Borsadaki bankaların kârı yarıdan fazla arttı

Borsa İstanbul'da işlem gören 10 mevduat bankasının 9 aylık kârı 2015'in aynı dönemine göre yüzde 56,5 artış gösterdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Borsa İstanbul'da işlem gören 10 mevduat bankasının bu yılın 9 ayındaki kârı, 2015'in aynı dönemine göre yüzde 56,5 artışla 19,2 milyar lira olurken, ortalama öz kaynak kârlılığı da yüzde 13,8 seviyesinde gerçekleşti.

Derlenen bilgilere göre, borsada işlem gören Akbank, DenizBank, QNB Finansbank, Garanti Bankası, Halkbank, ICBC Turkey Bank, İş Bankası, Şekerbank, VakıfBank ve Yapı Kredi'nin konsolide olmayan toplam aktif büyüklüğü bu yılın eylül sonu itibarıyla 1 trilyon 675 milyar liraya ulaştı. Söz konusu rakam, geçen yılın sonuna göre yüzde 7,6 artışa işaret etti.

Borsa İstanbul'da işlem gören 10 mevduat bankasının bu yılın ocak-eylül dönemindeki net dönem kârı 2015'in aynı dönemine göre yüzde 56,5 artarak 19 milyar 185 milyon 449 bin liraya ulaştı.

Söz konusu bankaların öz kaynakları, eylül sonu itibarıyla geçen yılın sonuna göre yüzde 10,8 artışla 187 milyar lirayı aşarken, ortalama öz kaynak kârlılığı da yüzde 13,8 düzeyinde gerçekleşti.

Borsa İstanbul'daki mevduat bankaları içinde bu dönemde en fazla kârı 3 milyar 911 milyon TL ile Garanti Bankası elde etti. Garanti'yi 3 milyar 444 milyon lira net kâr ile Akbank, 3 milyar 337 milyon lira net kar ile de İş Bankası izledi.

Bu yılın 9 ayında 2015'in aynı dönemine göre net kârını en çok artıran banka ise Yapı Kredi oldu. Kâr artışı yüzde 92,8 olan Yapı Kredi'yi, yüzde 80,2 ile DenizBank ve yüzde 65,1 ile Akbank takip etti.

Akbank ise ortalama öz kaynak kârlılığı en yüksek banka oldu. Eylül 2016 itibarıyla ortalama öz kaynak kârlılığı yüzde 15,7 düzeyinde bulunan Akbank'ı, yüzde 15,3 ile Garanti Bankası, yüzde 14,8 ile VakıfBank, yüzde 14,2 ile Halkbank, yüzde 13,9 ile DenizBank, yüzde 12,8 ile İş Bankası ve yüzde 12,7 ile Yapı Kredi izledi.

Banka kârlarına Visa etkisi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, Türk bankacılık sektörü, bu yılın 9 ayında 2015'in aynı dönemine göre yüzde 55 civarındaki artışla 28 milyar 906 milyar lira kâr elde etti.

Analistler, Merkez Bankasının TL zorunlu karşılık oranlarını indirmesi, BDDK'nın ihtiyaç ve otomobil kredilerinde karşılık oranlarını düşürmesi ve bazı bankaların tek seferlik Visa gelirlerinin etkisiyle bankaların yılın 9 ayında kârlılıklarını artırabildiğini belirtti.

'Son 3 yılın üzerinde'

Turkey Macro View (TMV) Consulting Yönetici Direktörü Ferhat Yükseltürk, yaptığı değerlendirmede, ekonomide özellikle 3'üncü çeyrekte meydana gelen risklere rağmen düşen faizlerin de etkisiyle bankaların yılın 9 ayında ortaya koyduğu olumlu performansın son 3 yılın üzerinde gerçekleştiğini kaydetti.

Söz konusu olumlu performansta, tek seferlik varlık satışı ve genel karşılıkların düşürülmesi paralelinde tüketici kredilerinin artmasının etkili olduğunu, net faiz gelirindeki yükselişin ise görece ılımlı kaldığını ifade eden Yükseltürk, kârlılığı sınırlayan en önemli faktörler arasında, tahsili gecikmiş alacaklardaki artış doğrultusunda yükselen özel karşılık giderlerinin ön plana çıktığını, öz kaynak kârlılığının kamu bankalarında düşük fonlama maliyeti sayesinde yüzde 14’ün üzerinde gerçekleştiğini söyledi.

'Önümüzdeki dönem kredi büyümesini destekleyecek'

Yükseltürk, olumlu performansın, bankaların sermaye tabanlarını, dolayısıyla gelecek dönemde kredi verme kapasitelerini artırmaları bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Piyasada, bankaların kârlılığının yüksek olduğu algısı bulunsa da mevduat getirisi ve bunun üstüne eklenecek risk primi düşünüldüğünde, getirilerin olumlu performansa karşın oldukça makul seviyelerde bulunduğunu düşünüyoruz. Kârlılığın, öz kaynakları artırarak kaldıraç yoluyla bankaların kredi büyümesini ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi destekleyecek önemli bir unsur olduğu düşünüldüğünde, bu yıl yaşanan olumlu kâr rakamlarının önümüzdeki dönemde kredi büyümesini destekleyeceğini öngörüyoruz. Öte yandan, kârlılıkta yılın 9 ayında yaşanan olumlu performansa karşın, küresel faizlerdeki yukarı yönlü trende paralel olarak faiz oranlarındaki düşüşün sonuna gelmemizin, önümüzdeki dönemde bankaların fonlama maliyetlerini daha da artıracağını ve net faiz marjında düşüşe yol açacağını düşünüyoruz.”

Yükseltürk, TL’deki değer kaybı ve iç talepte yaşanan yavaşlama nedeniyle de özel provizyon giderlerinde yukarı yönlü baskının süreceği öngörüsünde bulunarak, “Sektörde 2016’da görülen olumlu kârlılık performansının gelecek yıl yerini kârlılıkta bozulmaya bırakacağını tahmin ediyoruz.” dedi.