MB'nin faizde 2 puanlık 'ince ayar' için eli rahat
Piyasada Merkez Bankası'nın son PPK toplantısından sonra yaptığı açıklama nedeniyle faiz koridorunu daraltmasına kesin gözüyle bakılıyor. Hafif düşüşler var ama bundan sonrası için bakılacak adres çok.
Ece CEYHUN
İSTANBUL - Merkez Bankası yine markaj altında. Hem kabinenin önemli isimleri, hem de iş dünyası Merkez Bankası'nı aşırı temkinli olmakla suçluyor. Para otoritesinin sanayicinin elini rahatlatmak için atacağı adımın adı ise faiz indirimi olarak konuyor.
Merkez Bankası'na faiz indir baskıları artarken banka da piyasaya oldukça net bir mesaj verdi ve "çok yakında" dedi. Para otoritesi son PPK toplantısında "önümüzdeki dönemde faiz koridorunun kademeli olarak daraltılabileceğini" açıkladı.
Bu açıklama piyasada karşılığını bulmuş görünüyor. Peki sadece Merkez Bankası'nın faiz koridorunu daraltması yetecek mi? Yurtdışındaki gelişmeler Merkez Bankası'nın böyle bir adım atmasını destekler mi? Ya da faiz koridorunun inmesi bankaların mevduat ve kredi faizlerinin düşmesi için tek ve geçerli neden olacak mı? Yoksa faiz düşüşü için başka şartlar da mı aranacak? Bankacılara göre koridorda ince ayar, domino etkisi yaratacak ama adımlar bebek adımı olacak. Piyasada faizler bir süreden beri düşüyor ama bunun kendini hissettirdiği birinci alan bono tarafı. Bono faizleri son 2 ayda neredeyse 2 puan düştü. Bu düşüş mevduatta biraz daha az, kredi faizinde ise daha da az hissedildi. Yılın üçüncü çeyreğinde faiz penceresinden bakıldığında ilk yarıdaki o sıkışıklık sanki yerini biraz rahatlamaya bırakmış gibi... Fakat yılın son çeyreğinde rahatlamanın sürüp sürmeyeceği, faizde düşüşün devam edip etmeyeceğinin şartı birden fazla. Bunun da en önemli cevaplarından biri 18 Eylül'de yapılacak PPK toplantısında gelecek.
DÜNYA'nın görüşlerine başvurduğu Türkiye'nin paraya yön veren isimleri önce bono, ardından mevduat ve son olarak da kredi cephesine yansıyacak faiz düşüşü için 'güven şart' diyor. Bir taraftan da piyasanın iplerinin Merkez'in elinde olduğuna vurgu yapıyor. Çünkü bankalar fonlama açısından Merkez Bankası'na bağımlı yaşarken banka zorunlu karşılıklar yoluyla da aktif bir şekilde piyasayı istediği dengeye getirmeye çalışıyor. Sadece zorunlu karşılık ayarlamaları değil Türk Lirası zorunlu karşılıklar için birim başına döviz bulundurma opsiyonunu belirleyen katsayı ayarlamaları gibi birçok enstrümanı virtüöz gibi kullanan Merkez Bankası'nın elinin ise koridoru indirme noktasında rahat olduğu söyleniyor.
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, bu noktada Merkez Bankası'nın TL zorunlu karşılıkların döviz ve altın olarak tutulabilecek kısmını yüzde 90'a çıkartarak bankalara bir favör yaptığını ama katsayılarla oynayarak da bu favörü biraz törpülediğine de dikkat çekiyor.
YILIN İLK YARISINDA İŞLER BAMBAŞKAYDI
[PAGE]YILIN İLK YARISINDA İŞLER BAMBAŞKAYDI
Aslında faizde yarın gidilecek noktaya değinmeden önce biraz geçmişten bahsetmek gerekiyor. Yılın ilk yarısında Merkez spekülatif atakları önlemek için bir dizi önlem almıştı. EFG İstanbul Menkul Değerler Başekonomisti Haluk Bürümcekçi de yılın ilk 6 aylık döneminde risk iştahının kötü, istisnai günlerde fonlama maliyetinin yüksek olduğunu hatırlatarak "Merkez Bankası ekonominin belli bir kulvara girdiğini, bunun verilerle desteklendiğini gördükçe fonlama maliyetini düşürdü. Geniş koridor Merkez Bankası'nın TL'yi ataklara karşı savunmasında önemli bir faktör oldu" hatırlatmasında bulunuyor.
FAİZ İNDİRİMİ ŞİMDİDEN FİYATLANIYOR
Nitekim haziran ayında yüzde 9.5 seviyelerinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi artık yüzde 7.5'lara doğru gerilemiş durumda. Aslında bu inişin mevduat ve kredi faizine yansıdığını ama bu yansımanın çok sınırlı olduğuna değinen İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen ise pencereyi biraz daha genişletiyor ve "İç ve dış talebin dengelenmesi, enflasyon görünümü, para politikası görünümü açısından bakıldığında yılın ilk yarısına göre şartlar daha iyi. Merkez Bankası para piyasasındaki belirsizliği kademeli olarak azaltıyor. Şu anda özellikle bono piyasasında ciddi bir faiz indirimi fiyatlanıyor" yorumunu yaptı.
