Faktoringte Türkler dışarıya açılacak

Faktoring sektörü son dönemde çok hareketli. Hem ikili işbirliklerini artırıyor hem de kendisine yeni ufuklar çiziyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

Ece CEYHUN

İSTANBUL - Türkiye'de 76 tane faktoring şirketi var. Sektörün GSMH'dan aldığı paya baktığınızda yüzde 5'leri gösteriyor. Dünyada ise yüzde 7 ile yüzde 12 arasında değişiyor. Bir faktoring şirketinde tüm portföy ortalama 67 günde dönüyor. Sektörden yüzde 7 ile kaynak kullanan da var yüzde 20 ile de. Hiç faktoring şirketi ile çalışmayan KOBİ'de var, 19 faktoring şirketi ile çalışan KOBİ'de var. Sektörün gündeminde ise birden fazla proje var. Yıllardan beri beklediği kanununa geçen yılın son aylarında kavuşan faktoring sektöründeki gelişmeleri Faktoring Derneği Başkanı Zafer Ataman ile konuştuk. Ataman, işletmelerin yüzde 92'sinin KOBİ niteliğinde olduğu Türkiye'de yurtdışındaki örneklerinden hareketle sektörün daha gideceği çok yol olduğunu düşünüyor.
Faktoring Derneği Başkanı Zafer Ataman, sektörün olgunlaşma sürecinin içinde olduğunu belirterek önümüzdeki dönemde konsolidasyonların görülebileceğini söyledi. Ataman, sektöre yabancı yatırımcının da ilgisini olduğunu kaydederek Amerika ve Avrupa gibi yerlerden satın alma ve ortaklık için şirketlerin kapısını çalanlar olduğunu da belirtti. Ataman, sektör olarak Kuzey Afrika, Ortadoğu ama en önemlisi Türkiye'nin doğu sınırından Çin'e kadar olan coğrafyada Türk faktoring şirketleri için önemli büyüme alanı olduğunu vurgulayarak "Orta vadede Türk faktoring şirketlerinin yurtdışında şube açmaya başlayacağını düşünüyorum" dedi. Ataman, dernek olarak bu coğrafyalarda yeni büyüme stratejileri için uluslararası arenada çalışmalar yürüttüklerini açıkladı.

Ataman ile sektöre dair beklentilerini konuşurken konsolidasyonun sektörde vadelerin kısalığından dolayı portföyün 67 günde döndüğüne işaret ederek "Ben ısrarla şunu söylüyorum. GSMH'ya orantıladığınız payımız yüzde 5.
Dünya standartlarına bakıldığında bu oran yüzde 7 ile yüzde 12 arasında. Demek ki bizim gideceğimiz yol var. Bu orana daha az şirketle de giderseniz. Genel giderlerinizi yönettiğiniz müddetçe, sermayedarınız enflasyona göre bir karlılık aldığı müddetçe, bu sektöre yatırım yapar. Olmadığı gün bu sektörden çıkar. Çok daha olgun pazarlardaki faktoring şirketleri ile Türkiye'deki faktoring şirketlerinin yönetim şekillerinin de bütünleşmesi lazım. Daha olgun pazardaki faktoring şirketine dönüşüm sürecinde sektörde biraz adetsel erozyon olabilir. Olgunlaşma sürecinin içindeyiz. Önümüzdeki 4-5 sene içinde bunu net göreceğiz.  Türkiye'de büyüme alanlarının daralmasından dolayı adetlerin hızlı artma olasılığı yok. Karlılık  oranlarında ve genel gider yönetiminde faktoring sektöründe yönetim ve sermaye tabanları genişleyecekse kalınabilir ama genişlemeyecekse bazı firmalar sektörü terk edebilir" açıklamasını yaptı.

Kapıyı çalan yatırımcı var

[PAGE]

