Katılım bankacılığı 5 yılda yüzde 79 büyüyecek

Türkiye'de katılım bankacılığı aktiflerinin yüzde 78,8 artarak 2020'de 93 milyar dolara yükseleceği öngörülüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EY 2016 Dünya İslami Bankacılık Rekabet Raporu'na göre, Türkiye'de bu yıl 52 milyar dolar olması beklenen katılım bankacılığı aktifleri, 5 yıl içinde yüzde 78,8 artarak 2020'de 93 milyar dolara yükselecek. 

EY tarafından yayımlanan "2016 Dünya İslami Bankacılık Rekabet Raporu"nda, dünya genelindeki İslami bankacılık aktiflerinin geçen yıl 920 milyar doları aşması bekleniyor. 

Dünyada İslami bankacılık varlıklarının büyük bir bölümünü oluşturan Katar, Endonezya, Suudi Arabistan, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye'de (QISMUT), İslami bankacılık aktiflerinin ise geçen yıl 801 milyar dolar olacağı öngörülüyor. 

Türkiye'de ise geçen yıl 52 milyar dolara ulaşması beklenen katılım bankacılığı aktiflerinin, 5 yıl içinde yüzde 78,8 artarak 2020'de 93 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor. 

Raporda, ortalama yıllık büyüme oranları ile bankacılık sektörü aktifleri dikkate alındığında, Suudi Arabistan, Katar, Pakistan, BAE ve Türkiye'nin kilit oyuncular olduğu belirtilirken, Türkiye'nin küresel katılım bankacılığı için büyük bir ödül olduğu aktarılıyor. 

"Katılım bankacılığının büyümesi kapsamında 2015'te önemli gelişmeler yaşandı" 

AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Finansal Hizmetler Sektör Lideri Selim Elhadef, katılım bankacılığının 2015 yılı genel performansına bakıldığında, sektörün büyümesi kapsamında önemli gelişmelerin yaşandığını söyledi. 

Katılım bankacılığının 2008 yılından bu yana kamunun da desteğiyle hızlı bir büyümeye girdiğini belirten Elhadef, sektörün gelişimi için yapılan çalışmaların da hızlandırıldığını dile getirdi. 

Elhadef, Türkiye'de 2009'da toplam bankacılık sistemi içerisinde yüzde 4 olan pazar payının, 2015'te yaklaşık yüzde 5,1'e ulaştığını aktararak, şunları kaydetti: 

"Sektörün büyümesi açısından önemli bir gelişme olarak Ziraat Katılım Bankası'nın katılım bankacılığı sektörüne dahil olmasını da ekleyebiliriz. Katılım bankacılığının yanı sıra İslami sigortacılık alanında yeni katılım bankalarının da devreye girmesiyle bu alanda önemli bir büyümenin gerçekleşmesi öngörülmektedir. Bu gelişmelerle birlikte, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin 2015 yılında yayınladığı strateji belgesinde, katılım bankacılığı sisteminin 2025'te yüzde 15 pazar payına ulaşma vizyonunu doğrultusunda emin adımlarla ilerlendiği ve ilgili hedeflerin gerçekleşeceği öngörülmektedir." 

Katılım bankalarının, hedeflenen bankacılık pazar payına ulaşması için bir takım mevzuat ve ürün düzenlemelerinin yapılması gerektiğine işaret eden Elhadef,  "Bu ihtiyaçlara örnek olarak, halihazırda kullanılan ürünlerin etkinliğinin artırılması ve daha fazla kişiye erişilmesi için başta kira sertifikası ürünü ile murabaha kullanımının artırılması gösterilebilir" diye konuştu. 

"Bir takım yasal düzenlemelerin yapılması gerek" 

Elhadef, kamu projelerinin finansmanı ile benzeri alternatif kaynak ve yöntemlerle mebni kira sertifikasına açıkça olanak tanıyan bir hükmün eklenmesiyle özel sektör kira sertifikası ihraçlarının yolunun açılacağını ifade etti. 

Özel amaçlı kuruluşlara tanınan kira hukukuyla ilgili muafiyetin, özel sektör kira sertifikası ihraçlarında tanınmasının da özel sektörün kira sertifikası ihraçlarına olumlu etki yaratacağını vurgulayan Elhadef, şöyle devam etti: 

"Türkiye'de katılım bankacılığı aktiflerinin yüzde 80'ini oluşturan murabaha ürününün kullanımının artırılması ve daha fazla kişiye ulaşımının sağlanması için ise vekalet işlemlerinde sorumsuzluk sözleşmelerinin getirilmesi ve çifte vergilendirme uygulamasının çözümlenmesi gerektiği ön plana çıkmıştır. Ek olarak 'Müşterinin mal ve hizmet alımında banka adına vekil tayin edilmesi hususunda ortak bir uygulamaya geçilmesi' kapsamında vekalet işlemlerinde maldan doğan ayıptan bankanın sorumlu olmaması için yasal mevzuat düzenlemelerin yapılması gerektiği ön plana çıkmaktadır. Bu kapsamda 4749 sayılı 'Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi' adlı kanununda bir takım düzenlemelerin yapılması gerek." 

"Müslüman ve genç nüfusu, katılım bankacılığının gelişiminde Türkiye'yi ön plana çıkardı" 

Elhadef, Türkiye'nin İslami finans piyasasındaki avantajlarına da değinerek, "Türkiye 2008 yılından bu yana artan yatırımlarla 2009-2013 yılları arasında Endonezya'dan sonra katılım bankacılığı alanında en çok büyüme gösteren ülke olup, 2016 EY İslami Bankacılık Raporu'na göre 2020 yılında katılım bankacılığı sektörü toplam varlıklarının 93 milyar dolara ulaşması beklenmektedir" dedi. 

Türkiye'nin müslüman ve genç nüfusu içerisinde, bankacılık hizmetlerinden dini sebeplerle yararlanmayan geniş bir kitlenin bulunduğuna dikkati çeken Elhadef, bu durumun katılım bankacılığının gelişiminde Türkiye'yi ön plana çıkardığını söyledi. 

Elhadef, ürün çeşitliliğinin artması ve mevzuat iyileştirmelerinin yapılması halinde, müşterilerin katılım bankacılığı ürün ve hizmet kullanımının artacağını öngörüsünde bulunarak, "Demografik faktörlerin yanı sıra MENA bölgesi ve İslam ülkeleriyle artan ticaret hacmi ile kamunun KOBİ'leri destekleyen politikaları, özel sektörün katılım bankacılığı ürün ve hizmetlerini kullanmasının artırmasını sağlamaktadır" değerlendirmelerini yaptı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir