56 milyar dolar eridiler
Bankalar kâr üretiyor ama karlılık diplerde sürünüyor. Kârlılığın düşmesi bankacılık sektöründe piyasa değerini dramatik bir şekilde aşağı çekmiş.
Türk bankacılık sektöründe 12 aylık bilançolarda ‘milyar’ liralık rakamlar göz doldursa da yapılan karlılık analizleri geçmiş yıllardaki bahar havasının geride kaldığına işaret ediyor. Bankacılık sektöründe 2015’te özkaynak karlılığı tarihi dip seviyelere gerilerken, geçen hafta The Banker’in açıkladığı marka değeri sıralamasında da Türk bankacılık sektörü 3 basamak birden geriledi.
Türk bankacılık sektörünün ‘karlılık’ta gerilemesinin etkileri analiz edildiğinde özkaynak üretme kapasitesinin sınırlandığı, bankaların piyasa değerinin yarıdan fazla düştüğü ve bankaların piyasa değeri/defter değerinin de ‘1’in altına gerilediği dikkat çekiyor.
Bankaların piyasa değerindeki düşüş ise oldukça dramatik. Bundan 2012 yılında 107 milyar dolar piyasa değeri olan bankacılık sektöründe 2015 sonunda rakam 51 milyar dolara geriledi. Türkiye bankacılık sektörünün karlılığı 2012-2015 döneminde düzenli olarak gerilerken sektörün ortalama özkaynak karlılığı, 2012 yılında yüzde 14.5 iken; 2013 yılında yüzde 13.1, 2014 yılında yüzde 11.6 ve 2015 yılında yüzde 10.5’e indi. Böylece ortalama öz kaynak karlılığı 4 puan inmiş oldu.
Bu dönemde, risksiz getiriyi gösteren Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) faiz oranı 2012’de yüzde 8.4 seviyesindeyken 2015’te yüzde 9.3’e kadar yükseldi. Böylece bankacılık sektörünün karlılığı ile risksiz getiri arasındaki fark sadece 120 baz puan oldu.
Bankacılık sektörünün 2015 yılı itibariyle sahip olduğu özkaynaklarının DİBS’lere yatırım yapılarak değerlendirilmesi durumunda elde edilecek kazanç 24 milyar TL seviyesinde olacağı hesaplanırken bankacılık sektörünün 2015 yılı karı 26.1 milyar TL oldu. Yani, sektörün özkaynakları kadar bir sermaye DİBS faizinde değerlendirilseydi, elde edilecek kazanç ile bankacılık yaparak kazanılan kar arasındaki fark 2 milyar TL oldu. Bankacılar bunu “Toplam 2,4 trilyon TL olan bilanço büyüklüğünün ürettiği tüm finansal risklerin yönetiminin karşılığı 2 milyar TL” olarak ifade ediyor.
Kârlılık düşüşünün üç önemli sonucu
1- Özkaynak üretme kapasitesi sınırlandı: Bankaların özkaynak düzeyi, mali güçlerinin ve kredi sağlama kapasitelerinin en önemli göstergesi olarak kabul ediliyor. Özkaynaklar önemli ölçüde banka karları ile desteklenir. 2012 yılından sonra bankacılık sektörünün kredileri reel olarak yıllık yüzde 14 büyürken, özkaynaklarındaki artış yüzde 5 seviyesinde kaldı. Bu durum aynı zamanda sermaye yeterliliğinin de düşmesine neden oldu.
2- Bankaların piyasa değeri yarıdan fazla düştü: Bankacılık sektörünün karlılığındaki düşüşün en önemli sonuçlarından biri Borsa İstanbul’da işlem gören fi nansal kurumların değerindeki düşüş oldu. Finansal kurumların piyasa değeri 2012 yılında 107 milyar dolar düzeyindeyken; 2015’te bu rakam 51 milyar dolara geriledi.
3- Piyasa değeri/defter değeri 1'in altında: Karlılık oranlarındaki düşüş nedeniyle, fi nansal kurumların değer kaybı Borsa’daki diğer sektörlerden daha fazla oldu. Finansal kurumların toplam piyasa değeri içindeki payı 2012’de yüzde 35’ten 2015’te yüzde 27’ye düştü. Bu dönemde bankaların PD/DD’i 0,68’lik gerilemeyle 0,88’e düştü. Borsa İstanbul’daki banka dışı diğer sektörlerin ortalama PD/DD’i ise aynı dönemde 0,31 gerileyerek 1,56’ya geriledi. Bankaların PD/DD’i 2015 sonu itibariyle banka dışı sektörlerin PD/DD’inin neredeyse yarısına kadar gerilemiş oldu.