Avrupa'da İtalya iyimserliği
Ekonomistler, İtalyan bankalarındaki sorunların erken belirlendiğini, kurtarma paketlerinin riski azaltmaya katkıda bulunacağını ve Euro Bölgesi'nde bir bankacılık krizi riski oluşmasının düşük olduğunu belirtiyor.
İtalyan bankaları, son zamanlarda Avrupa'nın önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun onayı kapsamında İtalya'nın sorunlu bankaları için destek ve kurtarma paketleri devreye giriyor.
İtalyan hükümeti, geçen ay, iflasın eşiğindeki Banca Popolare di Vicenza ve Veneto Banca'nın kurtarılması için ilk aşamada 5 milyar 200 milyon euro likidite desteği sağlanmasına karar verildiğini açıklamıştı. Söz konusu bankların riskli kredilerden kaynaklı olası kayıplar için ise 12 milyar euro karşılığında devlet garantisini sağlanacağı kaydedilmişti. Bu şekilde uzun vadede toplam kurtarma paketinin hacminin 17 milyar 200 milyon euroya çıkması bekleniyor.
AB Komisyonu'nun da onayladığı kurtarma paketi kapsamında İtalya'nın piyasa değeri en yüksek bankası olan Intesa Sanpaolo'nun batmakta olan bu iki bankanın kar getiren varlıklarını satın alması planlanıyor.
Ekonomistler, riskin azalmasına katkıda bulunacağı görüşünde
AB Komisyonu, bu ay içerisinde de Monte dei Paschi di Siena'ya (MPS) 5,4 milyar euro sermaye sağlamasına onay vermişti. MPS, geçen yıl Avrupa'da bankaların kriz durumlarında dayanıklılığını ölçen stres testinin sonuçlarında en kötü performansı sergilemişti.
Banka, özel sektörden borçlanarak sermaye yeterliliği sağlayamamış ve 5 yıllık bir plan çerçevesinde çalışma modelini güçlü ve verimli hale getirecek tedbirleri içeren yeniden yapılandırma planlarını sunarak İtalya'dan kamu desteği talep etmişti.
İtalyan bankalarına uygulanması onaylanan söz konusu kurtarma paketleri "Acaba Avrupa'da İtalya kaynaklı yeni bir bankacılık krizi olabilir mi?" sorularını da akla getiriyor. Ekonomistler, onaylanan bu kurtarma paketlerinin riskten ziyade riski azaltmaya katkıda bulunacağı öngörüsünde bulunuyor. İtalyan bankalarındaki problemlerin erkenden belirlendiğini ifade eden ekonomistler, Euro Bölgesi'nde bir bankacılık krizi riskinin oluşmasının düşük olduğunu belirtiyor.
"Kurtarma paketleri riskin azalmasına katkıda bulunacak"
ING Group Euro Bölgesi Kıdemli Ekonomisti Teunis Brosens, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Euro Bölgesi'nde en fazla batık kredinin İtalyan bankalarında bulunduğunu ancak konuya iyi tarafından bakmayı tercih ettiğini söyledi.
İtalyan bankacılık sektöründeki problemlerle ilgilenildiğini ve bunun iyi bir durum olduğunu ifade eden Brosens, bunun belirsizliği azalttığını ve Avrupa Bankacılık Birliği'ne entegrasyon yolunu açtığını aktardı. Banca Popolare di Vicenza ve Veneto Banca için onaylanan kurtarma paketlerinin Avrupa için riskli olmayacağı öngörüsünde bulunan Brosens, aksine bu kurtarma paketlerinin riskin azalmasına katkıda bulunacağını dile getirdi.
Avrupa'da bankalar birliğinin aslında iflastan sonra ya da iflas eşiğindeyken değil iflastan önce müdahale anlamına geldiğini vurgulayan Brosens, bu tür iflas eşiğindeyken kurtarma paketlerinin yasal olarak yapılabildiğini dile getirerek, "Ancak bana öyle geliyor ki kurallar bazı yapıcı yönlerde esnetildi" ifadelerini kullandı.
Brosens, İtalya da dahil tüm Avrupa ülkelerinin mümkün olduğunca iflastan önce müdahalede bulunmaya çabalaması gerektiğini kaydetti.
"İtalyan bankacılık sistemindeki problemler erkenden belirlendi"
Dekabank Başekonomisti Ulrich Kater da yeni kurulan Avrupa Bankacılık Birliği'nin ilk meyvelerini verdiğini belirtti.
İtalyan bankacılık sistemindeki problemlerin önceki duruma göre erkenden belirlendiğini ifade eden Kater, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) ulusal banka denetleme kurumlarına ve maliye bakanlarına ülkelerindeki problemlerin iyileştirilmesi konusunda baskı yaparak Avrupa bankacılık sektörüne uzun vadeli istikrar bakımından katkıda bulunduğunu aktardı.
Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding ise Euro Bölgesi'nde şu an için bankacılık krizi riskinin düşük olduğunu söyledi.