BDDK katılım bankacılığına yeni standartlar için çalışıyor
BDDK Başkanı Akben, "IFSB standartları ile ilgili oluşturulacak bir çalışma komitesi tarafından IFSB standartlarının incelenmesi ve katılım bankacılığımıza olan muhtemel etkileri üzerine bir 'Sayısal Etki Çalışması' (QIS) yapılması planlanmaktadır" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, oluşturulacak bir komiteyle İslami Finansal Hizmetler Kurulu (Islamic Financial Services Board - IFSB) standartlarının katılım bankacılığına muhtemel etkileri üzerine çalışma yapılacağını bildirdi.
AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Akben, dünyada faizsiz finans alanında standart geliştiren ve aynı alanda çalışan birbirinden farklı organizasyonlar bulunduğunu anlattı.
IFSB, İslami Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Organizasyonu (AAOIFI) ve Uluslararası İslami Finans Piyasaları'nın (IIFM) bu kuruluşlar arasında yer aldığından bahseden Akben, "Anılan kuruluşların faaliyet konularına bakıldığında; IFSB'nin risk yönetimi ve Basel prensiplerinin uyumlaştırılması, IIFM'nin faizsiz finans alanındaki özel sözleşmelerin standardize edilmesi ve AAOIFI'nin ise muhasebe, denetim, kurumsal yönetim, etik ve faizsiz finans temel prensipleri alanlarında standart geliştirdiği görülmekte." dedi.
Akben, BDDK'nın faizsiz finansa ilişkin standart hazırlayan tüm kuruluşlarla yakın bir şekilde çalışmayı önemsediğini dile getirdi.
IFSB'nin mayıs ayında teknik yardım kapsamında sermaye yeterliliği, likidite riski yönetimi ve kurumsal yönetime ilişkin standartlarına dair BDDK personeline eğitim verdiğini kaydeden Akben, "Eğitimden elde edilen bilgi birikimi neticesinde, IFSB standartları ile ilgili oluşturulacak bir çalışma komitesi tarafından IFSB standartlarının incelenmesi ve katılım bankacılığımıza olan muhtemel etkileri üzerine bir 'Sayısal Etki Çalışması' (QIS) yapılması planlanmaktadır. Alınan sonuçların değerlendirilmesi neticesinde, ilgili tarafların da görüşlerini almak suretiyle IFSB standartlarının uygulanıp uygulanmayacağı ya da uygulanma biçimine ilişkin karar verilebilecektir." ifadelerini kullandı.
"Faizsiz finansa özgü muhasebe altyapısı tesis edilebilir"
Akben, BDDK'nın AAOIFI'ye üyelik işlemlerinin bu yıl içinde başlatıldığını ve haziran ayı itibarıyla tamamlandığını belirterek, AAOIFI'nın şimdiye kadar muhasebe, denetim, kurumsal yönetim, etik prensipleri ve faizsiz finansa yönelik toplam 94 standart geliştirdiği bilgisini verdi.
İlk aşamada, bu standartlardan faizsiz finansal varlıkların tanımlanması ve ölçümlemesine ilişkin hükümlerin, Türkiye açısından uygulanabilir olduğunu aktaran Akben, denetim, etik, faizsiz finans ilkeleri ve kurumsal yönetime ilişkin standartların ise referans alınabileceğini kaydetti.
Akben, "Örneğin, ülkemizde katılım bankalarının finansal tabloları hâlihazırda konvansiyonel finans yaklaşımıyla hazırlatılmakta olup, söz konusu standartların ülkemize uyarlanmasıyla faizsiz finansa özgü hazırlanmış bir muhasebe altyapısının tesis edilmesi imkânı doğabilecektir." değerlendirmesini yaptı.
AAOIFI standartlarının mevzuatta yer alma sürecine ilişkin IFSB'de izlenen yaklaşımın takip edilmesinin planlandığını vurgulayan Akben, şunları kaydetti:
"Bahse konu standartlara ilişkin BDDK değerlendirmesinin 2018 yılı içerisinde nihayete ulaşması hedefleniyor. Öte yandan devam eden diğer bir çalışma kapsamında katılma hesaplarına ilişkin kurumsal yönetim ilkelerine dair IFSB ve AAOIFI standartları, bu alandaki en iyi uygulamalar (best practice) olması bakımından gözden geçirilmektedir. IIFM ise faizsiz finans alanındaki sözleşmelerin standardize edilmesi konusunda çalıştığından bu konudaki standartların özel hukuk ve özel sektörü ilgilendirmesi nedeniyle, bu aşamada BDDK mevzuatına dâhil edilmesi düşünülmemektedir."
"Saman Bank, Türkiye'de şube açmayı planlıyor"
Akben, bankacılık alanında Türkiye'ye ilgisi olan İranlı bankalarla ilgili de bilgi verdi.
İran merkezli Saman Bank'ın geçen eylül ayında BDDK'ya yazı yazdığını aktaran Akben, söz konusu bankanın yazısında Türkiye'de şube açmayı planlandığını belirttiğini ve BDDK'dan gerekli bilgi ve belge konusunda bilgi talep ettiğini söyledi.
Bank Tejarat'ın da daha önce 2010 yılında Türkiye'de şube kurmak için talepte bulunduğunu, kendilerinin de bankadan başvurusuna ilişkin eksik bilgi ve belgeleri tamamlamasının talep edildiğini anlatan Akben, Bank Pasargad'ın ise daha önce Türkiye'de 300 milyon dolar karşılığı Türk lirası sermayeli bir mevduat bankası kuruluşu konusunda izin talebinde bulunduğunu anımsattı.
Akben, eylül 2015'te banka yetkililerinin talebi üzerine Ankara'da toplantı yaptıklarını belirterek, "Toplantıda, ülkemizde banka kurma taleplerinin devam ettiği, ülkemizdeki ne şekilde yapılanmanın (şube, yatırım bankası veya özel banka) daha kısa ve az sermaye ile gerçekleşeceği, ilk başta düşük sermaye ile kurulup sonra sermaye artırmanın mümkün olup olmadığı gibi hususlarda bilgi talep edilmiş ve konuya ilişkin değerlendirmelerimiz kendilerine iletilmiştir." diye konuştu.