Dolar faizlerin yükselişiyle güçlendi

Commonwealth Foreign Exchange Piyasa Başanalisti Esiner, doların, 2 yıllık ve 10 yıllık ABD tahvil faizlerinin yükselmesi nedeniyle kısa sürede güçlü bir konuma geldiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - ABD merkezli Commonwealth Foreign Exchange Piyasa Başanalisti Ömer Esiner, "Dolar 2 yıllık ve 10 yıllık ABD tahvil faizlerinin yükselmesi nedeniyle kısa sürede güçlü bir konuma geldi" dedi.

Ekonomistler, dün bankalararası piyasada doların, açılışın hemen ardından etkisini artıran alışlarla yükselişe geçerek, rekorunu 2,2124 TL'ye taşımasının ardından, değerlendirmelerde bulundu.

Esiner, doların gelişmekte olan piyasalara karşı değerinin diğer ülkelerin çoğunda olduğu gibi kısa sürede yükselmesine neden olduğunu vurgulayarak, buna karşın ABD'de doların ve tahvil faizlerinin Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) verisiyle birlikte düştüğüne dikkati çekti.

TÜFE'nin beklentiler paralelinde yükseldiğini ve çekirdek TÜFE'nin yüzde 0,1 arttığını hatırlatan Esiner, buna rağmen TÜFE'nin perde arkasında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) akomodatif para politikasında uzun süre kalmasına destek verdiğini söyledi.

Esiner, verinin herşeyden çok kısa süreli kara neden olduğunu belirterek, "Philadelphia Fed imalat sanayi endeksi'nin 9,4'le beklentilerden yüksek gelmesi de doların duruşunu etkileyen önemli bir gelişme" diye konuştu.

"TCMB faiz artırırsa dolar 2 seviyesine gerileyecektir"

Commerzbank Gelişen Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yakın zamanda borçlanma faiz oranını yüzde 10 seviyesine yükseltmesini beklediklerini belirterek, "Bundan sonra, TL daha istikrarlı olacak ve 2 seviyesine gerileyecektir. Bunun dışında uygulanacak hiçbir politika ve önlem çalışmayacaktır" dedi.

TL'nin siyasi gelişmelerden dolayı değer kaybettiğini, fakat bu kaybın çok fazla olmadığına dikkati çeken Ghose, "Ancak faiz oranları küresel ortamda yabancı sermayeyi çekebilmek için düşük seviyelerde olduğundan, para daha cazip ülkelere gidiyor" ifadesini kullandı.

Ghose, yatırımcıların gelişmekte olan ülke piyasalarındaki oranların yükseltilmesine ihtiyaç duyulduğunu anladığını kaydederek, ancak TCMB faiz oranlarını yükselteceğinden emin olmadıklarını söyledi.

Oranların düşük kalmasının, TL'yi zayıflatacağını vurgulayan Ghose, şu değerlendirmeleri yaptı:

"TL ile çekirdek enflasyon arasında kendi kendini besleyen bir döngü var. Biz, TCMB'nin yakın zamanda borçlanma faiz oranını yüzde 10 seviyesine yükseltmesini bekliyoruz. Aynı zamanda, repo faiz oranlarında da gelecek çeyreklerde bir artış olabilir ve yüzde 5- 5,5 düzeyine gelebilir. Bundan sonra, lira daha istikrarlı olacak ve 2 seviyesine gerileyecektir. Bunun dışında uygulanacak hiçbir politika ve önlem çalışmayacaktır."

Handelsbanken Capital Markets Döviz Analisti Gunnar Tersman ise, "ABD'de para politikasının sıkılaştırılması olasılığı, öncelikle Fed'in tahvil alımlarında azaltıma gitmesi ve daha sonra merkez bankasının politika faizini yükseltmesi, TL gibi gelişmekte olan piyasaların para birimleri baskı yapacak" dedi.

Tersman, Brezilya ve Hindistan gibi birkaç büyük gelişmekte olan ekonomilerde de dahil olmak üzere bu baskıyı göreceklerini belirterek, özellikle Türkiye gibi büyük cari açıkları olan ülkelerin savunmasız olduğunu kaydetti.

Fed'in politikalarına ilişkin düzenlemeleri yapana kadar bu trendin devam etmesini beklediklerini aktaran Tersman, "Doların, tüm gelişmekte olan para birimleri karşısında güçlenmeye devam etmesi ve bazı gelişmekte olan ekonomiler üzerinde baskı oluşturması muhtemeldir. Aynı zamanda, Türkiye'deki son siyasi belirsizlikler de TL'yi baskı altında bırakabilir" diye konuştu.

"TL üzerindeki baskı 3 ay boyunca sürecek"

IHS Global Insight Türkiye Ekonomisti Andy Birch, Türk lirası üzerindeki baskının ileriki 3 ay boyunca süreceğini kaydetti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz oranlarını sabit bırakmasıyla ilgili olarak soruları cevaplayan Birch, Türk lirası üzerindeki bu baskının cari açıktan ve Amerikan Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alım programını azaltma ihtimalinden dolayı kaynaklandığını aktardı.

Birch, TCMB'nin geleneksel yöntemlere başvurması gerekeceğini belirterek, faiz oranlarının değişmemesiyle sıkı para politikasının devam ettiğini ifade etti. TCMB'nin para politikasında daha da sıkılaşma yoluna gitmeye gerekebileceğini vurgulayan Birch, TCMB'nin faiz oranlarını arttırmada bir sakınca görmeyeceğini kaydetti.

ABN AMRO Avrupa ve Orta Doğu Gelişen Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Arjen van Dijkhuizen da TCMB'nin  amacının sıkı para politikasını korumak olduğunu belirtti.

Türk ekonomisindeki cari işlemler dengesine ve enflasyona dikkat çeken Dijkhuizen, bu iki ekonomik dinamiğe bakıldığında sıkı para politikasının ne kadar başarılı olduğunun şüpheli olduğuna dikkat çekti. Dijkhuizen, Türk ekonomisinin dirençli bir yapıya sahip olduğunu belirterek, Türkiye'nin dış ekonomik konumunun kırılgan bir yapıya sahip olduğunu dile getirdi.

Bu kırılganlığın cari açıktan dolayı kaynaklandığını kaydeden Dijkhuizen, Türk lirası üzerindeki baskının TCMB'nin faiz oranlarını daha da yükseltmesine sebep olabileceğini kaydetti.