Banka aktifleri 1 trilyon liraya koşuyor
2012 yılında 175,4 milyar liralık aktif toplamla İş Bankası ilk sırada yer alırken, 160,2 milyar lirayla Garanti ikinci ve 155,9 milyar lirayla Akbank üçüncü sırada bulunuyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İSTANBUL - İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda (İMKB) işlem gören mevduat bankalarının konsolide olmayan aktif toplamı 1 trilyon liraya koşuyor.
İMKB verilerinden derlenen bilgilere göre, borsada işlem gören mevduat bankalarının konsolide olmayan aktif toplamı 2012 yıl sonu itibariyle 994 milyar 828 milyon 452 bin lira oldu. 2011 yılında 874 milyar 880 milyon lira olan bankaların aktif toplamı, 2012 yılında yüzde 13,71 oranında arttı.
Aktif toplamda, 2012 yılında ilk sırayı 175 milyar 444 milyon lira ile İş Bankası alırken, bu bankayı 160 milyar 192 milyon lirayla Garanti Bankası, 155 milyar 853 milyon lirayla Akbank ve 122 milyar 180 milyon lirayla Yapı ve Kredi Bankası takip etti. 2011 yılında İş Bankası, Garanti Bankası, Akbank ve Yapı ve Kredi Bankası'nın aktif toplamı 100 milyar lirayı geçerken, 2012 yılında 100 milyar lira aktif toplamı geçen banka sayısı, Halkbankası ve Vakıfbank'ın listeye girmesiyle 4'ten 6'ya çıktı.
Alternatifbank, 2012 yılında dönem net karını ve aktifini en fazla artıran banka
2012 yılında borsada işlem gören mevduat bankalarının konsolide olmayan dönem net karı bir önceki yıla göre yüzde 16,12 oranında artarak 15,4 milyar liradan 17,8 milyar dolara yükseldi. 2012 yılında en fazla karı 3,3 milyar lira ile İş Bankası elde etti. İş Bankası'nı 3 milyar 70 milyon lirayla Garanti Bankası ve 2,9 milyar lira ile Akbank izledi.
İş Bankası, Garanti Bankası ve Akbank'ın 2012 yılında elde ettiği kar, borsada işlem gören mevduat bankalarının toplam dönem karınının yüzde 52,32'sini oluşturdu. 2011 yılında 28 milyon 263 bin lira kar elde eden Altarnatifbank, 2012 yılında karını yüzde 141,1 oranında artırarak 68 milyon 148 bin liraya yükseltti.
Alternatifbank, 2012 yılında 7 milyar 969 milyar lira olan aktif toplamını, 2011 yılına göre yüzde 23,64 oranında artırarak, aktifini en çok artıran banka oldu. Alternatifbank, 2012 yılında dönem net karını ve aktifini en fazla artıran banka olarak da dikkat çekti.
Geçen yıl İMKB'nin yükselmesinde lokomotif görevi gören Bankacılık Endeksi yüzde 64,56 oranında, İMKB 100 Endeksi ise yüzde 52,55 oranında değer kazandı.
"Sektörün gelir kalemlerini farklılaştırması gerekiyor"
Bankacılık sektörünün 2012 yılı gerçekleşmelerini ve 2013 yılı tahminlerini değerlendiren Halk Yatırım Stratejisti Işık Ökte de, 2012 yılında bankacılık sektörünün hem karlılık hem de aktif büyüme tarafında iyi bir yıl geçirdiğini belirtti. Bunda en önemli etkenin BDDK ve Merkez Bankasının aldığı doğru kararlar ve yönlendirmeler olduğunu ifade eden Ökte, sektörün özellikle Basel-II uygulamalarına geçişte sermeye yeterlilik rasyolarının ABD ve Avrupa ülkelerinden daha iyi olduğunu vurguladı.
Banka hazinelerinin Basel-II uygulamalarına geçişte, portföylerindeki bazı tahvillerin satışa izin verilmesi ile önemli işlem karları yazıldığını da ekleyen Ökte, bankacılık sektörü adına 2012 net karlılık düzeyinin yükselmesinde bunun da önemli bir faktör olduğuna dikkati çekti.
Basel-II sürecinin başarılı yürütüldüğünü ve 2012 yılının sektör için çoğu analistin beklediğinden daha iyi olduğunu söyleyen Ökte, "2013 yılında bankacılık sektörünün önündeki önemli risklerden biri Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force - FATF) çıkarılmak idi. Eğer kara para aklama ve terörizm finansmanını önleme yasaları olmasaydı, uluslararası bir örgüt olan FATF'dan çıkarılma riski doğacak ve bankacılık sektörüne bir darbe vurulacaktı. Hükümetimiz bu konuda çok yardımcı oldu" dedi.
Bu yıl bankacılık sektörünün gerçekleştirmesi gereken en önemli işin, mevduat/kredi bankacılığından başka önemli gelir kalemleri yaratmak olduğunu belirten Ökte, şunları kaydetti:
"Düşük reel faiz ortamındayız. Ülke olarak düşük reel faiz ortamına pek alışık değiliz. Biz kronik enflasyon ve yüksek reel faiz ülkesiydik; şu anda bankacılık sektörünün içinde bulunduğu yapıda bu zamanlardan kalma. Yeni ortamda ve daralan faiz marjlarında sektörün gelir kalemlerini farklılaştırması da gerekiyor. Uluslararası bankacılık yaparak Balkanlar'da, Arap Yarımadası'nda, Rusya'da, Kuzey Afrika'da bölgesel güç haline gelmeye çalışması gerekiyor. Para yönetmesi gerekiyor. Reel sektördeki şirketlerle stratejik ortaklıklar kurması gerekiyor. Artık bildiğimiz mevduat/kredi bankacılığından uzaklaşıp yeni gelir kalemleri yaratılması öne çıkacak."
"TCMB'nin doğru politikaları para kazandırdı"
Şu anda bankacılık sektöründe aktif problemi olmadığına ve geri dönmeyen kredilerin rahatsızlık yaratacak seviyelerde gerçekleşmediğine dikkati çeken Ökte, "Rahatsız edici seviyeye ne zaman gelir? Bankacılık sektörü için 2013'te en büyük sorun, beklenen büyümenin gerçekleşmemesi olur. Büyüme tarafında bir sorun çıkarsa, ticari kredilerin geri ödenmesinde problem çıkabilir, bu bireysel tarafa da istihdam piyasasındaki kötüleşme ile yansıyabilir. Fakat şu an için öyle bir gösterge kesinlikle yok. GSYH için 2013 yılında yüzde 4,5 büyüme öngörüyoruz. Eğer 2012 4. çeyreği sonrası büyüme eğrisinin yukarı gideceğine inanmasak, bankacılık sektörü için bu kadar pozitif konuşamazdık" diye konuştu.
Geçen yıl bankacılık sektörünün net karı yükseldikçe, İMKB Bankacılık Endeksine yabancı alımları geldiğini ve bu alımlarla Bankacılık Endeksinin ABD ve Avrupa finansal endekslerinden pozitif ayrıştığını hatırlatan Ökte, "Bu pozitif ayrışmada doğru TCMB politikaları çok etkili oldu; yılın ikinci döneminde büyüme odaklı politikalara geçilmesi ve fonlama maliyetinin düşürülmesi çok önemliydi" dedi.