'Petrol en geç 2017'de yükselir'

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol, küresel piyasalarda petrol fiyatlarının tahminleri doğrultusunda gelişme gösterdiğini belirterek, 2017'den itibaren fiyatların yükselişe geçmesini beklediklerini söyledi.

Birol, petrol fiyatları ve enerji projelerinin jeopolitik önemine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Petrol fiyatları ocak ayında 30 dolar civarındayken şu anda 50 dolarlara yaklaşmış vaziyette. Aynen bizim tahmin ettiğimiz gibi." diye konuştu.

Fiyat yükselişinin temel nedeninin mevcut petrol stoklarının erimeye başlaması olduğunu ifade eden Birol, "Bunun da esas nedeni düşük petrol fiyatlarının, Amerika’daki petrol üretiminde ciddi bir düşüşe neden olması. Bu bakımdan piyasada daha az petrol var, talep güçlü bir şekilde yükseliyor. Bu bakımdan, stoklar eriyor ve fiyatlarda yukarı doğru bir çıkış görüyoruz." dedi.

Birol, fiyat yükselişinin bir nedenin de Kanada'nın petrol sahalarındaki yangınlar neticesinde üretimin aksaması olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde, Nijerya’da da petrol üretiminde ciddi bir düşüş var. Bunlar esasında geçici şeyler; arızi şeyler. Eğer üretime geçerlerse yine piyasalarda aşağı doğru bir baskı olabilir, ama her halükarda en geç 2017 itibariyle fiyatlarda yukarı doğru bir trend bekliyoruz. Tabii bu birçok petrol üreticisi ülke için bir nebze olsun rahatlatıcı bir haber. Fakat şu anki fiyat seviyelerinin bazı ülkeler için yeterli olmayabileceğini düşünüyorum. Özellikle Ortadoğu dışındaki ülkeler için, mesela Rusya için halen yeterli değil. Amerika’daki birçok üretici için yeterli değil, ama Ortadoğu ülkeleri için son 3-4 ay içindeki 20 dolarlık artış, bence iyi bir haber oldu."

'TAP, Türkiye'nin önemini artıracak'

Birol, Yunanistan’ın Selanik kentinde önceki gün resmi inşaat açılışı yapılan Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nde (TAP) gelinen aşamayı önemsediğini de belirterek, enerjide Rusya’ya bağımlılığını azaltma ve enerji kaynaklarını çeşitlendirme perspektifi benimseyen Avrupa için TAP projesinin önemli olduğunu vurguladı.

TAP'ın Avrupa’nın enerji arz güvenliği açısından büyük katkıları olacağına dikkati çeken Birol, "Proje, Türkiye’ye hem arz güvenliği hem de ekonomik olarak katkılar sağlayacak ve ayrıca Türkiye’nin stratejik önemini biraz daha artıracak." değerlendirmesinde bulundu.

Birol, projenin Hazar bölgesindeki ülkelere de zaman içinde ekonomik ve stratejik olarak çok büyük faydalar sağlayacağını, projenin tarihi bir öneme sahip olduğunu kaydetti.

'Rezervler bu ülkeleri zengin yapmaz'

Kıbrıs, İsrail ve Mısır çevresinde çok ciddi doğalgaz yatakları olduğunu anımsatan Birol, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu yatakların olması, rezervlerin olması, bu ülkelerin zengin olması demek değil. Zengin olmaları için, bundan para kazanmaları için proje yapılması lazım. Yapılacak projelerle, bu kaynakların Avrupa’daki tüketicilere ulaşması gerekir. Bu yapılırken birçok opsiyon var. Bu rezervler nasıl Avrupa’ya gidebilir diye. Bunlardan bir tanesi de Türkiye üzerinden geçecek boru hatları. Biz bütün bu opsiyonlara baktığımızda maliyet, ekonomi, jeopolitik kriterler var, ama ekonomik olarak Türkiye üzerinden geçecek olan enerjinin en düşük maliyetli olduğunu görüyoruz. Umarım bu enerji kaynaklarının bu bölgede olması, geçmişteki örneklerin aksine barış için güzel bir vesile olur."