KPMG: Türkiye’de 2022’de satın alma ve birleşme hacmi yüzde 63 düştü
KPMG Türkiye'nin KPMG Perspektifinden Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2022 raporuna göre, bu yıl dünyada yaklaşık 3,5 trilyon dolar değerinde birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşirken, Türkiye'de değeri açıklanan işlem hacmi yüzde 5,3 milyar dolar oldu.
KPMG Türkiye'nin dördüncü kez hazırladığı rapor, İstanbul'da tanıtıldı. Rapora göre, Türkiye'de birleşme ve satın alma hacmi ve sayısı bir önceki yıla kıyasla düşüş kaydetti. Raporda 2023 için iyimser beklenti korunurken, teknoloji ve üretim sektörlerine olan ilgi ile beraber işlem hacimlerinin ve adetlerinin artacağı öngörülüyor.
2021'de Kovid-19 salgını, hızla yükselen aşılama oranları ile hem global hem de ulusal ölçekte sosyal, ekonomik ve ticari hayatta etkisini kaybetti. Şubat 2022'de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, Rusya'ya uygulanan yaptırımlara paralel olarak yükselen emtia ve gıda fiyatları, salgın döneminde yaşanan parasal genişleme sonucunda artan enflasyon ve buna karşılık olarak birçok ülkede merkez bankalarının politika faizlerini artırması ile beraber ortaya çıkan resesyon riski, 2022'de dünyanın ana gündemini oluşturdu ve yatırımcıların yatırım iştahını önemli ölçüde etkiledi.
Türkiye'de birleşme ve satın alma işlem hacmi 2021 hariç önceki yıllarla paralellik gösterdi
Rapora göre, 2022'de dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde 2021 hariç önceki yıllara benzer bir performans gerçekleşti. Türkiye'de de benzer şekilde, işlem hacminde 2021 haricinde önceki yıllara benzer bir performans gözlemlendi. İşlem adetlerinde ise önceki yıllara kıyasla bir miktar düşüş kaydedildi.
Bu yıl dünyada yaklaşık 3,5 trilyon dolar değerinde birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşirken, bu tutar önceki yıllar ile paralellik gösterdi. Türkiye'de ise değeri açıklanan işlem hacmi yüzde 63 düşerek 5,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
2022'de Türkiye'de milyar dolar seviyesini aşan tek "mega işlem" Türk Telekom oldu
Rapora göre, 2022'de de küresel trendlere paralel olarak, teknolojinin farklı alanlarının giderek önem kazanmasının yanı sıra dijitalleşme ve tedarik zincirlerinde yeniden şekillenme ile birlikte işlem sayısı bazında teknoloji, medya, telekomünikasyon ve üretim sektörleri ön plana çıktı. Bu trendler doğrultusunda işlem hacmi bazında ise teknoloji, medya ve telekomünikasyon (TMT) sektörünün öne çıktığı gözlemlendi. Türkiye'de TMT sektöründeki en büyük işlem Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin Türkiye Varlık Fonu tarafından 1 milyar 650 milyon dolar bedelle satın alınması oldu. Bu işlem aynı zamanda 2022'de Türkiye'de milyar dolar seviyesini aşan tek "mega işlem" olarak ön plana çıktı.
Bir diğer büyük işlem ise Getir'in yüzde 6,8'lik hissesinin, aralarında Mubadala Investment Company, Sequoia Capital ve Tiger Global gibi yatırımcıları içeren finansal yatırımcı grubunun yaptığı 768 milyon dolar tutarındaki yatırım ile satın alınması oldu.
Yarım milyar dolar eşiğini aşan bir diğer işlem de Kalyon Güneş Enerjisi Üretim'in yüzde 50 hissesinin BAE kökenli International Holding Company tarafından satın alınması olarak kayıtlara geçti.
2021'de 50 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların, yarattıkları işlem hacminin toplam işlem hacmindeki payı yüzde 21 seviyesindeydi. 2022'de ise toplam 82 işlem gerçekleştiren finansal yatırımcıların yapmış oldukları işlemlerin toplam işlem hacmindeki payı geçen yılın üzerine çıkarak yüzde 68 oldu.
2022'de yabancı yatırımcıların işlem hacmi 3 milyar dolar olarak gerçekleşti
Yabancı yatırımcılar, bu yıl toplam 67 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği birleşme ve satın alma işlem sayısı, 2022'de geçmiş yıllarla paralellik göstererek toplam işlem sayısının yüzde 32'sini oluşturdu. Buna karşın 2022'de yabancı yatırımcıların işlem hacmi 3 milyar dolar olarak gerçekleşti ve toplam işlem hacminden aldıkları pay yüzde 58 ile yerli yatırımcıların üzerinde kaldı. Ayrıca, bu yıl en büyük ilk 10 işlemin 7'sinin yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilmesi de dikkati çeken bir diğer nokta oldu.
