Para çıkışının nedeni küresel belirsizlik

FED'in parasal sıkılaştırma sinyali, tahvil alımını azaltabileceğine dair beklenti ve küresel piyasalarda risk iştahının bozulması dünya borsalarının genelinde kayıplara neden oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Son dönemde Amerikan Merkez Bankasının (FED) parasal sıkılaştırma sinyali, tahvil alımını azaltabileceği beklentisi ve küresel piyasalarda risk iştahının bozulması dünya borsalarının genelinde kayıplara neden oldu.

Gezi Parkı olaylarının sermaye piyasalarından çıkışları artırdığının bazı kesimlerce ifade edilmesine karşın, dünya borsalarındaki kayıplar küresel ekonomideki belirsizlik ortamını işaret ediyor.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yaşanan sermaye çıkışları değerlendirildiğinde ise ABD'ye dair bazı ekonomik verilerin olumlu gelmesi, FED'in değişik temsilcilerinin yıl başından itibaren yaptıkları açıklamalar ve bankanın aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımını azaltabileceğine ilişkin beklentilerinin sermayenin yönünü yeniden gelişmiş ülkelere çevirmiş olabileceği görüşünü ön plana çıkarıyor.

Son bir aylık gelişmelere bakıldığında küresel belirsizlik nedeniyle dünya borsalarında sert düşüşler yaşandı. Söz konusu dönemde Nikkei 225 endeksi yüzde 16 değer kaybederken, Hong Kong Hang Seng endeksindeki gerileme yüzde 9, Şangay borsasındaki düşüş yüzde 3 seviyelerinde gerçekleşti.

Gelişmiş piyasalar da geride kalan bir ayda yaşadığı düşüşlerle dikkati çekti. Londra Borsası FTSE 100 endeksi yüzde 5 değer kaybederken, New York S&P 500 endeksinde yüzde 3 olan düşüş, Dow Jones'ta yüzde 1, Nasdaq endeksinde yüzde 2 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde Almanya Deutsche Börse yüzde 2, Paris CAC 40 endeksi yüzde 4,3 değer yitirdi.

Özellikle son 2 haftaki kayıplarda FED Başkanı Ben Bernanke'nin 22 Mayıs'ta yaptığı konuşma etkili oldu. Bernanke,  ABD Kongresi'nin Senato ve Temsilciler Meclisi kanadından üyelerin yer aldığı Ortak Ekonomik Komite'de yaptığı konuşmada, bankanın teşvik programını sonlandırmak için çok erken olduğunu belirterek, "Para politikasında zamanından önce daralmaya gitmek, faiz oranlarının geçici yükselmesi ve ekonomik toparlanmanın önemli ölçüde azalması veya durdurması riskini beraberinde getirir" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Öte yandan FED, mayıs ayı başındaki Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) toplantısının ardından, aylık 85 milyar dolarlık varlık alımlarına, istihdam piyasasında kayda değer iyileşme görülene kadar devam etme kararı almıştı. Varlık alımlarını, istihdam piyasası ve enflasyonun durumuna göre artırabileceğini veya azaltabileceğini bildirmişti.

Arap borsalarında yükseliş

Asya, Avrupa ve ABD'deki borsaların kayıp yaşadığı dönemde bazı Arap ülkelerinin borsalarında aynı dönemde yükseliş olması dikkati çekti. Abu Dabi Borsası yüzde 5 artış gösterirken, Suudi Arabistan ve Katar borsalarının endeks değeri yüzde 6 arttı.

Sermaye çıkışları

Küresel piyasalardaki belirlisizlik ortamı Türkiye'yi de etkiledi ve BIST 100 endeksi, son bir ayda yüzde 17 değer kaybetti.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da son dönemde Türkiye'den 7-8 milyar dolarlık bir çıkış olduğunu açıkladı.

Sermaye nereye gidiyor?

Söz konusu para çıkışı sermayenin yönü hakkında değerlendirmelerin yapılmasına neden olurken, ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, ABD'deki bazı ekonomik verilerin olumlu gelmesi, FED yetkililerinin açıklamaları ve bankanın aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımını azaltabileceğine ilişkin beklentilerinin sermayenin yönünü yeniden gelişmiş ülkelere çevirmiş olabileceğini, ancak şu an için sermayenin gittiği ülkeleri isim olarak ortaya koymanın sağlıklı olmadığını söyledi.

Yatırımcıların küresel piyasalarda risk algısı bozulduğu için bir süre tahvil satıp nakitte kalmayı tercih etmelerinin de ihtimal dahilinde olduğunu dile getiren Dağdeviren, ''Belirsizliklerin hala fiyatlar üzerinde aşırı baskı oluşturduğu söylenebilir. Gelişmekte olan ülkelerin paraları üzerinde de bir baskı söz konusu. Bu belirsizlik ortamında sermaye yeniden gelişmekte olan ülkelere dönebilir ama FED'in para politikası konusundaki tavrını netleştirmesi piyasaları rahatlatacaktır'' dedi.

Ekonomist Uğur Gürses de paranın ülke bazında nereye yöneldiğini söylemenin şu an için mümkün olmadığını kaydederek, ''Bir gerçek var ki gelişen piyasalardan hızlı bir çıkış var. Gelişmiş piyasalarda faizlerin yükselme eğiliminin de çıkışta etkili olduğu söylenebilir'' ifadesini kullandı.