Türkiye, çelik üretiminde Avrupa'da ikinciliğe geriledi

KPMG'nin ‘Çelik Sektörel Bakış – 2023’ raporuna göre, 2020 ve 2021 yıllarında dünyanın en büyük 7'nci, Avrupa'nın da en büyük çelik üreticisi konumunda olan Türkiye, 2022 yılında rekabet avantajını kaybederek dünya sıralamasında 8'inci sıraya, Avrupa'da ise Almanya'dan sonra 2'nci sıraya geriledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KPMG Türkiye'nin hazırladığı ‘Çelik Sektörel Bakış – 2023’ raporuna göre küresel ham çelik üretimi 2022'de yıllık yüzde 4 oranında düşerek 1,9 milyar tona geriledi. 2022 yılındaki düşüşün nedenlerinin başında Rusya - Ukrayna savaşının küresel yansımaları, global ölçekte talebin daralması, ABD ve AB'nin resesyona girme endişesi ve Rus gazı tedarikindeki sıkıntı ile AB'nin üretimi azaltması geldi.

2022 yılında Çin'in çelik üretimindeki düşüşü yüzde 1,7 ile sınırlı kaldı. Almanya, Japonya ve Rusya'da sırasıyla yüzde 8,4, yüzde 7,4 ve yüzde 7,2 oranında ham çelik üretiminde daralma gözlemlenirken ABD'de çelik üretimi düşüşü yüzde 6,1, Güney Kore'de yüzde 6,5, Brezilya'da ise yüzde 5,8 olarak gerçekleşti. Diğer yandan 2022 yılında dünyanın önemli çelik üreticilerinden İran ve Hindistan'ın çelik üretimi sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 5,8 oranında arttı.

Hindistan gelecek yıllarda Türkiye’ye rakip olacak

 Türkiye'de ise çelik üretimi, 2022 yılında yüzde 13 oranında düşerek 35,1 milyon ton seviyesine geriledi. 2020 ve 2021 yıllarında dünyanın en büyük 7'nci Avrupa'nın da en büyük çelik üreticisi konumunda olan Türkiye, böylelikle dünya sıralamasında 8'inci sıraya, Avrupa'da ise Almanya'nın gerisinde kalarak 2'nci sıraya geriledi. Türkiye 2021 yılında toplam üretim açısından 40 milyon ton ile tarihi en yüksek üretim seviyesine ulaşmıştı. Uzun vadede 300 milyon ton üretim hedefleyen Hindistan'ın gelecek yıllarda hem yurt içi hem de Asya pazarında Türk üreticiler için önemli rakip olması bekleniyor.

İhracat büyük oranda düştü

 Türkiye çelik sektörü 2022 yılını ana pazarları olan AB ve ABD'de resesyon beklentileri ile talebin düşmesi, artan enerji maliyetlerinin baskısıyla rekabet gücündeki daralma, Rusya - Ukrayna savaşının küresel etkileri ile ihracatta ton bazında yüzde 17,6 azalışla 19,7 milyon ton, değerde ise yüzde 5,8 düşüşle 21,1 milyar dolar ile kapattı. 2022 yılında da ilk 5 içerisinde yer almaya devam eden Türkiye’nin, bir önceki seneye kıyasla Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleşen ihracat büyük oranda düştü.

Başta İspanya olmak üzere Belçika ve İtalya'ya yapılan çelik ihracatında sırasıyla yüzde 66, yüzde 60 ve yüzde 30 oranında daralma gözlemlendi. Türkiye'nin toplamda AB'ye ihracatı ton bazında önceki yıla göre yüzde 31 geriledi. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türkiye'den Amerika'ya gerçekleştirilen ihracat da geçtiğimiz seneye kıyasla yüzde 39 oranında azaldı. Türkiye çelik sektörünün 2022 yılı ihracatının artış gösterdiği ülkeler incelendiğinde ise Romanya yüzde 25 artış ve 812 milyon dolar ihracat ile ilk sırada yer aldı.

Bu ülkeyi yüzde 18'lik artış ile Fas ve ardından yüzde 6'lık artış ile Birleşik Krallık takip etti. Türkiye çelik sektöründe 2022 yılında ithalat ise bir önceki yıla göre, miktar yönünden yüzde 3,6 azalışla 14,8 milyon ton, değer yönünden ise yüzde 8,5 yükselişle 15,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Rusya dâhil olmak üzere Çin, Hindistan, İran gibi ülkelerin dampingli fiyatlar ile Türkiye'ye satış yapması 2022 yılındaki Türkiye çelik ithalat miktarının ve çelik ürünleri dış ticaretindeki açığın büyümesine sebep oldu.

Yeşil dönüşüme öncelik verilmeli

 KPMG'nin raporunda sektörün 2023 yılına dair öngörüleri de yer alıyor. Buna göre Çin merkezli çelik tesislerinin 2023 yılında yüksek üretime devam etmesi küresel çelik fiyatlarını aşağı çekebilir. Bu durum Türkiye'deki çelik üreticilerinin kârlılığına olumsuz yansıyarak rekabet güçlerini daha da zayıflatabilir. Ayrıca sektör temsilcileri 2023 yılında yüksek enerji fiyatları nedeni ile çelik ihracatının yüzde 40' a kadar düşebileceğini öngörüyor. Önümüzdeki dönemlerde Rusya Sektörün 'AB Yeşil Mutabakatı'na uyum çalışmaları olacağının belirtildiği raporda, Türkiye'nin öncelikli sorununun enerji üretimindeki emisyonların yüksek olması olduğuna dikkat çekiliyor ve bunun için ülke olarak yeşil dönüşüme öncelik verilmesi gerektiğinin altı çiziliyor.