Cari açık son 33 ayın zirvesini gördü

Geçen yıl aralık ayında cari işlemler açığı 8 milyar 322 milyon dolar ile son 33 ayın zirvesini gördü

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Cari işlemler açığı, 2013 Aralık ayında 8 milyar 322 milyon dolarla son 33 ayın zirvesini gördü. 

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgiye göre cari açık, 2013 yılı Aralık ayında 8 milyar 322 milyon dolar ile 2011 yılı Mart ayındaki 9 milyar 460 milyon dolarlık cari açık rakamından sonra 33 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. 

Yıllık bazda cari işlemler açığı incelendiğinde, 2011 yılında 75 milyar 82 milyon dolarla tarihi zirvesini gören cari işlemler açığı, 2012 yılında yüzde 35'lik azalışla 48,5 milyar dolara gerilemişti. 2013 yılında cari açık bir önceki yıla göre yüzde 34 oranında artarak tarihinin en yüksek ikinci seviyesini gördü. 

2013 yılında cari açıktaki artışta altın ticaretinin etkisi dikkate alındığında aslında cari açığın 2012 yılına göre sınırlı azaldığı görülüyor. 2012 yılında 5,7 milyar dolarlık net altın ihracatı ve  2013 yılında 11,8 milyar dolarlık net altın ithalatı yapıldı. Altın ticareti hariç cari açığa bakıldığında 2012 yılında 54,2 milyar dolarlık açığın geçen yıl 53,2 milyar dolara gerilediği hesaplanıyor. 

Ayrıca ödemeler dengesi kalemlerinden "gelir dengesi" de 2013 yılında cari açığa artırıcı yönde katkı sağladı. 

2013 yılında gelir dengesi, 9 milyar 447 milyon dolarlık açık ile tarihinin en yüksek seviyesine ulaşırken, yurt dışından kullanılan kredilere ödenen faiz giderlerinden oluşan diğer yatırımların katkısı 3 milyar 994 milyon dolar, yurt dışına kar transferlerinin katkısı 3 milyar 841 milyon dolar, portföy yatırımlarının katkısı 1 milyar 327 milyon dolar ve ücret ödemelerinin katkısı 285 milyar dolar oldu. 

Analistler, 2013 yılında cari açığın beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinde 2012 yılında net altın ihracatçısı konumunda olan Türkiye'nin geçen yıl net altın ithalatçısı olduğunu belirtirken, doğrudan yatırımlarla ilgili yapılan kar transferlerinin, yurt dışından sağlanan kredilere ödenen faiz giderlerinin, navlun giderlerindeki artışın, bavul ticaretinden beklenenden daha az katkı sağlanmasının ve ticari hizmetlerle ilgili giderlerdeki artışın da etkisi olduğunu kaydediyor. 

Türk şirketlerindeki yabancı ortaklarının ilgili şirkete ait hisselerini başka bir yabancı şirkete satması durumunda, satış yapan şirket için yurt dışına kar transferi oluştuğunu, alıcı şirket için ise Türkiye'ye doğrudan yatırım olduğunu belirten analistler, 2013 Mayıs ayında "gelir dengesi" kalemi altında izlenen doğrudan yatırımlardaki 1 milyar 571 milyon dolarlık tutarın bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

"Yurt dışına gelir transferinin yüksek olması, cari açığın yüksek gerçekleşmesine neden oldu"

Garanti Bankası Başekonomisti Nihan Ziya Erdem, 2013 yılı cari işlemler verilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada cari işlemler açığı aralık ayında 8,3 milyar dolarla beklentilerin üzerinde geldiğini ve önceki 11 aylık dönemde 7 milyon dolarlık açığı artırıcı revize yapıldığını belirtti. 

Böylece 2013 yılı cari açığının 65 milyar dolar ile tahmini GSYH'nın yüzde 7,9'una yükseldiğini ifade eden Erdem, "Revizenin önemli kısmı tahminin altında kalan bavul ticareti ve taşımacılık gelirlerinin aşağı yönlü güncellenmesinden geliyor. Aralık ayında ise hem doğrudan yatırım kaynaklı hem de faiz kaynaklı yurt dışına gelir transferinin yüksek olması, cari açığın yüksek gerçekleşmesine neden olmuş görünüyor" dedi.

