"Dünyadaki en iddialı teşvik sistemini yaptık"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin hak ettiği bir yatırıma kavuşması için çok yoğun çalıştıklarını belirterek, "Türkiye'nin bölgesel yönetim üssü olması noktasında gayretlerimizin karşılığını alıyoruz" dedi.
İSTANBUL - 8. Türkiye Yatırım Danışma Konseyi'nin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Zafer Çağlayan, konseyin, 2004 yılında ortak bir akıl oluşturmak için kurulduğunu söyledi.
Konsey ile Türkiye'nin dünyadaki doğrudan yatırımlardan faydalanmasının amaçlandığını vurgulayan Çağlayan, gelinen nokta itibariyle bu çabaların getirilerini görmeye başladıklarını kaydetti.
Çağlayan, 2002'den itibaren Türkiye'de siyasi istikrarın sağlanmasıyla beraber yatırımların arttığını dile getirerek, son 10,5 yılda 131,5 milyar dolarlık doğrudan yatırım yapıldığını söyledi.
Türkiye'ye gelenlerin yaptıkları yatırımlarla her zaman kazançlı çıktığını anlatan Çağlayan, "Uluslararası doğrudan yatırımların yüzde 75'i Avrupa'dan gelmiştir. Türkiye'ye yatırım yapanlar sadece Türkiye'yi genç ve dinamik bir ülke olarak görmüyorlar. Türkiye'nin 56 ülkeye olan ulaşım kolaylığını da görüyorlar. Bu yüzden Türkiye'yi tercih ediyorlar" diye konuştu.
Çağlayan, Türkiye'nin yatırım kolaylığı bakımından dünyada 72. sıradan 69. sıraya geldiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gelişme güzel ama yeterli değil. Türkiye'ye yakışan bir sonuç değil. Türkiye'nin bugünkü performansıyla çok daha üst sıralarda yer alması gerekir. Türkiye'ye yakışan en az ilk 20 içinde olmaktır. Bugünkü toplantı da bu amacın en büyük araçlarından biridir. Bütün bakan arkadaşlarımızın özel sektör ile birlikte konuya sahip çıkması yatırım ortamının kalitesini artıracaktır."
"Türkiye'nin ekonomide elde ettiği başarının merkezinde özel sektör bulunuyor"
Çağlayan, diyaloga açık bir hükümetin bakanı olarak mesaisinin büyük bölümünün ulusal ve uluslararası yatırımcıları dinleyerek geçtiğini vurgulayarak, "Türkiye'nin hak ettiği bir yatırıma kavuşması için çok yoğun gayretler sarf ediyoruz. Türkiye'nin sadece bir üretim üssü değil, bölgesel yönetim üssü olması noktasında da çok yoğun gayretlerimizin karşılığını alıyoruz. Bunu görmekten de memnuniyet duyuyoruz. Toplantıya katılan şirketlerin yöneticilerine Türkiye'yi bir bölgesel üs olarak seçtikleri için bizzat teşekkür ettim" dedi.
Teşvik sisteminin katılımcılar tarafından çok iyi irdelendiğine işaret eden Çağlayan, şöyle devam etti:
"Dünyadaki en iddialı teşvik sistemini yaptık. Yatırımcı açısından öngörülebilirliği olan bir teşvik sistemi oluşturduk. Türkiye'ye yatırım yapılacak zaman, bu zamandır. Ar-Ge ile inovasyona dayanan bir üretim ve ihracat anlayışına geçecek bütün tedbirleri tek tek uygulamaya koyduk. Bugünkü çalışmalar sayesinde Türkiye ekonomisi performansını daha da artırarak, 2023 hedeflerine daha kısa sürede kavuşacaktır. Bu konuda ülkemize ve özel sektöre inancımız tamdır. Özel sektörün hareket ettiği otobanları sağladığımızda gerekli başarıyı yakaladığını da gördük. Türkiye'nin ekonomide elde ettiği başarının merkezinde özel sektör bulunuyor."
"İş dünyasında birçok şey mahremdir, her yerde herkesle paylaşılmaz"
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çağlayan, Konseyin çalışmalarında ortaya çıkan yeni bir yatırımın bulunup bulunmadığı yönündeki soruya, "Toplantıda yatırım imkanları genel bazda ele alındı. Genel bazda yatırım imkanlarının kalitesinin yükseltilmesi konuşuldu. Genel bir toplantı ortamı biliyorsunuz, iş dünyasında birçok şey mahremdir, her yerde herkesle paylaşılmaz" diye cevap verdi.
Hizmet, enerji ve madencilik başta olmak üzere birçok sektörde Türkiye'ye yatırım yapmanın şirketlerin kendi yararına olacağını belirten Çağlayan, Yatırım Danışma Konseyi'ndeki şirketlerin yatırım kararlarıyla ilgili detayların gelecek dönemde netleşeceğini söyledi.
Çağlayan, toplantıya katılan şirketlerin yatırım planlarını gözden geçirdiğini vurgulayarak, "Ümit ediyorum ki, kısa bir süre içinde bazı ufak tefek engeller ortadan kaldırıldığı an somut gelişmeleri de ayrı bir platformda değerlendirme imkanına sahip olacağız" dedi.
Türkiye'de ekonomiyle ilgisi bulunan kamu ve özel sektör paydaşlarının ülkedeki yatırım imkanlarını dünyaya anlatmaktan yorulmayacağını dile getiren Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son 1,5 yılda zannediyorum 2 bin 500'ün üzerinde CEO'yla görüştüm. Bu teşvik sisteminden sonra gerek Türkiye'de, gerek Türkiye dışında olmak üzere yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı en iyi şekilde anlatmak bizim görevimiz."