Not artışı nokta hedef değil, bir süreçtir
İSTANBUL - Ata Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, Türkiye'nin şu anki makro görünümü ile 2013 yılında yatırım yapılabilir seviyeye yükseltileceğine dair görüşünü koruduklarını söyledi.
Günümüz dünyasının hızlı hareket eden kompleks piyasa yapılanmasında rahat ve etkili seçimler yapılması hedefiyle çalışan Ata Portföy'ün Genel Müdürü Mehmet Gerz, 2013'te kredi notu artışının olası olduğunu, ancak buna bir nokta hedef olarak değil bir süreç olarak bakılması gerektiğini belirtti.
Son aylarda düzenli yükselen İMKB'de Moody's açıklamalarının haftanın ilk gününde sert bir düşüşe neden olduğunu kaydeden Gerz, şu değerlendirmede bulundu:
"Durumu temel analiz açısından analiz ettiğimizde Moody's açıklamalarının Türkiye'nin makro ekonomik durumuna dair yeni bir bilgi ortaya koymadığını tespit ettik. Nitekim borsada bir günlük panik düşüşe, faiz ve döviz piyasalarının eşlik etmemesi bizim bu makro tespitimizi teyit ediyor. Kaldi ki Ata olarak kurumsal görüşümüz 2013'te kredi notu artışının olası olduğu yönünde; ancak buna bir nokta hedef olarak değil bir süreç olarak bakmak yatırım süreci açısından daha doğru olur. Geçen yıl Fitch ile başlayan bu süreç 2013'te de devam ederek yabancı ilgisini canlı tutacak.
Ayrıca bu ay başlayan Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) yönelik %25 kamu katkısı ise özel emeklilik fonlarının ciddi bir büyüme sürecine girmesini ve sermaye piyasalarının düzenli yatırımcısı olmasını sağlayacak. Böylece piyasalar derinleşerek yerli tasarruf sahipleri için daha istikrarlı bir yatırım alternatifi olacak."
Türkiye doğru yolda ilerliyor
Piyasalarda kısa dönemli dalgalanmalar her zaman olabilir; aslında bu tür dalgalanmalar uzun vadeli bakabilen yatırımcıya yeni fırsatlar yaratır. Bu bakış açısıyla İMKB'nin kar beklentilerindeki iyileşmelerle birlikte seçici bazda göreceli olarak değer kazanmaya devam edeceğini düşündüklerini anlAtan Gerz, "Moody's'in düzenlemiş olduğu Türkiye telekonferansında genel olarak kuruluşun ülke ekonomisi ile şimdiye kadar açıkladığı görüşlerine paralel bir duruş sergilediğini düşünüyoruz.
Bu bağlamda, kuruluşun mesajlarının biraz yanlış yorumlanması sonucunda hayal kırıklığı yaşandığı kanısındayız. Bu yüzden, mesajların ayrıntılarını irdelemenin faydalı olduğuna inanıyoruz. Türkiye'nin cari açık, enflasyon ve sürdürülebilir büyüme anlamında daha yapacak ev ödevi mutlaka var. Ama son iki yılda alınan ekonomide kontröllü büyümeye ve yurt içi tasarrufu ve sermaye piyasalarını desteklemeye yönelik cesur önlemler doğru yönde gittiğimizi göstermektedir. Bu mesajı yatırımcılarla birlikte rating kuruluşları da almaktadır" diye konuştu.
Bu analiz ve gözlemlerden hareketle, hafta başındaki düşüşün kendilerine müşteri varlık dağılımlarında hisse senedi miktarını arttırma imkanı verdiğini belirten Gerz, "Özel portföy yönetimi ("discretionary") kapsamında yürüttüğümüz ‘Akıllı Yatırımcı Varlık Dağılımı Modeli'ne göre borsa yükselirken kademeli kar satışı yapıp faize park ettiğimiz meblağların bir kısmını düşüş sonrasında tekrar hisse senedine yönlendirdik. Bu modelimizin mantığı, piyasanın gideceği yönü tahmine çalışmadan, İMKB yükseldikçe kademeli satış; düşerken ise temel veriler uygun ise kademeli alış yaparak, yatırımcılarımıza uzun vadede değer yaratmayı amaçlamaktadır" dedi.