Hem savundu, hem eleştirdi kaybedilmiş kaleleri geri istedi
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, sektörün özeleştirisini de yaptı. Aydın, küresel risklerin yüksek olduğuna işaret ederek, “Böyle bir dönemde ihtiyatlı olmakta yarar var” dedi.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, bankalar büyüdükçe ekonominin büyüyeceğini belirterek önce bankaları savundu ardından bankaların bazı ücret ve komisyonlarını işaret ederek “Bizim de eleştirileri haklı çıkartacak uygulamalarımız var” diyerek özeleştiri yaptı.
Bankalar Birliği Başkanı sektörün kriz döneminde kaybettiği bazı kalelerini de geri istedi. Aydın, Merkez Bankası’ndan zorunlu karşılıklara yeniden faiz ödenmesini isterken başta bir sefer olacağı zannedilen şube harçlarının da kaldırılması taleplerini de yineledi. Aydın, şube açma harçlarının kaldırılmasını isterken bir bankanın açtığı şubenin o bölgeye istihdam sağlamak ve ekonomik değer katmak anlamına geldiğinin de unutulmamasını istedi. Aydın ayrıca, ihtiyatlı bankacılık düzenlemelerini olumlu karşıladıklarını ancak, bankacılık sektöründe sermaye yeterliliğini aşağı çeken düzenlemeler yapılmaması gerektiğini belirterek, ek yükler ile sermaye getirisinin aşağı çekilmemesi gerektiğini vurguladı. Bankaların zorunlu karşılıktan faiz almaması ve şube harçlarının yarattığı kaybın 5 milyar TL olduğu hesaplanıyor.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, dün uzun bir aradan sonra Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin ile birlikte İstanbul’da finans basınının karşısına çıktı.
Hepimiz aynı gemideyiz
Aydın, “Hakettiğimiz eleştirilerden ders alıp kendimizi daha iyi anlatmamız gerekiyor. Ama sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Bankalar büyüdükçe Türkiye ekonomisi de büyüyecek.Büyümek için krediye, kredi için de daha fazla öz kaynağa ihtiyacımız var. Daha fazla özkaynak için de para kazanmak gerekir” ifadelerini kullandı.
Bankacılık sektörünün çok para kazandığı söylentilerini yersiz bulan Aydın, İSO 500’deki şirketlerin sermaye getirisinin bankalarla aynı olduğunu savundu. Aydın, kara bakılırken Türk bankalarının yatırdığı sermayenin de unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Aydın, “Bankacılıkta, koyulan sermaye karşılığında ne kadar kar elde edilmiştir bakılması gereken budur” dedi.
Aydın, para politikası ve ihtiyatlı bankacılık düzenlemeleri yoluyla bankaların davranışlarını etkilemeye yönelik önlemleri anlayışla karşıladıklarını, üretim, yatırım ve ihracat kredilerinin özendirilmesi olumlu bulduklarının da altını çizdi.
Bazı eleştirileri de hak ediyoruz
Ücret ve komisyonlarla ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Aydın, “Bizim de eleştirileri haklı çıkartacak uygulamalarımız var. Gerçekçi olmamız lazım. Elbette faiz alacağız. Ama bunların gerçekçi, makul ve bir temele dayanması lazım...Örneğin ipotek fek ücreti almanın yanlış olduğunu kabul ettik. Algı yönetimini yapmamız gerekiyor.Bunlarla ilgili çalışmalar sürüyor. Somut hale gelince kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
Kullandırmayın demiyorlar
Yapılan düzenlemelerin hem bankaların kredi verme iştahını, hem bireylerin kredi kullanma iştahını farklı yönde sınırlama isteğiyle yapıldığını da belirten Aydın şöyle devam etti: “Hane halkının borçlanması konusunda tereddütleri olabilir. Avrupa’da ve Amerika’da bunun sonuçlarını gördük. Ekonomiyi böyle görüyorlarsa tedbirler alıyorlar, kullandırmayın da demiyorlar, onunla ilgili düzenlemeleri yapıyorlar. Siz hala belli bir iştahınız varsa verebilirsiniz.”
