Bankalara güvenip denize açılmak…
LUMBUZDAN BAKIŞ / Murat ERDOĞAN
[email protected]
İki ay içinde piyasalarla ilgili bir kaç seminer ve konferansa katıldım. Yerli ve yabancı market analistlerinin yanı sıra denizcilik şirket yöneticileri de 2013’e dair beklentilerini paylaştı. Beklentiler, geçen ay yine bu sayfada çizdiğim tablodan farksız değil.
Seminerlere katılan yüzler farklıydı fakat anlatılanlar ve görüşler aynıydı: 2013, her segmentteki ve tonajdaki gemi piyasaları için kötü geçecek. Nedeni malum, gemi arzı. Dile kolay yıl sonunda yaklaşık 170 milyon dwt’lik piyasaya yeni gemi girmiş olacak ve hurdaya gidenlerle teraziyi dengelemek pek mümkün olmayacak. Piyasa analistlerine göre armatörlerin bugün yaşadıkları sıkıntıların suçlusu kim biliyor musunuz; Bankalar.
Nedeni ise, herkese rahatlıkla kredi verip gemi yatırımına teşvik ettiler.
Piyasaların zirvede olduğu dönemde bankalar, şişen gemi fiyatlarına rağmen yüzde doksanını dahi kredilendiriyorlardı. Yani 100 milyon dolarlık geminin 90’ını banka 10’unu yatırımcı veriyordu ve gemi sahibi oluyordu. Bu kredi kolaylığı sadece 2007’de 260 milyar dolarlık gemi yatırımı yapılmasını sağladı. 2008’de Lehman Brothers krizi olmasaydı benzer seviyede yatırıma imza atılacaktı. Bugün yaşanan kriz o dönemde yapılan ve ötelenen yatırımların eseridir.
Gemi sahipleri ve analistlerin anlattığı bankalar hiç yabancı gelmedi bana. İzlanda’yı da iflasa götüren bankaları hatırlattı. Bankalar İzlanda’ya Gayri Safi Milli Hasılası’nın altı katı büyüklüğünde kredi vermiş. 2008’de 8.5 milyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasılası olan ülkenin bankacılık sisteminin dış borçları 50 milyar euro seviyesindeydi. En önemli gelir kaynağı balıkçılık olan bir ada nasıl böyle bir borca girmişti. Bankalar, bir adet teknesi olan balıkçılara dahi müthiş krediler verdi. Balıkçıların kotalarına göre kredi temin ediyordu. Yani balıkçıların daha tutmadıkları balıklar ipotek altına alınmıştı. İhracatının yüzde 80’i balıkçılık ve su ürünleri olan sektörün sonu felaket oldu. Umudunuzu daha da kaybetmeniz için anlatmıyorum bunları. Niyetim, pervane döndükçe yol alınabileceğini göstermek. Çünkü geçtiğimiz hafta Türkiye’nin kredi notunu yükselten uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, iflas eden İzlanda’nın kredi notunu krizden üç yıl sonra yatırım yapılabilir ülke düzeyine çıkartmıştı.
Bugün piyasada aşırı gemi arzı olmasına rağmen, boşa çekilen gemi tonajı fazla değil. Çünkü gemi talebinde yüzde 3-4’lük bir büyüme söz konusu. Bu yıl denizyoluyla taşınan yük trafiğinin 9 milyar tonu aşması bekleniyor. Oysa 1980 krizinde 100 milyon tonluk gemi kapasitesi atıl duruma gelmişti.
Yani pervane dönmeye devam ediyor, marifet dümeni doğru rotada tutmakta.
Bankaların verdiği kredilerle yatırım yapan İzlandalı balıkçıları merak mı ettiniz?
Krizden çıkış sürecinde ülkede kurulan alüminyum fabrikasında çalışıyorlar.