Kapıyı çalan yatırımcı var

Ataman, faktoring sektöründe yabancı sermaye oranının ise artmasını bekliyor. Ataman, "Pazarınız büyükse ya ortak olarak ya da private equity olarak yabancı yatırımcı gelir. Her iki yönde de yatırımcı var. Avrupa'dan gelende var Amerika'dan gelende var. Sadece fon koymak için gelenler var. Ama yabancı yatırımcı için iki kriter vardır. Ya  bilgiye gelir, ya da büyüklüğe. Her kurulan şirkete de gelip sana ortak olayım demez" yorumunda bulundu. Yurtdışından sektöre ilgi var. Peki sektörün yurtdışında bir yatırıma ilgisi var mı? diye sorulduğunda Ataman, "Orta vadede Türk faktoring şirketlerinin yurtdışında şube açmaya başlayacağını düşünüyorum" dedi. Faktoring tecrübesi örnek olur Ataman, Türk faktoring şirketlerinin yurtdışı açılımını yapabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olduğunu anlatırken "Türkiye batının teknolojisinin ve know how'ının  bittiği yer. En azından faktoring sektörü için söylemek lazım; Türkiye'nin doğu sınırından Çin'e kadar böyle bir alan yok. Bu bölgeye know how'ın  aktarılmasında Türkiye'nin çok önemli bir rolü olabilir. Gelişmekte olan ülkelere Türkiye finansal bilgiyi yayabilecek gücü var " tespitini yaptı.
Ataman şöyle devam etti:
"Türkiye'de finansal bilgi, kimse küçümsemesin, çoğu ülkeden yüksek. Bu tecrübeyi nerelere götürebiliriz? Türkiye'nin doğusuna. Kazakistan, Azerbaycan, Tacikistan, Arap devletleri, Kuzey Afrika. Bunu yapabilecek gücümüzde var. Orta vadede bazı faktoring şirketleri buralarda şubeler açabilir. Malta'nın çok büyük bir faktoring şirketi olma yönünde ilerleyen bir grubu var. Onun mesela bir sürü ülkede şubeleri var. Üstelik buralarda dünyanın önde gelen yatırım bankaları yardımcı olabilir. Türkiye buraya bir köprü olabilir mi? Türkiye çok önemli bir atlama taşı olabilir."

İstanbul'da 'doğu' zirvesi yapacak

Ataman, Faktoring Derneği olarak da sektöre uluslararası bir açılım sağlamak için çalıştıklarını da anlatarak "Hatta Türk Faktoring Derneği dünyadaki meslekdaşları ile konuşup bu organizasyonu sağlamayı çalışıyor. Moskova ve Belgrad'a gidildi şimdi Polonya'ya gidilecek. Bu ülkelerin hepsi bu know how'dan yararlanmak istiyor. Biz dernek olarak da uluslararası alanda bu takdiri görüyoruz. Rusya'da en son masa konusu Türkiye'ydi. Rusya'da Türkiye'nin deneyimlerinden yararlanmak istiyor. Bu sistem öyle bir kurgulanmalı ki o ülkelere de örnek olsun. Türkiye'nin faktoring yapılanmasının bu ülkelerde çok ciddi örnekler oluşturacağına inanıyorum. Bizim üyelerimizde bu ülkelerde şube açabilir, hatta ortak olabilirler. Bir planımız daha var. Bu dernekleri İstanbul'da bir araya getirerek hep beraber 'doğuya nasıl know how götürebiliriz?' diye bir zirve yapmak istiyoruz. Çünkü bizim bazı faktoring şirketlerinin o ülkelerde ana ortakları da var" açıklamasını yaptı. Geçtiğimiz dönemde Eximbank ve TİM ile de bir protokol imzaladıklarını hatırlattığımızda Ataman, işbirliğinin temelinde 'faktoring bilincini ihracatçılar nezdinde artırmak ve uluslararası platforma ihracat ayağına nasıl taşınacağını tartışmak' olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Eximbank'ın bütün ülkelerde limitleri var. Sektör olarak yüzümüzü doğuya da dönerken Eximbank, aracı kurum olarak faktoring şirketlerini de benimseyecek. İhracatçının Kuzey Afrika'ya, Lübnan'a Kazakistan'a ihracatı var. Bunları Eximbank'ın limitleri üzerinden nasıl geçiririz bunu planlayacağız." İşin operatif tarafının dernekte, kaynakla garanti tarafının Eximbank'ta, ihracatçı tarafının da TİM tarafından organize edildiğini Eximbank nezdinde süratle çalışmaların yürütüldüğünü kaydeden Ataman, " Önce faktoring şirketlerinin limitlerinin oluşturulması lazım. TİM ile de bölgesel toplantılara başlanacak. Burada önemli bir ciro olacağını düşünüyoruz. İhracatta 2023 hedefi 500 milyar dolar. Bunun sadece yüzde 10'u büyük aşamadır. Birde yurtiçine gayri kabili rücu faktoringi getirebilirsek şu halimizle 49 milyar dolar ciro yapıyoruz. O zaman 100- 150 milyar dolarlık faktoringi çok rahat yaparız" diye konuştu.

KKB tamam sıra sigortada

[PAGE]

KKB tamam sıra sigortada

Ataman, Kredi Kayıt Bürosu ile işbirliğinin başladığını kaydederek "KKB ile Risk Merkezi'nden alacağımız tüm veriyi almaya başladık. Bizde data veriyoruz. Onlarda bizden aldıkları veriyi bankacılık sektörü ile paylaşacak" dedi.  Alacak sigortası şirketleriyle de bir anlaşma yapmak üzere olduklarını aktaran Ataman, şu bilgiyi verdi:
"Eskiden teknik bir farklılık vardı aramızda şimdi onu kaldırıp sigortalamaya çalışıyoruz. Bu daha çalışma  safhasında."

