Karkim, Erbil'e hazırlanıyor

Yurtdışında büyüme planları yapan Karkim'de ilk hedef Kuzey Irak. Holdingleşme çalışmaları süren şirkette iş hacimleri de büyüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME


 

Ece CEYHUN

İSTANBUL - 2011 yılında halka açılan ve bu yılın başında patron değiştiren Karkim'de hedef yurtdışına açılmak. Yurt içinde ve yurt dışında petrol-doğal gaz ve jeotermal projelerine sondaj akışkanları hizmeti veren Karkim'in yeni patronu Murat Çelik de kar sözü vererek şirketlerini holding çatısı altında birleştirmeye hazırlanıyor. Çelik, sektörünün ilk şirketi olan Karkim de şimdi yurtdışında da büyüme stratejisi izlediklerini açıkladı. Holding çatısı altında, faaliyet gösterdikleri sektör yelpazesini de genişletmek istediklerini anlatan Murat Çelik, "Erbil'de bir şube açma girişimimiz var. Gıda ve Enerji yatırımlarına sıcak bakıyoruz" dedi.
 Sondaj akışkanları alanında faaliyet gösteren Karkim'i enerji sektöründeki fırsatlara bakarken bir yatırım fırsatı olarak aldıklarını aktaran Murat Çelik şöyle konuştu: "Uzun zamandan beri farklı sektörlerde yatırım arayışımız vardı. Enerji sektöründeki fırsatları da değerlendiriyorduk aslında. Bunları değerlendirirken Karkim'in sektörün ilk ve tek özel şirketi olması, karlılığı, insan kaynağı ve geliştirilebilir şirket olması nedeniyle talip olduk. Türkiye'de de bir rakibi yok. Tabii sektörünün Türkiye'deki ilk şirketi olması ve enerji üreticisine hizmet vermesi de bizi cezp etti."
Karkim'in hizmet verdiği müşteri ağının dünyanın en büyük şirketleri olduğunu da hatırlatan Çelik, şirketin bir güneş enerjisi iştiraki olduğunu kaydetti ve "Lisans alırsa onunla ilgili de gelecek sene bir yatırım söz konusu olacak" dedi.

İş hacminde büyüme planlıyor

Çelik, Karkim'in iç piyasada büyüme ivmesini artırarak devam ettirdiğine işaret ederek, "Geçen sene hizmet verdiğimiz kuyuların bu yıl yüzde 50 fazlasına ulaşma yönünde planlarımız var. Karkim'in 2014'ün sonuna kadar iş planı belli. Yurtiçinde yüzde 50 daha fazla iş hacmi yaratma hedefimiz var. Bundan sonra kapasite artırımına giderek yurtdışındaki gelişimi sağlayacağız. Ekibi büyüterek devam edeceğiz. Son 3 yılda 1.1 milyon TL olan kar 4.1 milyon TL'ye çıkmış. Şirketin gelirlerinin en büyük bölümünü petrol tarafına verilen hizmetten geliyor. Onun için Kuzey Irak'taki ofisin şirkete çok yarar sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Çelik, Karkim'in Zorlu Endüstriyel ve Enerji Tesisleri İnşaat Tic. AŞ ile 10 adet kesin, 10 adet opsiyonel olmak üzere toplam 20 adet jeotermal kuyuda sondaj akışkanları malzeme tedariki ve mühendislik hizmetleri verilmesi konusunda anlaşma imzaladığını anlatarak "Yapılacak işin bedelinin 1.5 milyon dolar  ile 3 milyon dolar arasında değişeceği tahmin ediliyor" bilgisini verdi.

Yurt dışında fırsat gözlüyor

[PAGE]

 

