'İran petrolde vanayı kısmaz'
İran'ın, Suudi Arabistan, Rusya, Venezuella ve Katar'ın petrol üretimlerini ocak ayındaki seviyede tutacakları yönündeki açıklamaları desteklemeyeceği belirtiliyor.
İran'a uygulanan yaptırımların kaldırılması, enerjide Tahran kaynaklı arz fazlalığı endişelerini arttırırken, "ülkenin temel strateji ve politikalarında önceliğinin, doğalgaz yatırımları gerçekleşinceye kadar şimdilik yine petrol üretimi olacağı" ifade ediliyor.
Merkezi İngiltere'de bulunan enerji danışmanlığı şirketi Methinks'in Enerji Güvenliği Uzmanı John Roberts fiyatların düşüklüğüne rağmen İran'ın önceliğinin petrol üretimi olacağını, ülkenin bu sayede daha hızlı nakit akışı sağlayabileceğini kaydetti.
Petrolün piyasaya hızlı sunulabilmesinden dolayı İran'ın bunu değerlendirmek isteyeceğine dikkati çeken Roberts, "Petrol transferi doğalgaza oranla iki kat daha ekonomiktir, aynı zamanda üretimi ve piyasaya ulaşması açısından daha hızlıdır. İran için öncelik gaz değil petrol üretimidir ve bunu değerlendirmek isteyecektir. Çünkü ülkenin doğalgaz üretimi yeterli miktarda değildir ve ihraç ettiği gazın büyük bir kısmını Türkmenistan'dan ithal etmektedir" dedi.
Uzun vadede ise İran'ın doğalgaza yönelebileceğini anlatan Roberts, şöyle konuştu:
"Aslında dünyadaki en fazla gaz rezervi İran'da bulunmaktadır. Bu gazı çıkardığı taktirde İran, dünya doğalgaz piyasasında önemli bir yere sahip olacaktır. Bundan önce doğalgaz üretimi altyapısını geliştirmesi gerekir. Bunun için de büyük miktarda dış yatırıma ihtiyacı vardır. Bunlar sağlandığında da İran uzun zamandır Asya pazarına hedeflediği LNG ithalatını yapabilecek seviyeye gelecektir."
Yatırımlar için kaynak yaratmada petrolün yine önemli olacağını vurgulayan Roberts, "İran'a gelecek yabancı şirketler yatırım şartlarının net olmasını bekleyecektir. Çünkü yatırım yapmayı planlayan yabancı şirketler kendi geliştirdikleri teknolojinin korunmasını ister" diye konuştu.
"100 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı"
İstanbul merkezli Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) Enerji Merkezi Analisti Emin Emrah Danış ise İran'ın doğalgaz sektörünü geliştireceğini savundu. İran'ın boru hatlarıyla ihracat yaptığı en büyük pazarın Türkiye olduğuna işaret eden Danış, şunları söyledi:
"İran’ın doğalgaz satışı için planladığı boru hattı projelerinin ise kapasitesi sınırlı olduğundan bu kalemdeki ihracatını hem altyapı yetersizliği hem de planlanan üretim sahaları tam olarak geliştirilemediği için kısa vadede arttırması mümkün değil. LNG ihracatına başlayabilmesi ise her şeyin yolunda gitmesi durumunda en erken ihtimalle 2018 sonunda mümkün görünmektedir. Bu nedenle, kısa dönemde gaz ihracatını arttırması mümkün görünmüyor."
Danış, İran’ın petrol üretiminde mevcut üretim seviyesini artırabilmesi için de yabancı yatırım ve teknoloji ihtiyacının olduğunu belirterek, "Ülkenin petrol ve gaz yatırımlarının yapılabilmesi için ilk aşamada 100 milyar dolara yakın finansman ihtiyacı bulunmaktadır. Düşük petrol fiyatları ve İran’ın yabancı yatırımcılar için sağlayacağı yatırım ortamı, garantiler ve bölgedeki jeopolitik gerginlikler ise bu yatırımların yapılması sürecinde ortaya çıkan en temel endişeler olarak değerlendirilmektedir" ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı İbrahim Rahimpur, 10 Şubat'ta yaptırımların kaldırılmasının ardından Tahran'ın enerjide izleyeceği yol haritasını değerlendirirken, "Yeni süreçte İran'ın hem doğalgaz hem de petrol ihracatı artar, herhangi bir öncelik söz konusu değil. Arz-talep meselesi pazar ne istiyorsa ona göre cevap vereceğiz" açıklamasında bulunmuştu.
İran, daha önce günlük 2,9 milyon varile kadar gerileyen ham petrol üretimini, yaptırımların kaldırılmasının ardından yeniden aşamalı olarak günlük 3,7 milyon varile çıkaracağını ilan etmişti.
Doha'da dün gerçekleştirilen petrol zirvesinin ardından konuşan Katar Enerji ve Endüstri Bakanı Mohammed Saleh Al Sada, dünyanın dört büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan, Rusya, Venezuella ve Katar'ın üretimlerini ocak ayındaki seviyesinde sabitleme kararı aldığını açıklamıştı.