YABANCILAR DA 'KORİDOR İNER Mİ?' DİYE SORUYOR
[PAGE]YABANCILAR DA 'KORİDOR İNER Mİ?' DİYE SORUYOR
Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı yüzde 5, borç verme faiz oranı ise yüzde 11.5 seviyesinde. Banka'nın, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5.75 düzeyinde. Merkez Bankası'ndan sağlanan fonlamanın maliyeti daha önce koridorun üst sınırında ya da üst sınırına yakın seyrederken artık yüzde 6.5'un altında seyrediyor. Merkez Bankası'nın PPK toplantısından sonra koridor daralabilir açıklamasının sadece içeride değil dışarıda da ilgi çektiğini söyleyen Türkiye'nin büyük bankalarından birinin Hazine Müdürü "bant daralır mı diye yabancılar her gün soruyor" dedi.
EFG İstanbul Menkul Değerler Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, artık piyasada faizin koridorun üst sınırından çok uzaklaştığına değinerek "Bu kadar geniş bir koridora artık ihtiyaç yok. Merkez fiilen faizleri düşürdü ama piyasa psikolojisi açısından bakıldığında koridorun üst tarafının aşağı çekilmesi önemli" dedi.
KORİDOR DARALIRSA KREDİ FAİZİ DAHA RAHAT DÜŞER
Merkez Bankası'nın faiz koridorunu daraltacağı beklentisi artık açıklamanın ardından kaç puan bekliyorsunuz sorusuna dönerken bazı bankacılar bunu sadece teknik bir ayarlama olarak gördüklerini de söylüyor. Bir yabancı bankanın Hazine Müdürü'ne göre Merkez Bankası'nın koridorun üst bandı bir çıta. Fonlamanın ne kadar pahalılaşabileceğini gösteren bir işaret. "Para pahalanırsa zirve neresi olur?" sorusunun cevabı. Dolayısıyla bu çıtanın bir kademe, sonrasında bir kademe daha düşmesi bankaların kredi faizlerini düşürme konusunda ellerini rahatlatan bir done olur. Ama kredi ve mevduat faizlerinin düşmesi için koridorun daralması tek başına yeterli olur mu? Bu sorunun cevabına ise her bankacılar net yanıt veriyor; "hayır".
Çünkü burada yeniden TL fonlama ve bu fonlamanın bankalar için orta vadede maliyeti önem kazanıyor. Nitekim İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, bu konuda şu yorumu yapıyor: "Kredi faizlerinin düşmesi için şu anda koridorun 1 puan inmesinden ziyade ucuz faizden verilen fonun miktarı daha önemli."
Bir başka bankacı ise "MB fonlaması ile yaşıyoruz. Tek bir küçük hamle ile faizi yükseltebilir. Bandın geniş olması kur kontrolü için önemliydi. Daraltsa da olası atakları düşünerek temkini elden bırakmaz" ifadesini kullanıyor.
MERKEZ'İN BANDI AŞAĞI ÇEKMESİ İÇİN ŞARTLAR İYİ
[PAGE]MERKEZ'İN BANDI AŞAĞI ÇEKMESİ İÇİN ŞARTLAR İYİ
"MB'nin bandı daraltması için şartlar uygun" diyen Özgür Altuğ bu değerlendirmeyi hem yurtdışındaki hem de yurt içindeki gelişmelere dayandırıyor ve ekliyor: "Gelişmiş ülke merkez bankalarında parasal genişleme sinyali sürüyor. Üstelik bu ülkelerde faiz sıfıra yakın. Gelişmekte olan Kore, Brezilya ve Çin gibi ülkelerde ise faiz indirimi oldu. Dünyada faiz hadleri düşüyor. Yurtiçinde ise yavaşlama var. Kredi artış hızı yavaşladı, otomobil ve beyaz eşya satışlarında da düşüş gördük. Enflasyon geriliyor ve daha da gerileyeceği beklentisi hakim. Dolayısıyla teknik bandın daralması için şartlar uygun."
FAİZ BUNDAN SONRA NEREYE KADAR GİDER?
Bankacılar, değerlendirmede bulunurken koridorun sadece daralması değil, fonlamanın maliyetinin de önemli olduğunu pek çok defa vurguladı. Şimdiye kadar, yabancı iştahı, fonlama maliyetinin nispeten düşük olması gibi sebeplerle bono faizlerindeki 2 puanlık gerileme benchmark tahvilde 7.5'ların görülmesine neden oldu. Piyasadaki bu gelişme hafif de olsa mevduat faizine yansıdı. Yine hafif de olsa kredi faizine yansıdı. Ama bu yansımalar ağırlıklı olarak yarım puan, 1 puan gibi. Şimdi piyasada kuvvetli bir beklenti de bono faizinin yüzde 7.2'ye kadar gerileyeceği yönünde. Çünkü bono faizleri geçen yaz en düşük bu seviyeyi gördü. Şimdi yeniden bu seviyeye geri dönüleceği beklentisi hakim. Bankacılar, burada enflasyona da dikkat çekerken Haluk Bürümcekçi, "Şimdi piyasa için biraz soluklanma zamanı gibi. Belki bir furya olur, bono faizi yüzde 7'nin bile altına değebilir. Ama önemli olan nerede dengeleneceği. Bu denge noktası da şimdilik yüzde 7'nin biraz üzeriymiş gibi duruyor. Enflasyon yıl sonunda yüzde 6-6.5 bandına gerilese bile yeni yılda gelecek zamlar var" dedi.
Abank ekonomisti Serdar Şenol da gösterge tahvil faizinde yeniden yüzde 7.50 bileşik ve altının test edilebileceğini kaydederek "Buna karşın, zaten enflasyondaki düşük seviyelerin büyük ölçüde fiyatlara yansımış olması bu gevşemeleri sınırlayabilecek" diye konuştu.
[PAGE]