Özince: İstanbul Borsası, büyük şirketleri taşıyamıyor
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Özince, "Bankacılık açısından Irak, Suriye ve Mısır ile iyi ilişkileri eskisi kadar rahat göremiyoruz. Bizi, gereğinin çok üstünde sert tavırlarla değerlendiriyorlar. Bizim gibi büyük şirketleri İstanbul Borsası taşıyamıyor" dedi.
Sedat ALP
İZMİR - Ege Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) konuğu olan, İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, bir soru üzerine, "Bir söz vardır; ‘sermaye ceylan yüreklidir, sıçrar, işine gelmediğinde kaçar" dedi. Şirketlerin global dünyaya gitmeye mecbur olduğunu, hatta gitmezse yok olacağını vurgulayan Özince, Türkiye'nin Şişecam, Koç, Sabancı gibi global şirketlerin olmasının Türkiye'nin kazanımı olduğunu vurguladı. Bugün Şişecam'ın cirosunun yarısının yurtdışındaki şirketlerinden sağladığını ve hepsinin burada konsolide olduğuna işaret eden Özince, İş Bankası’nın genel merkezinin Ankara’dan İstanbul’a taşınması sırasında da eleştirildiklerini hatırlattı.
Özince, "Gidilmesi o kadar kolay bir şey ki. İş Bankası’nın Ankara’dan İstanbul’a taşınmasında, biri çıkıp; 'Atatürk’ün Ankara’sından Atatürk’ün bankasını götüremezsin' dedi. Ben de dedim ki; 'İnşallah bir gün Avrupa’nın ortasına dikerler çıtayı. Türk bayrağını dalgalandırabiliyor muyuz?. Hem de öyle zorla değil, gönülle. Bunun yüzdüğü ya da yarın alınacağı havuz; Borsa.... İhtiyaçlarına yeterli mi değil mi? En büyük sıkıntılardan biri de, bizim gibi büyük şirketleri, İstanbul Borsası taşıyamıyor" diye konuştu.
İzmir Ticaret Borsası'nın Chicago Exchance'den 7-8 sene daha kıdemli olduğunu açıklayan Özince, "Sermaye piyasasının adının hiç konuşulmadığı bir ülkedeyiz. Sermaye piyasası hisse senedi borsasından ibaret değil. Ekonomi için öncelikle güven ve yarınları öngörebilmek lazım" dedi.
"Sert tavırlarla değerlendiriyorlar"
Komşu ülkelerle ilişkilerin sorulması üzerine de Özince, siyaseten de bazı engellemelerle karşılaşıldığını gözlemlediğini belirterek "Benim algım şu; bundan 6-7 yıl önce Kuzey Irak’ta İş Bankası’nın şubesini açmak için gittim. Büyük de bir hüsn-ü kabul (ilgi) vardı. Erbil’deki ışıl ışıl şube çok kısa sürede Diyarbakır’daki şubenin önüne geçecek miktarlarda kredi verecekti. Ancak Bağdat yönetimi bu düşüncede değildi. BM üyesi olan Irak devleti, Suriye, Mısır ile bankacılık açısından biz eskisi kadar iyi ilişkileri göremeyeceğiz. Bizi çok sık, gereğinin çok üstünde, sert tavırlarla değerlendiriyorlar. Benzer durum, Rusya ile de yaşandı. Maalesef, son seçimlerden sonra Bulgaristan ile de yaşanıyor. Bu ülkelerle ilişkileri nasıl çözeriz üzerinde durup, bu ülkelere kredi programları ile gidilmeli” diye konuştu.
Özince, dünya ekonomisinin hızla el değiştirirken, Türkiye'nin bu değişimde yer alabilmesi için bir stratejisinin olması gerektiğine vurgu yaparak, "Öncelikle global bir politikanız mutlaka olmalı. Bu politikanın sadece devlette olması gerekmiyor. Hepimizin yani her şirketin global bir politikası ve stratejisi olmalı" diye konuştu.