'Anlaşmasız Brexit en riskli senaryo'
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney, İngiltere'nin AB'den anlaşma olmaksızın ayrılmasının finansal istikrar açısından en riskli senaryo olduğunu söyledi.
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, düzenlediği basın toplantısında, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) anlaşma olmaksızın ayrılmasının finansal istikrar açısından en riskli senaryo olduğunu belirtti.
Carney, "Finansal istikrar, piyasa bütünlüğü ve devamlılık perspektifi açısından mart ayının sonunda geçiş anlaşması olmaksızın (AB'den) çıkış yapılması, finansal hizmetler endüstrisi için en riskli senaryo." diye konuştu.
Mark Carney, İngiltere'nin AB'den çıkışının ardından türev piyasalarında işlemlerin devamı konusunda gerekli önlemlerin alınmasına devam edileceğini vurguladı.
Carney, 12 Şubat'ta ise "Brexit'e ilişkin bir çözümün bulunması herkesin çıkarına. Anlaşmasız ayrılık bu ülke için ekonomik şok oluşturur." değerlendirmesinde bulunmuştu.
İngiliz ekonomisi, geçen yıl itibarıyla son altı yılın en düşük performansını göstererek, yüzde 1,4 seviyesinde büyüme kaydetmişti.
İngiltere Merkez Bankası, bu ay başında 2019 yılı büyüme beklentisini yüzde 1,7'den yüzde 1,2'ye, 2020 yılı büyüme beklentisini ise yüzde 1,7'den yüzde 1,5'e indirdiğini açıklamıştı.
İşçi Partisi'nden yeni Brexit referandumuna destek
Öte yandan, İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nden yapılan açıklamada parti lideri Jeremy Corbyn'in yeni bir Brexit referandumuna desteğini açıklayacağı duyuruldu.
Açıklamaya göre Corbyn, partili milletvekilleriyle yapacağı bir toplantıda partinin yeni referanduma ilişkin bir teklifi parlamentoya sunacağını bildirecek.
Başbakan Theresa May de yarın Brexit anlaşmasının revize edilmesine yönelik müzakerelerle ilgili parlamentoyu bilgilendirecek.
May'in AB ile vardığı Brexit anlaşması 15 Ocak'ta yapılan oylamada milletvekillerinin ezici çoğunluğu tarafından reddedilmişti.
May, anlaşmanın reddine yol açan Kuzey İrlanda sınırına ilişkin ''tedbir maddesini'' değiştirmek için AB ile görüşmelere devam ediyor.
May, revize edilmiş anlaşmayı parlamentoya 27 Şubat'a kadar sunma sözü vermiş ancak dün yaptığı açıklamayla bu tarihi 12 Mart'a ertelemişti.
May, anlaşmanın revize edilmemesi durumunda ise 27 Şubat'ta parlamentonun milletvekillerinin getireceği alternatifleri oylamasına zemin hazırlama sözü vermişti ancak erteleme kararının ardından bunun halen gündemde olup olmadığına ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.
Tedbir maddesi
İngiliz Parlamentosunun değiştirilmesini talep ettiği "tedbir maddesi", İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına Brexit'in ardından fiziki sınır girmemesi için formüle edilmişti.
May, bu maddeye ya bir zaman tahdidi getirmeye ya da İngiltere'nin bu maddenin işlerliğine tek yanlı son vermesini sağlayacak bir mekanizma kurulmasına çalışıyor.
Tedbir maddesi, İngiltere'nin AB ile kapsamlı ticaret anlaşması imzalayana dek gümrük birliği içinde kalmasını, Kuzey İrlanda'nın da buna ilaveten bir dizi farklı AB kuralına tabi olmasını öngörüyordu. Başbakan May'in AB'den talep ettiği değişiklikleri elde edememesi durumunda, parlamentonun bu hafta Brexit konusunda farklı seçenekleri oylaması öngörülüyordu.
Erteleme seçeneği
İngiltere’de muhalefet ve iktidardaki Muhafazakar Parti içinde, aralarında bakanların da olduğu bazı milletvekilleri ülkenin AB’den anlaşmasız ayrılmasına karşı çıkıyor.
Ülkede Brexit konusunda yeni bir referanduma gidilmesi için çeşitli gruplar da uzun süredir kampanya yürütüyor.
Normal takvime göre ülkenin 29 Mart’ta AB’den ayrılması gerekiyor.
Ülkenin AB'den anlaşmasız ayrılmasına karşı parlamentodan bir karar çıkması veya yeni referandum kararı alınması halinde bu tarihin ertelenmesi gerekecek.
May hükümetindeki 3 bakan cumartesi Daily Mail gazetesinde yazdıkları ortak makaleyle Brexit'in ertelenmesi çağrısında bulunmuştu ancak parlamentodan her iki konuda da bir yasa çıkarılmadıkça alınacak kararların hükümeti bağlayıcılığı bulunmuyor.
Erteleme ve yeni referandum seçeneklerine destek veren milletvekillerinin parlamentoda büyük bir çoğunluğun desteğini almaları halinde hükümet üzerinde baskı oluşturması mümkün olacak.
Hükümetin direnmesi halinde May hükümetindeki bazı kilit bakanların istifa etmesi de bekleniyor.
İngiltere'de Brexit müzakereleri sırasında aralarında 2 Brexit bakanı, bir dışişleri bakanı ile bir çalışma bakanının da olduğu 10'dan fazla bakan istifa etmişti.
Ülke, 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranıyla AB'den ayrılma kararı almıştı.