Ekonomistler faiz kararı için ne dedi?

İSTANBUL - Merkez Bankası, piyasa beklentileri çevresinde politika faizinde indirime gitti. Ağırlıklı görüş politika faizinde 25 baz puan indirim olacağı yönündeyken, politika faizde yarım puan indirim oldu. Ayrıca faiz koridorunun alt ve üst bandı da 50’şer baz puan düşürüldü.

Ekonomistlerin PPK kararları ile ilgili görüşleri şöyle:

Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy
TL için olumsuz, getiri eğrisi için olumlu

Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy, Kurul'un bir önceki toplantısındaki yavaşlayan sermaye girişleri söyleminde değişiklik yaparak sermaye girişlerinin tekrar hızlanma eğiliminde olduğuna işaret etmesinin önemli olduğunu söyledi.

Geçen haftalarda TL'nin değeri açısından MB Başkanı Erdem Başçı tarafından politika faizinde ölçülü bir indirim sinyalinin verildiğini hatırlatan Aksoy, "MB Başkanı'nın yaptığı uyarının güçlü sermaye girişleri nedeniyle döviz piyasalarında yeterince etkili olmaması sonucu gecelik borçlanma ve/veya politika faizinde bir sürpriz gelebileceğini belirtmiştik" dedi.

Banka'nın TL'nin değer kazanma sürecini durdurmak için piyasa beklentisinden daha keskin bir adım attığının görüldüğünü ifade eden Aksoy, kararların toplamda TL için olumsuz, getiri eğrisi için -özellikle kısa tarafta- olumlu olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

Aksoy "Diğer yandan, ikinci yatırım yapılabilir not artışı beklentileri ve faiz indirimleri etkisi ile sürmesini beklediğimiz kısa vadeli sermaye girişlerinin karar sonrası TL'de görülebilecek değer kayıplarını sınırlı kılmasını bekliyoruz" dedi.

Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
Koridorun alt bandında çok daha düşük faizler görebiliriz

Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, PPK kararı notunda dikkati çeken en önemli ayrıntının ihracatın yavaşladığının altının çizilmesi olduğunu belirterek, "Daha önceki notlarda ihracatın nispeten güçlü seyir izlediğinin altı çiziliyordu. Bu söylem değişmiş" dedi.

Büyümeye ilişkin bir miktar tedirginlik olduğunun görüldüğünü aktaran Altınsaç, şunları kaydetti:

"Kredilerin referans değerin üzerinde seyrettiğinin altı çizilmiş buna karşın munzamlarda bir değişiklik yok. Bunun temel sebebinin kredilerde artış olmasına rağmen üretim tarafında halen bir toparlanma olmamasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Sermaye artışının yeniden hızlandığının altı çiziliyor. Beklentimiz girişlerin devam edeceği yönünde. İkinci çeyrekte üretim tarafında da toparlanma bekliyoruz."

"TL'de bir miktar daha reel değerlenmeye izin verilebileceğini düşünüyoruz"

MB'den 2-3 aylık vadede likidite yönetimi ile kredilere cevap verilmesini yılın ikinci yarısından itibaren ise munzam artışlarının devreye girmesini beklediklerini aktaran Altınsaç, "İçeriye para girişi daha da hızlandığı takdirde (ki beklentimiz bu yönde) koridorun alt bandında çok daha düşük faizler görme ihtimalimiz var" dedi.

Altınsaç şu değerlendirmede bulundu:

"Anladığımız, enflasyon beklentilerinde görece aşağı yönlü hareket olduğu için enflasyona ilişkin de bir risk görülmüyor. Yılın ikinci yarısında ise enflasyon hedefi tutmayacağından TL'de bir miktar daha reel değerlenmeye izin verilebileceğini düşünüyoruz"

HSBC Portföy Stratejisti Çakıroğlu
TL üzerindeki baskı bir kademe belirginleşebilir

Bono faizlerinde görece olumlu bir seyir yaşanabileceğini tahmin ederken, hisse senedi piyasasında da başta bankacılık sektörü olmak üzere, etkinin pozitif olabileceği kanaatindeyiz. Esasında, Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrasında USD/TL kuru 1.797 seviyelerine kadar yükseldikten sonra şu sıralarda 1.794 seviyelerinde hareket ederken, döviz sepeti de 2.074 seviyelerine yükselmiş durumda. Getiri eğrisinin kısa tarafındaki olumluluk bir kademe belirginleşirken, 2 yıl vadeli gösterge bononun bileşik faizi yüzde 5,52 seviyelerinden işlem görüyor. Bununla birlikte BIST-100 yüzde 0.9 civarında düşüşlerle kapandığı ilk seans sonrasında ikinci seansa yüzde 0,1 düşüşlerle başlıyor."