'Centilmenlik anlaşmasına dair belge yok'

Kamu bankaları temsilcisi Avukat Mehmet Haluk Arı, "centilmenlik anlaşması"nın bir rivayet olduğunu öne sürerek, "Bizim anlaşmaya yönelik irademiz, buna uygun davranışta bulunduğumuza dair belge yok" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Rekabet Kurumu'nda 12 banka hakkında yürütülen soruşturmada ikinci günün sözlü savunmaları devam ediyor. Kamu bankaları temsilcisi Avukat Mehmet Haluk Arı, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Ziraat Bankası'nın Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u ihlal etmedikleri yönünde karar verilmesini talep etti.

Rekabet Kurumu'nda 12 bankayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında sözlü savunma yapan kamu bankaları temsilcisi Avukat Mehmet Haluk Arı, "centilmenlik anlaşması"na delil olarak sunulan belgede ihlale ilişkin ibarelerin açıkça görülmediğini söyledi. Bu durumda yerinde inceleme yapılmasına ihtiyaç olduğunu savunan Arı, ancak bunun yapılmadığını söyledi. Arı, "Bizimle nasıl görüşüldü, nasıl anlaşma yapıldığını biz de öğrenmek istiyoruz" diye konuştu.

"Centilmenlik anlaşması"na taraf olduğu düşünülen tüm tarafların ortaya konulmadığını öne süren Arı, bu durumda gerçeğe ulaşılamayacağını savundu.
Mehmet Haluk Arı, "centilmenlik anlaşması"nın bir rivayet olduğunu ileri sürerek, "Bizim anlaşmaya yönelik irademiz, buna uygun davranışta bulunduğumuza dair belge yok" dedi.

Savunmanın dayanağı

Kamu bankalarının sözlü savunmasında, kamu bankaları hakkında 2 iddia bulunduğu belirtildi.
Bunların birincisinde bazı bankaların üzerinde mutabakata vardığı bir "çerçeve centilmenlik anlaşması" bulunduğu, bu anlaşma vasıtasıyla mevduat, kredi ve kredi kartı pazarında rekabetin kısıtlandığı ve kamu bankalarının da söz konusu anlaşmaya dahil olduğunun öne sürüldüğü ifade edilen savunmada, ikincisinde ise kamu mevduatı pazarında rekabetin mevduat sahibi kamu kurumları aleyhine kısıtlandığının iddia edildiğine yer verildi.
Kamu bankalarının birinci iddia ile ilişkilendirilmesinin sebebinin, bir başka bankanın iç yazışmalarında "piyasa yapıcı büyük bankalar" ve "kamu bankaları da dahilmiş" ifadelerinin bulunması olduğuna işaret edilen savunmada, kamu bankalarının hasbelkader piyasa yapıcı bankalar ve büyük bankalar oldukları için, iddia konusu anlaşmanın tarafı olmakla suçlandığı belirtildi.
Savunmada, böyle bir anlaşmanın tarafı olunmadığı kaydedildi.

"Kamu bankaları tek bir teşebbüs"

İkinci iddia ile ilgili olarak, kamu bankalarının tek bir ekonomik bütünlük oluşturduklarının belirtilmesi gerektiği ifade edilen savunmada, bu bankaların kamuya ait olmaları sebebiyle, rekabet hukuku perspektifinden tek bir teşebbüs olduklarında şüphe bulunmadığı belirtildi.
Kamu mevduatları konusunda kamu bankalarının rekabet halinde olduğuna işaret edilen savunmada, kamu otoritesinin mevduatın kamu bankalarında tutulmasını emrettiğine, bu çerçevede kamunun zarara uğramış olmasının hiçbir koşul altında söz konusu olmadığına yer verildi.

"Kamu bankaları da rekabet halinde"

Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, soru üzerine, bankacılıkta inanılmaz bir rekabet olduğunu, kamu bankalarının da birbirleriyle rekabet ettiklerini söyledi.
Görevde bulunduğu 3 yıllık sürede bir anlaşmaya taraf olmadıklarını, buna bağlı bir fiyatlamanın bulunmadığını dile getiren Kalkan, "Diğer bankaların genel müdürleriyle ne bir fiyat ne bir anlaşma konusunu konuşmadık. Promosyon konusundaki çalışmaları görüyorsunuz, mevduat konusu da aynı şekilde. Gerçek anlamda rekabetçi bir fiyatlama söz konusu" dedi.

[PAGE]

Garanti Bankası


Rekabet Kurumu'nda 12 bankayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında kamu bankalarının sözlü savunmalarının tamamlanmasının ardından Garanti Bankası yetkililerine söz verildi.

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Aydın Düren, yaklaşık 2 yıl önce maaş promosyonlarıyla ilgili burada yine savunma yaptıklarını anımsattı. Bu savunmada Garanti Bankası Genel Müdürünün, bankacılık sektörünün kendine özgü dinamikleri, farklı bir işleyişi, farklı bir rekabet ortamının olduğunu, bu yönde Rekabet Kurumu'nun yönlendirmeleri ve denetimden sorumlu BDDK'nın da katkılarıyla rekabet politikalarının belirlenmesi yönünde talebi olduğunu anlatan Düren, "Maalesef verilen kararı daha henüz hazmedemeden, maaş promosyonlarıyla ilgili tabirimi mazur görün ama ikinci bir baskınla karşı karşıya kalıp tekrar bir savunma yapmakla karşı karşıyayız" dedi.
Beklentilerinin ve taleplerinin yine bu yönde olduğunu ifade eden Düren, şöyle konuştu:
"İleriye yönelik isteğimiz, rekabet politikalarının bankacılık sektörüne yönelik belirlenmesi konusunda sektörün dikkate alınarak, sektörü denetleyen kurumların da katkısıyla bundan sonra politika belirlenmesi konusunda bir çalışma yapılması yönünde. Burada her türlü desteği vermeye hazırız. BDDK ile imzalanan protokolü de bu yönde atılmış önemli bir adım olarak gördüğümüzü iletmek isterim."
Düren'in konuşmasının ardından Garanti Bankası temsilcilerine söz hakkı verildi.