19 şirketle çalışan KOBİ'de var

İşletme sermayesi döngüsü sağlamak isteyen KOBİ'ler için faktoring sektörünün önemli bir kaynak yaratma mekanizması olduğunu anlatan Zafer Ataman, ulaşım teknikleri, karar verme süreçlerinin hızı nedeniyle sektörü bir hücumbot'a da benzetiyor. Çok geniş bir müşteri yelpazesi olan sektörde bugün Türkiye'nin ilk 500 firmasının içerisinde çok büyük firmaların da faktoring şirketleriyle çalıştığına da işaret eden Ataman, 19 faktoring firması ile çalışan KOBİ'nin de olduğunu kaydediyor. Bir işletmenin faktoringden leasinge, bankaya, tahvil arzına kadar bütün finansman tekniklerini görerek kendisine yol bulması gerektiğine de işaret eden Ataman, "Faktoring sektörü finansal kuralların içerisinde çalışan ve onun bütün belirleyici özelliklerini taşır. Türkiye'de biz daha yatırım bankacılığına çok alışmadık ama yatırım bankacılığının altında olması gereken alanlardan biri de faktoringdir. Faktoring işletme sermayesi ihtiyacını giderir. Leasing orta vadeli yatırım giderini içerir. Türkiye'de pazarını büyüten firmaların hepsi bütün finansman tekniklerini denemeleri gerekir" dedi. Ataman finans sektöründe bir ayrışma döneminin yaşandığına da işaret ederek "Bir zamanlar Türkiye'de pazar edinmek adına bir kimlik arayışı vardı. Şimdi bazı tüketici kredisi ürünleri tek bir yerde yaratılıyor diğerleri oradan kullanıyor. Kredi kartlarında olduğu gibi. Bu daha da fazlaşacak. Bir bankaya ait olma fikri yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bir faktoring şirketine ait olma fikri de yavaş yavaş ortaya çıkacak" öngörüsünde bulundu.

Yatırım Leasing’e orta vadede yabancı ortaklık düşünüyor

[PAGE]

Yatırım Leasing’e orta vadede yabancı ortaklık düşünüyor

Faktoring Derneği Başkanı Zafer Ataman aynı zamanda Strateji Faktoring'in ve Yatırım Leasing'in de CEO'su. Zafer Ataman, leasing şirketinde orta vadede bir yabancı ortaklık düşündüklerini de söyledi. Ataman, Yatırım Leasing'in 60 milyon TL alacak barındırdığını ve 90 milyon TL alacağa ulaşma hedefi olduğunu kaydederek "Orta vadede yabancı bir ortaklıkla operasyonel leasinge nasıl geçeriz. Nasıl daha fazla büyürüz? bunun planlamasını yapıyoruz" dedi. Faktoring şirketinin cirosunun da yaklaşık 500 milyon lira civarında olduğunu kaydeden Ataman, "Bunun yarısını ihracat faktoringi olarak yapıyor. Cirosunun yarısını ihracat faktoringi işlemlerinin oluşturduğu tek şirkettir. Sektörde en çok ihracat faktoringi yapan şirketler içinde de ilk 3-4 şirketten biridir. Diğerleri de bankaların faktoring şirketleridir" bilgisini verdi.

Düşük faiz zorlar

Türkiye gibi ülkelerde işletme sermayesi eksiği olduğuna da dikkat çeken Zafer Ataman, "Dolayısıyla bankacılık, finansal kurumlar, bütün firmalara çok entegre. Önümüzdeki dönemde işletme sermayesi ihtiyacının kazançlarla kapatılması gerektiğini varsaymamız lazım. Faizlerin düşük olduğu ortamda işletme sermayesi eksiğini şirketlerin çok fazla yönetmesi mümkün olmayabilir" değerlendirmesinde bulundu.

İdealim şirketlerin de tek çatıda birleşmesi

Yeni kanunda üç banka dışı finansal sektörün birliklerinin de tek çatı altında birleşmesi var. Ataman, birleşmenin yakın bir süre içinde realize olacağını anlatırken BDDK'dan da genelgelerin yayınlanmasını bekledikleri bir süreç yaşadıklarını aktardı. Aslında Ataman'a göre bu üç sektör birbirini tamamlayan ve bir yatırım bankacılığı konsepti ile çalışabilecek bir yapıya dönüştürülebilir. Ataman, "Faktoring işletme sermayesi ihtiyacını giderir. Leasing orta vadeli yatırım ihtiyacını karşılar" derken sektörün geleceği düzeye ilişkin idealini de şöyle anlattı: "Bu şirketler de tek çatı altında toplanıp lisansı başına sermaye şartı konulabilir. Yani faktoring yapıyorsa diyelim ki 20 lira, leasing yapacaksa bir 20 lira daha, ayrıca finansman  şirketi olmak istiyorsa bir 20 lira daha sermaye şartı getirilebilir. Kurumlarda banka dışı finansman çatısı altında birleşebilir. Kontrolleri daha konsolide yapılabilir. Benim ufuktaki idealim bu."