2021'de Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) kaynaklı işlemler ile kamu kaynaklı işlemlerde hareketlilik yaşanmıştı. 2022'de ise Türk Telekom'un yüzde 55 oranındaki hissesinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınmasına ek olarak, TMSF'nin Aynes Gıda'yı 43 milyon dolar bedelle Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri'ne devri, önemli görülen diğer kamu kaynaklı işlem oldu.
"İşlem değeri açıklanmayanlarla Türkiye'nin yaklaşık 6,5 milyar dolar işlem hacmine ulaştığını görüyoruz"
Toplantıda konuşan KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri Gökhan Kaçmaz, birleşme satın almanın yatırımcıların direkt yatırım yapma yöntemlerinden biri olduğunu söyledi.
2022'de Türkiye'de birleşme ve satın alma işlemleri rakamlarının son 5-6 yıl ile paralellik gösterdiğini aktaran Kaçmaz, şunları kaydetti:
"Bu sene 5,3 milyar dolarlık değeri açıklanmış bir işlem olduğunu görüyoruz. KPMG olarak işlem değeri açıklanmayanları da hesaba kattığımızda Türkiye'nin yaklaşık 6,5 milyar dolar işlem hacmine ulaştığını görüyoruz. Bu rakamlar, son 5 yıl ile paralellik gösteriyor. Geçen sene ciddi bir artış vardı. Çünkü tekil olarak 8 milyar dolarlık işlem vardı, o işlemi dışarıda bıraktığımızda işlem hacmi açısından geçtiğimiz yıllarla paralellik gösteriyor. Adetlere baktığımızda Türkiye'de son 5 yılda 200-300 bandında açıklanan işlem olduğunu görüyoruz. Bu sene de 209 işlem oldu. Sadece 2021 yılında 300'ü aşan işlem adedine ulaşıldı. Geçen sene çok fazla start-up'lara yatırım olmuştu, bu sene orada da bir normalizasyon oldu."
Kaçmaz, Türkiye'deki satın alma ve birleşmelerin dünyadaki trendler ile paralellik gösterdiğini, son yıllarda teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektörünün ciddi bir birleşme ve satın alma aktivitesine konu olduğunu, Türkiye'de 209 adet işlemin 67'sinin teknoloji, medya ve telekomünikasyon sektöründen oluştuğunu bildirdi.
"Resesyon ve savaşın etkisiyle 2023'te bir miktar daha düşüş olabilir"
Gökhan Kaçmaz, Türkiye'nin her yıl ortalama 5 ila 7 milyar dolarlık satın alma ve birleşme işlemlerine konu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"2023 yılı beklentileri, makro ve global beklentiler ile paralel. Dünyada 2022 yılında birçok merkez bankası faiz artırımına gitti enflasyona cevap olarak... Bunun paralelinde gelişmiş ekonomilerde resesyon beklentisi var, özellikle ABD ve AB ülkeleri için... Bu durum genel yatırım iştahını da erteleyen ve azaltan bir husus. Yine Rusya-Ukrayna savaşının önce bölgemize, daha sonra dünyaya olan etkileri, özellikle emtia fiyatlarına etkileri, yatırımcıların yatırım yapma iştahını olumsuz yönde etkileyen bir diğer husus. Bununla beraber dünyada ciddi bir sermaye birikimi var. Bunun bir yerlere akması gerekiyor. Bu sermayenin daha temkinli olarak, risk algısını yöneterek ve değerlemelerde muhafazakar kalarak birleşme ve satın almalara, yeni fırsatlara yöneleceğini düşünüyoruz. Özellikle resesyon ve savaşın etkisiyle geçtiğimiz yıllara göre 2023'te bir miktar daha düşüş olabilir."
Türkiye'de 2023'te tutar olarak bir gerileme olacağını düşündüğünü ifade eden Kaçmaz, "Önümüzdeki sene global yatırım aktivitesinden bir miktar etkilenecektir. Özellikle yatırımcılar her yere yatırım yaparken değerlemeler de bir miktar daha temkinli olacaktır. Bu da işlemlerin sonuçlanma oranını olumsuz anlamda etkileyebilecektir. Türkiye'nin büyüme anlamında olumlu ayrışması ve belirli sektörlerde, özellikle teknoloji, medya, telekomünikasyon ve güçlü kasımız endüstriyel ürünlerdeki gücümüz ve bu yatırımların belirli coğrafyalardan uzaklaşıp Türkiye'ye yönelmesinin bizim yatırım iştahını belirli bir seviyede tutacağını düşünüyorum." diye konuştu.