Hüseyin Aydın, Türkiye’de konut kredileri ayrıştırıldığında hane halkı borçlanmasının arttığına dikkat çekerek, “Özellikle Avrupa Birliği (AB) ile kıyaslandığında konut kredileri hariç, hane halkı borçluluğu artıyor. AB’de hane halkı borçluluğu konut kredileri hariç yüzde 7-8’ler civarındayken bu rakam Türkiye’de yüzde 11-12’leri buluyor. Dolayısıyla kredi kartına yönelik önlemler daha çok bireylerin borçlanması ve iç talebin dengelenmesi için alınmış önlemler olarak düşünülmeli” dedi.
Bireysel kredi kullanan kişi sayısı 14 milyona dayandı
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin, 2013 Haziran itibariyle 13 milyon 900 bin kişi bankacılık sisteminden bireysel kredi kullandığı bilgisini vererek, ortalama kredi miktarının 15 bin lira olduğunu kaydetti. Sorunlu kredilerin, tahsili gecikmiş alacakların krediler içindeki payının eylül ayı itibariyle yüzde 2,8 olduğuna değinen Keskin, “G20 ülkeleri ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de bankacılık sisteminin kredi kalitesinin fevkalade olduğu görülüyor” dedi. Keskin, Türkiye’de sermaye yeterliliğinin bugün birçok ülkenin sermaye yeterliliğinin üzerinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin büyümeye ihtiyacı içinde olan bir ülke olduğunu ve büyüme içinde kredilerin son derece önemli bir unsur olduğunu belirtti. Ekrem Keskin, finansal tüketicilerin korunmasıyla ilgili de “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, BDDK, Tüketici Birlikleri ve Dernekleri’nden sektöre yönelik olan öneri, değerlendirme ve eleştirileri son derecede ciddi bir şekilde değerlendiriyoruz ve bunlardan yararlandık. Bu konuda BDDK’nın da rehberliğiyle sorunların kaynakları ve bunların çözümü üzerinde piyasa işleyişini bozmayacak çözümler üretmeye çalışıyoruz. Takdir edersiniz ki TBB rekabet kuralları ve piyasa ekonomisi anlayışını olumsuz yönde etkileyecek ortak bir karar alma yetkisine sahip değil. Ancak biz bu konuda yargının da vermiş olduğu kararlar ve BDDK’nın uyarılarının üyelerimiz tarafından dikkatle değerlendirilmesinden yanayız” değerlendirmesinde bulundu.
5 milyar TL’lik yükün kaldırılması isteniyor
TBB Başkanı Hüseyin Aydın genel değerlendirmesinde ekonomi yönetiminden şu taleplerde bulundu:
Şube harcı uygulaması eskiden yoktu. Bir seferliğine mahsus getirilmişti. Onun da kaldırılmasını istiyoruz.
• Zorunlu karşılıklar, kredilere göre farklılaştırılmalı ve faiz ödenmeli. Bankacılar sadece bu iki talebin 5 milyar TL’lik bir kayıp olduğunu belirtiyor.
• Sermaye yeterliliğimizi aşağıya çeken düzenlemeler yapılmasın.
• Özkaynak getirimizin, sermaye getirimizin aşağı çekilmemesi için ek yüklerin getirilmemeli
• Bankaların çok kâr ettiği yolundaki yorumların diğer sektörlerle kıyaslama yapılmadan konuşulması doğru değil.
Faizler ‘acayip’ yükselecek beklentisi
Mevduatın vade yapısına ilişkin bir soru üzerine Türkiye bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, Türk halkının geçmiş kötü deneyimlerden dolayı sürekli bir endişe içerisinde olduğunu belirterek, “Hep bir gün doların acayip yükseleceğini, faizlerin acayip bir seviyelere geleceğini düşünüyor. Onun için de kısa vadeyi tercih ediyor” dedi.
2023’te aktif milli gelirin yüzde 150’sine gelecek
Aydın, bankaların aktiflerinin milli gelirin yüzde 104’üne geldiğini bu oranının 2023’te yüzde 150 olmasını öngördüklerini söz konusu tarihte ise kredilerin milli gelirin yüzde 80’i düzeyinde olabileceğinin hesaplandığını da kaydetti.