EBRD: Türkiye'ye verdiğimiz taahhütlerimize sadığız
Türkiye'nin operasyon yaptıkları ülkeler içerisinde en büyükler arasında yer aldığını söyleyen EBRD Türkiye Direktörü Tuerkner, "Türkiye'ye verdiğimiz taahhütlerimize sadığız. Herhangi bir şekilde yatırım miktarını azaltma hedefimiz yok" diye konuştu.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından hazırlanan Geçiş Raporu'nun (Transition Report /2017-2018) Türkiye tanıtımı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) genel merkezinde gerçekleştirildi.
Etkinlikte konuşan Arvid Tuerkner, EBRD'nin Türkiye'de 2009 yılından beri aktif olduğunu kaydederek, Türkiye'nin kısa sürede operasyonlarının olduğu en büyük ülke konumuna geldiğini söyledi.
Bugüne kadar Türkiye'ye 9,5 milyar euroluk yatırım gerçekleştirdikleri bilgisini veren Tuerkner, bunun yanı sıra partnerlerinin 20 milyar euro gibi ciddi bir yatırım yaptığını, şu andaki portföylerinin 7 milyar euro olduğunu aktardı.
Tuerkner, yatırımlarının, finans, altyapı, enerji ve tarım gibi farklı sektörlere yayıldığını ifade ederek, yatırım tutarının yüzde 97'sinin özel sektöre yönelik olduğunu anlattı.
Arvid Tuerkner, "EBRD fırsatçı bir yatırımcı değil. Talep odaklı hareket ediyoruz ama bir strateji üzerinden gidiyoruz. Bu strateji kapsamında, Türkiye'nin ilerlemesi için ve sürdürülebilir piyasa ekonomisine dönüşebilmesi için gerekli en önemli kritik alanlara bakıyoruz ve bu alanlara yönlendiriyoruz yatırımlarımızı." diye konuştu.
Bu hedefe ulaşabilmek için etki yaratmaya çalıştıklarını dile getiren Tuerkner, para ve fonun yanı sıra müşterilerine fayda getirmeyi umut ettiklerini vurguladı.
"Türkiye 15 yılda muazzam bir başarı gösterdi"
Tuerkner, bugün geçiş raporunu sunmak için burada olduklarını, her yıl bu raporun operasyon yaptıkları ülkelerde hazırlandığını anımsattı.
Raporun büyümenin sürdürülebilme zorluğunu konu edindiğini dile getiren Tuerkner özellikle orta gelirin yaygın olduğu ülkelerde büyümenin sürdürülmesi konusundaki zorluklara değindi.
Tuerkner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu orta gelir tuzağından nasıl kaçınılabilir? Çünkü bu olgu belli bir gelir düzeyinde deneyimle birlikte büyüme ve verimliliği sağlıyor. Bu, Türkiye ile yakından alakalı. Türkiye son 15 yılda muazzam bir başarı gösterdi ve büyüme modelini değiştirdi. Bu model yatırım temelindeydi aynı zamanda teknolojinin adaptasyonunu odak noktası almıştı. Ama artık bu inovasyonu da içine aldı ve yeni teknolojilerin oluşturulmasını da içine almaya başladı. Türkiye halihazırda bu dönüşüme başladı."
"Bu yıl içinde sonlandırılacak projeler de var"
Tuerkner, bu yılın raporunun öne çıkan noktalarından bir tanesinin, "Türkiye'nin yol yenileme programı" olduğunu belirterek, "Son derece pozitif bir gelişme. Çünkü ülkenin küresel değer zincirine katılması için çok büyük bir değer taşıyor yolların yenilenmesi. Hepimiz birbirimizin deneyimlerinden öğreniyoruz." ifadelerini kullandı.
Arvid Tuerkner, EBRD'nin Türkiye'ye yönelik programında negatif bir değişiklik olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, şunları söyledi:
"Türkiye bizim operasyon yaptığımız en büyük ülkelerden bir tanesi. Son derece sağlıklı yatırım yapıyoruz. Ayrıca yıl sonuna doğru büyük ölçüde gerçekleştirilecek projeler de var. Biz, Türkiye'ye verdiğimiz taahhütlerimize son derece sadığız. Bu yıl içinde sonlandırılacak projeler de var. Çok önemli bir yatırım zarfımız var.
"Yeni bir büyüme modeline geçilmeli"
Etkinlikte, tanıtımı yapılan EBRD Geçiş Raporu EBRD Araştırma Direktörü Ralph de Haas tarafından tanıtıldı.
Orta ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve Güney ve Doğu Akdeniz’de geçiş dönemindeki 30'dan fazla ülkeyi mercek altına alan rapor, söz konusu ülkelerdeki siyasal ve ekonomik reformlar ve demokratik kurumların gelişiminin uzun vadeli ekonomik büyüme arasındaki bağlantıları ele alıyor.
Rapor, özellikle orta gelirli ekonomilerin deneyimine atıfta bulunarak büyümenin sürdürülebilmesi konusuna odaklanıyor.
Orta gelirli ekonomilerin, gelir seviyesinde verimlilik artışlarının ABD ortalamasının üçte biri ila üçte ikisi arasında yavaşlama eğilimine girdiğine vurgu yapılan raporda, geçmişteki güçlü büyüme performansının arkasındaki avantajları tüketen EBRD ekonomilerinin teknoloji ithalatının ötesine geçip yenilikçiliği temel alan, yeni bir büyüme modeline geçmesi gerektiği vurgulanıyor.
Geçiş Raporu, EBRD bölgesindeki verimlilik artışındaki yavaşlamada bölgenin küçük ve nispeten verimsiz birçok küçük şirketin rolüne dikkati çekerken, ithalat rekabetinin artması, ihracat pazarına erişimin sağlanması ve küresel değer zincirlerine dahil olmanın, firmaları verimliliği artırmaya teşvik ettiğinin de altını çiziyor.
Raporun tahminlerine göre altyapı yatırımları sermaye ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyor.
Raporda bölgenin büyümesini desteklemek için gelecek 5 yıl boyunca altyapıya 1,9 trilyon euro yatırım yapılması gerektiği vurgulandı ve Paris İklim Anlaşması taahhütlerinin yerine getirilebilmesi için sürdürülebilirlik politikalarının güçlenmesi ve enerji sübvansiyonlarının ortadan kaldırılması gerektiği belirtildi.
Etkinliğe, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜSİAD Genel Sekreteri Bahadır Kaleağası ve EBRD Ekonomi, Kamu Politikaları ve Yönetişim Bölümü Yönetici Direktörü Mattia Romani de katıldı.