Yurt dışında fırsat gözlüyor

Asıl hedeflerinin yurt dışında da büyümek olduğunu aktaran Çelik şöyle konuştu: "Yurtdışındaki pazarlarda rol almak hedefindeyiz. Bununla ilgili girişimlerimiz de var. Şirketi aldıktan bir ay sonra Kuzey Irak'a ofis açma kararı aldık. Dolayısıyla Erbil'de bir şube açmak için görüşmeler yapıyoruz. Güney Irak içinde görüşmeler var. Afganistan'da bir ihaleden dolayı geçmiş dönemde teklif verilmiş ama bizim için en önemli karar Kuzey Irak'ta ofis açmak. Eğer Erbil olursa yurtdışı atılımlarla büyüyeceğimiz bir yıl olacak. İş gücümüz çok iyi."
Erbil planlarına ilişkin detayları da "Erbil'de depolarımız ve tam donanımlı bir bölge laboratuarıyla 4 adet seyyar laboratuarımız olacak. Irak'ta ürün satışının yanı sıra mühendislik hizmeti de vereceğiz. Bölgeye özgü yaşanan sondaj problemlerine yönelik AR-GE çalışmalarına çok önem veriyoruz" sözleriyle aktaran Çelik, Karkim'in aynı fiyat marjı ile yurtdışında da hizmet verdiğinde yurtdışındaki rakiplerine göre daha avantajlı konumda olduğundan da bahsetti. Çelik, "Yurtdışındaki rakibimizin fiyatı bizim fiyatlarımızın çok üstünde. Dolayısıyla bir dış açılım yaptığımız zaman aynı karlılıkla müşterimiz için başka pazarlarda da cazip şartlar yaratabiliyoruz" açıklamasında bulundu.

Gıda ve enerji yatırımlarına açık

Karkim çatısı altında holdingleşeceklerini kaydederek "Sermaye tavanını 200 milyon TL olarak belirledik. Grup şirketlerimizde oluşan hızlı büyüme ve gerek organik gerek inorganik büyüme ve planlarımız bize holdingleşme gerekliliği doğurdu. Bu karar ulaştığımız noktada çok daha fazla kurumsallaşarak kontrol mekanizmasının kolay anlaşılabilir ve yönetilebilir olmasını sağlayacak" dedi. Çelik, yeni yatırım arayışlarını anlatırken de şunları söyledi: "Mevcut hizmet verdiğimiz sektörler ile ilgili genişleme planlarımız bulunmakta bunun yanı sıra sektör çeşitlenmesi konusunda yeni projelere de açığız. Gıda ve Enerji yatırımlarına sıcak bakıyoruz. Öncelikli olarak gıda sektörüne yönelik üretim alanında fizibilite çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili yakın zamanda gerçekleşecek yatırımlarımız olabilir.  Yumurtaları tek sepete koymaktansa, sepetlere dağıtmayı tercih ederiz. Tek bir alana yatırım yapmak istemiyoruz. Güneş enerjisini konuşmak için erken. Lisans ihalesi var. İhaleyi alırsak güneş enerjisi santralini 2014 ortasında kurmayı planlıyoruz. Güneş enerjisi Türkiye'de çok yeni bir yatırım. Şimdiye kadar HES yatırımları yapıldı, rüzgar santralleri yapıldı ama güneş enerjisi henüz Türkiye'de olan bir şey değil. Dolayısıyla neler olacağını zaman gösterecek. Belki  geleceğin trendi olabilir."

Tekstilde de ihracata başladı, Çin tehdidinin kaldığına inanmıyor

[PAGE]

 

Tekstilde de ihracata başladı, Çin tehdidinin kaldığına inanmıyor

Murat çelik için tekstil 35 yıllık baba mesleği. Bu tarafta işlerin nasıl gittiğini sorduğumuzda Çelik, "Tekstilde biz her sene ciddi büyüme ve karlılık yaşadık. İç piyasada çalışıyoruz. 2013 güzel bir sene oldu. Tekstilde de ihracata başladık. Ocak ayında yurtdışı bağlantıları gerçekleştirdik. Hızla devam edecek. İlk ihracat Romanya'ya oldu. Türkiye'de de bulunan dünyaca ünlü bir firmaya üretim yapan bir firmanın ipliklerinin yüzde 80'ini biz veriyoruz. Hızla yeni pazar arayışı devam ediyor. Hedef Rusya, Romanya ve İtalya. İtalya'ya kumaş ihracatı için çalışıyoruz" dedi. Tekstilin önünü çok açık gördüklerini de ifade eden Çelik, "Son 3 yıldır tekstil biraz altın çağını yaşıyor. 2009'un son çeyreğinden hatta 2010'dan beri eski gücüne kavuşmuş gibi duruyor. Tekstilde artık Çin tehdidinin kaldığına inanmıyorum. Çünkü ücretler yükseldi. Eskiden Çin'de 50-60 dolar olan işçilik ücreti artık 500 dolara çıktı. İngilizce bilen Çinli 200 dolar maaş alırken şimdi 1.000 dolar alıyor. Bu Endonezya içinde aynı, maaşlar 5 kat arttı. Birde tüketim toplumu haline gelmeye başladılar. Tahmin ediyorum Bundan birkaç sene sonra bizler Çin'e ihracat yapacağız" ifadelerini kullandı.