Küresel piyasalar Fed’i bekliyor

Global hisse senedi piyasaları, İngiltere (BoE) ve İsviçre Merkez Bankalarının faizleri tarihi düşük seviyelerde tutma kararının ardından 20-21 Eylül’deki Fed açık Piyasa Komitesi toplantısını bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Küresel hisse senedi piyasaları tahvillerdeki düşüşün ardından yeşilde tutunmaya çalışıyor. Londra’daki FTSE, Frankfurt’taki DAX ve Paris’teki CAC 40 gibi Avrupa’nın önde gelen borsaları beş günlük kaybetme çizgisini aşıp pozitifte seyretmeye çabalıyor.

Lehman’ın iflas başvurusunda bulunarak dünyayı kaosa sürüklediği günün yıl dönümünde piyasalar Atlantik’in öte yakasında ise görece biraz daha iyimser bir havada. Enfl asyondan perakende satışlarına, haftalık işsizlik başvurularından istihdama kadar adeta bir veri seline kapılan Wall Street gözünü yeşil bölgeye dikti. Küresel tahvil piyasalarında yatırımcılar, önde gelen merkez bankalarının silahlarının tükendiği endişesini yaşıyor. Tahvilde fiyat ve faiz ters yönde hareket ediyor. Avrupa tahvil piyasalarında getiri oranları aşağı yönde ilerlerken sürücü güç konumundaki ABD 10 yıllıkları yüzde 1.71 seviyelerinde dengelenmeye çalışıyor.
Piyasalarda tedirgin Fed bekleyişi

ABD’li yatırım şirketi State Street’in Küresel Piyasalar Stratejisti Michael Metcalfe,” Sabit getirilerde yüzde 150 satışın geleceğine odaklandık. Piyasalar ABD merkez bankası desteğinin farklı olabileceğinden endişe duyuyor. BoE’nin, faiz kararı piyasalar için daha geniş bir anlamda önemli” dedi. Çalkantılı günler geçiren piyasalarda güvenli liman arayışındaki yatırımcıların Japon para birimi yen ve dolara yönelmesi bu iki para birimini major para birimlerine karşı güçlendirdi.

Bu arada kritik Fed toplantısı öncesi gelişen ülke para birimleri ve hisse seneti piyasalarında fiyat dalgalanmaları genişledi.

Volatilite endeksleri yükselişte

Para birimlerindeki fiyat dalgalanmalarını izleyen JP Morgan Gelişen Piyasalar Volatilite endeksi, haziran sonundaki yüzde 2.8 ile en düşük seviyeden yaklaşık yüzde 11 sıçradı. Gelişen ülke hisse senedi piyasalarını takip eden MSCI otuz gün tarihsel volatilite endeksi de 19 Ağustos’taki yılın en düşüğünden yüzde 14 oranında yükseldi.

UBS’in gelişen ülkelerden sorumlu Baş Yatırımcısı Jorge Mariscal, “Son günlerdeki volatiliteye rağmen gelişmiş ülke piyasalarında bol likidite ve ılımlı büyüme oranlarının olmayışı risk iştahını desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz.” Morgan Stanley analistleri de yaptıkları açıklamada gelişen ülke piyasalarının’taper tantrum’ olarak adlandırılan dönemdeki kadar büyük bir volatilite yaşamayacaklarını belirtti.

Nijerya ve Libya yeniden üretime geçti

Küresel piyasalardaki petrol bolluğu Nijerya ve Libya’daki petrol alanlarının tekrar üretime geçmesiyle daha da kötüleşecek. Libya’nın devlet petrol şirketi Ras Lanuf, Es Sider ve Zueitina limanlarındaki ham petrol satışı yasağını kaldırdığını duyurdu. Bu da günlük 300 bin varillik petrol arzının eklenmesi anlamına geliyor. Bloomberg’in verilerine göre, dünya enerji devi Exxon Mobil de Nijerya’dan günlük 340 bin varil ham petrol ihracına başlayacağını ifade etti. Bu arada Nijerya’nın ikinci büyük petrol üreticisi konumundaki Royal Dutch Shell ise önümüzdeki günlerde günlük 200 bin varillik üretime yeniden başlayacak.

Petrolde arz-talep dengesini sağlama çabalarının iyice zorlaşacağını belirten Petromatrix’in Genel Müdürü Olivier Jakob, “Nijerya ve Libya’nın yeniden üretime başlamaları Cezayir toplantısı öncesinde petrolde denge bulma çabalarını zorlaştıracak” diye uyarıyor.

Amerika'yı tahtından tehdit etti

Suudi Arabistan, petrol üretiminde ABD’yi geride bırakarak bu alanda dünyanın en büyüğü oldu. Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) aylık Petrol Piyasası Raporu’na göre, ağustos ayında Suudi Arabistan’ın toplam ham petrol ve petrol ürünleri üretimi günlük ortalama 12,6 milyon varile ulaştı. ABD ise günlük 12,2 milyon varilde kaldı. Bu süreçte ABD’den daha fazla petrol üreten Suudi Arabistan, Nisan 2014’ten sonra yeniden zirveye çıktı. Düşük petrol fiyatları, ABD’de yüksek bedellerle üretim yapan petrol üreticilerini olumsuz etkiledi. Geçen mayıs ayından itibaren ABD’nin toplam petrol üretimi günlük ortalama 460 bin varil azaldı. Suudi Arabistan’ın düşük maliyetli petrol sahaları ise ülke üretimine katkıda bulundu. Yine geçen mayıs ayından bu yana söz konusu sahalar, ülkenin petrol üretimini günlük ortalama 400 bin varil artırdı.

Bu konularda ilginizi çekebilir