"Bu yıl cari açığın 46 milyar dolar olmasını bekliyoruz"

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, aralık ayındaki yüksek cari açıkta doğrudan yatırımlarla ilgili yapılan kar transferlerinin, navlun giderlerindeki artışın, bavul ticaretinden beklenenden daha az katkının sağlanmasının ve ticari hizmetlerle ilgili giderlerdeki artışın  etkili olduğunu söyledi. 

Tokalı, 2014 yılı için hem cari hem de finansam dengesinin özellikle yılın ilk yarısı için farklı bir görünüm sunduğunu belirterek, "İç talep ve TL'deki değer kaybı doğrultusunda, cari açıkta düşüş beklerken (46 milyar dolar ile GSYİH'nin yüzde 5,7'si olarak tahmin ediyoruz); finansman tarafında özellikle portföy ve uzun vadeli yatırımlarda daha dalgalı ve zayıf bir seyir görebiliriz" diye konuştu.

"2014 yılı cari açık beklentimiz 49,5 milyar dolar"

Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer, aralık ayında cari açığın piyasa beklentilerin üzerinde gelmesinde, gelir dengesinin yedi ayın en yüksek açığını vermesinin etkili olduğuna dikkati çekti. 

2013 yılında 11,8 milyar dolarlık rekor net altın ithalatı dışlandığında cari açığın yüzde 1,8 düşerek 53,2 milyar dolara gerilediğini ifade eden Sözer, şunları kaydetti: 

"Önümüzdeki dönemde altın ithalatı ve petrol fiyatlarının seyri dış ticaret açığında riskleri canlı tutsa da, para politikasındaki son sıkılaştırma ve makro ihtiyati tedbirlerin etkisi ile aşağı yönlü riskler arttı. Altın ithalatının geçen yıl olduğu gibi devam etmeyeceği varsayımı altında, 2014 yılı için cari açık tahminimiz 54 milyar dolarlık piyasa beklentisinin altında 49,5 milyar dolar iken, süregelen belirsizlikler nedeniyle risklerin aşağı yönlü olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede Aralık ayındaki cari açık yakın dönemin en yüksek aylık açığı anlamına geliyor." 

Finansbank Ekonomisti Gökçe Çelik ise 2013 yılında cari açığın GSHY'ya oranının yüzde 7,9 ile 2011'deki yüzde 9,7'nin ardından en yüksek seviye olduğunu aktararak, "Önümüzdeki dönemde yükselen global faizlerin dış finansman koşullarını sıkılaştırmasıyla Türkiye'nin sürdürebileceği cari açığın geçtiğimiz döneme kıyasla daha düşük olacağını düşünüyoruz. 2014 yılı için büyümedeki yavaşlama beklentimiz de daha dar bir cari açık görünümünü destekliyor" dedi.

"Cari dengenin düzelmesi için ithalat kalemlerinde yurt dışına bağımlılık azaltılmalı"

ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, cari dengede düzelmenin ancak ithalat edilen kalemlerin üretilmesinin teşviki ile olabileceğine dikkati çekti.

2013 yılında cari açığın 65 milyar dolar ile piyasa beklentisinin üzerinde olmasına rağmen 2014 yılında altın ithalatında azalma ve faizlerin yukarı çekilmesi ile birlikte 2014 yılında ciddi gerileme göstermesini beklediklerini belirten Karabulut, "İç piyasada daralma ile 2014 yılında petrol fiyatlarında gerileme beklentisi piyasalarda olumlu karşılanabilir. Cari açıkta kırılganlığın azaltılması açısından cari dengenin tekrardan gözden geçirip özellikle ana ithalat kalemlerinde yurt dışına bağımlılığın azaltılması gerekmektedir. Bu daha kaliteli büyüme ve daha kaliteli cari denge anlamına gelmektedir" değerlendirmesinde bulundu.