'Basel 3' İslami bankalar için fırsat

Standard & Poor's, Basel 3'ün İslami bankalara sermaye ve likidite yönetimlerini güçlendirmek için fırsatlar sunduğu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P),  "Basel 3 uygulaması, İslami bankacılık sermaye kalitesi için nötr olacak" açıklamasını yaptı. 

S&P'nin internet sitesinde yer alan raporda, Basel 3'ün İslami bankalara sermaye ve likidite yönetimlerini güçlendirmek için fırsatlar sunduğu belirtildi. Raporda, İslami Finansal Hizmetler Kurulu'nun (IFSB) Basel 3 için sermaye gereksinimlerini revize etmesinin, İslami finansal kuruluşlarının güçlenmesine yardımcı olacağı kaydedilirken, şu ifadelere yer verildi: 

"IFSB'nin likidite yeterlilik oranı ile net durağan fonlama oranının parametre ve hesaplamalarına ilişkin yönlendirici notlarını, 2015'in başında sunması muhtemel. Bize göre, likidite yeterlilik oranına ilişkin uygulama, bazı kuruluşların uzun süredir devam eden zayıflıklarına yön verebilir. Basel 3 standartlarına göre yeni sermaye tamponlarının tanımı, İslami finans endüstrisinin doğal faaliyet döngülerini daha esnek hale getirebilir. Basel 3 uygulaması, İslami bankacılık sermaye kalitesi için nötr olacak. Bize göre, yüksek kaliteli likit varlıkların olmaması ve yatırım hesaplarındaki kar paylaşımı işlemi, İslami finans kuruluşlarının Basel 3 uygulamasında karşılaşacağı ana zorluklar."  

Basel 3'ün, kuruluşlara uzun süredir devam eden bazı zayıflıkları çözme fırsatı verebileceğine işaret edilen raporda, S&P'nin İslami bankaların ortalamada güçlü olan sermaye kalitesinde temel bir değişiklik olmayacağını tahmin ettiği aktarıldı. 

Raporda, yeni sermaye tanıtımı aracılığıyla artan sermaye gereksiniminin, kuruluşları daha esnek hale getireceğine inandıkları da dile getirilerek, bu tamponların, en nihayetinde İslami bankalara operasyon ve büyük iş faaliyetlerinde ülke ekonomilerinin döngüsel doğasıyla başa çıkmada yardımcı olacağı savunuldu. 

Gelişmekte olan ülkeler içinde not verdikleri büyük İslami kuruluşların birçoğunun, gayrimenkul sektörüne ciddi derecede maruz kalma eğilimine sahip olduğu vurgulanırken, İslami bankaların, geçen 10 yıl boyunca toplamda 86,1 milyar dolar sukuk ihraç ettiğini ve bunun 6,2 milyar dolarının Suudi Arabistan, Malezya ve Türkiye'deki bankalar tarafından gerçekleştirildiği bilgisi verildi. 

Raporda, geçen 2 yıl içerisinde 3 Birleşik Arap Emirliği (BAE) İslami bankalarından toplam 2,5 milyar dolar Tier 1 sukuk ihracının gerçekleştiği aktarılarak, şu değerlendirmelere yer verildi: 

"Bu sukuk ihraç edenler, Basel III altında Ek Tier 1 (AT1) sermaye olarak vasıflandırılan sermaye talep ediyor. Ayrıca İslami Finansal Hizmetler Kurulu, bu sukukun zararları absorbe edebileceğini belirtiyor. BAE'nin Basel 3 uygulamaya başlar başlamaz, gelecek 2 yıl içinde AT1 için ilave ihraçların gerçekleşmesini bekliyoruz. İslami bankaların sermaye yapılarının mevcut kompozisyonlarına verilen not perspektifinden bakıldığında, derecelendirdiğimiz bankaların sermaye kalitelerine ilişkin değerlendirmelerimizde bir değişim beklemiyoruz. Tier 1 sukuk koşulları, ortalama özkaynak miktarı olarak ülke açısından uygun ve bizim kriterlerimizle uyumlu." 

Raporda ayrıca, İslami bankalardaki kaldıraç gücünün diğer bankalar ve finans kurumlarına göre daha az problemli bir yapıya sahip olduğu da dile getirildi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir