Türk şirketleri 'oyunu değiştirmeye' hazır

Peter Fisk’e göre, Türk şirketleri “oyunu değiştirmeye” hazır. Türkiye, Batı ve doğu arasında inovasyon köprüsü olabilir. Hatta “DüşüncelerMerkezi” İstanbul, 21. yüzyılın küresel köprüsü konumunda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

Pazarlama Zirvesi, kuralları yıkarak geleceği kendi vizyonlarına göre şekillendiren, dünyanın önde gelen düşünürlerini ve girişimcilerini markalardan inovasyona, pazarlamadan insanlara, farklı alanlardaki değişim dünyasını keşfetmek üzere bir araya getiriyor. Bu bir simya ve analiz, sosyal medya ve sürdürülebilirlik dünyası... Fakat geleceği fikirlerimiz ve kavrayışımız şekillendiriyor.

Konferansın teması “Change The Game”. Konferans başkanı ise Peter Fisk. Fisk, düyanın önde gelen yöneticilerine hizmet veren deneyimli bir danışman ve aynı zamanda kitaplarıyla uluslararası çok satanlar listelerini uzun süre meşgul etmiş bir yazar. Fisk son kitabı “Gamechangers” (Oyunu Değiştirenler)’de, oyunu değiştirmek için ihtiyacımız olan 10 farklı fikri anlatıyor. Fisk, 12 ay boyunca dünyayı değiştiren 100 örnek şirket bulmak için dünyayı dolaşmış. Yeni teknolojiyi kucaklayan, eski kuralları yıkan, hayatı daha güzel kılmanın yollarını arayan şirketleri aramış. Asya’dan Amerika’ya, oradan Afrika’ya kadar gidip, iş dünyası liderlerinin fikirlerini sormuş. Ve sonunda 10 sektörden 100 mükemmel örnek bulmuş. Gelecekten neler beklemeliyiz? Hayatımızı neler değiştirebilir? Oyunu değiştiren şirketlerin özellikleri neler? Türk şirketleri oyunu değiştirmeye hazır mı? Cevapları Fisk’ten dinleyelim:  

Oyunu değiştirenler insan hayatını olumlu etkileyenler 

“Küresel ve yerel pazarlar hızla değişiyor. Şirketlerin önde gitmek için daha radikal bir şeye ihtiyaçları var. Düzelme, iyileşme yeterli değil. Liderliğin, yaratıcılığa ve daha radikal inovasyonlara ulaşmak için yeni teknolojileri kucaklamaya ihtiyacı var. Şunu demeniz gerekiyor; ‘Oyun oynama, oyunu değiştir’. “Oyunu Değiştirenler”, pazarın nasıl işlediğini, tüketicinin nasıl düşündüğünü, işin nasıl yürüdüğünü ve karın nasıl yaratıldığını değiştiren şirketler. Onlar inovasyonu sadece üründe değil, işin her alanında, hatta pazarda uyguluyorlar. İnsanların hayatında pozitif etki yaratıyorlar ve böylece dünyayı olumlu şekilde etkilemiş oluyorlar.”  

Türkiye daha büyük düşünmeli

“Türk şirketleri oyunu değiştirmeye tabii ki hazır. Son 10 yıldır Türk şirketleri ile çalışıyorum. MCT’nin Pazarlama ve İnsan Kaynakları Zirveleri’ne başkanlık yaptığım süreçte, Arçelik, Eczacıbaşı, Pınar, Turkcell ve Yapı Kredi gibi Türk şirketlerine danışmanlık yaptım. Bu dönemde, Türk tüketicisi ve ekonomisinde büyük değişimler olduğunu gördüm. Aynı zamanda iş insanlarının heyecan ve bakış açıları da değişim gösterdi. Geçmişte Türk şirketlerinin hedefi iç pazardı. Tasarım ve inovasyon gibi yaratıcı becerileri yoktu. Bugün ise uluslararası markalar burada Türk markaları ile rekabet ediyor. Türk iş dünyası küresel sahnede rekabet etme becerisini kazandı. Şu anda ihtiyaçları olan ise küresel düşünmek. Türkiye’nin daha büyük, daha akıllı düşünmesi ve büyümeyi hızlandırması gerekiyor. Bu yüzden ‘Oyunu Değiştirenler Türkiye’ adında ulusal bir yarışma yarattım. Bu yarışma en inovatif, kural bozucu şirketleri arıyor. 10 kategoride ‘Oscar’ türü ödüller verilecek. Böylece tüm dünya Türkiye’nin yapabildiğini görecek.”

Daha iyi ya da daha ucuz olmak yeterli değil 

“Değişim katlanarak büyür. Dünya genelinde, coğrafi ve ekonomik sınırlar kalktı. En iyi şirketler her yerde olabilir. Letonya veya Lübnan’daki küçük şirketlerin inanılmaz inovasyonlarına; ya da 18 ayda 19 milyar dolar değer yaratan WhatsApp’ın ortaya koyduğu etkinin hızına bir bakın. İş dünyası artık şu gerçeği anladı; başarılı olmanın sırrı, insan hayatında olumlu bir fark yaratmaktan geçiyor. Daha iyi, ya da daha ucuz olmak artık yeterli değil.

Türkiye, inovasyon köprüsü olabilir

Peter Fisk, hayatımızı değiştirecek önemli unsurlar arasında üç alanı ön plana çıkarıyor. Bunlar;

1.Birbirine bağlı dünya: Her zaman ve her yerde birbirine bağlı 50 milyar cihaz; sınırsız internet, kesintisiz erişim. Bunlar, hem eğitimi hem de iş dünyası erişimini değiştirecek.

2. Yenilenebilir enerjiler: Tüm dünyanın enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak. Çöllerde sıfır karbon emisyonlu solar enerji çiftlikleri ve bunlara yatırımı desteklemek için birlikte çalışan hükümetler hayal edin.

3. Pozitif sağlık: Giyilebilir teknolojiler sağlık sektöründe önemli bir dönüşüm sağlayacak. İnsanların sağlık durumu sürekli kontrol altında tutulacak; hastalıkların önlenmesini sağlayan tedaviler uygulanacak; hastalıkların iyileşmesi için büyük paralar ödemek yerine, insanların sağlıklı ve daha uzun yaşaması sağlanacak. Fisk, Türkiye’nin bu üç alanda çok temel ve heyecan verici bir rolü olduğunu söylüyor. “Türkiye ‘Batı’da 2 milyar ile ‘Doğu’ 5 milyar insan arasında; kültürler ve dinler arasında; fakirler ve zenginler arasında; gelişmiş ve gelişmekte olanlar arasında bir köprü. Bu yüzden, bir inovasyon köprüsü olabilir. Bu, ileri çözümleri uyumlu inovasyonlara dönüştürmek; küresel ürün, sermaye ve düşünce dolaşımını kolaylaştırmakla olur” diyen Fisk’e göre, “’Düşünceler Merkezi’ İstanbul, 21. yüzyılın küresel köprüsü.” 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir