdeki büyüme potansiyelinin çok çok iyi bir noktada olduğuna işaret eden Babacan, son dört yılda 6 milyon yeni istihdam oluşturulduğunu bildirdi.  

Başbakan Yardımcısı Babacan, şöyle devam etti: 

"Önümüzdeki dönemde kamu maliyesi açısından baktığımızda bütçe disiplinine devam edeceğiz. Devletin daha çok para harcayarak büyümesi modeli bizde yok. Özel sektörümüzün yine ön planda olduğu büyüme modeliyle ekonomi politikalarımızı devam ettireceğiz. Ekonomik yapımızda belki en önemli dikkat edilmesi gereken husus bizim ticaret açığımız ve cari açığımız, ama onu da aşağı çekebilmek için, daha makul oranlara çekebilmek için, hem kısa vadeli tedbirler, hem de orta-uzun vadede sonuç verecek yapısal reformları da hızla devreye sokmaktayız." 

Türkiye'de güçlü bir finans sektörü bulunduğuna da işaret eden Babacan, ekonomik istikrar için bu sağlam finans sisteminin çok güçlü bir dayanak noktası olduğunu kaydetti. 

Gerekli reformları daha önceden yaparak 2008-2009 krizinde Türkiye'de tahribat yaşanmamasını sağladıklarını vurgulayan Babacan, bu kriz dönemini fırsata çevirdiklerini söyledi. 

Babacan, Türkiye'nin İtalyan şirketleri için fırsatlar sunduğunu, Türk şirketleri için de İtalya'da fırsatlar bulunduğunu belirtti.