Petrolde düşüş Türkiye’ye yarayacak, Rusya’yı vuracak

Societe Generale’ye göre 20 dolarlık bir düşüş, petrol şokunu takip eden bir yıl içinde dünya ekonomisine 0.26 puan katkıda bulunacak. Enerji faturası azalan Türkiye’nin ekonomisine yaklaşık 1.2 puan katkı bekleniyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER - Son aylarda petrol fiyatları başaşağı gidiyor. Brent petrolünün fiyatı geçtiğimiz hafta Eylül 2010’dan bu yana ilk kez 80 doların altına indi ve 76.74 dolardan satıldı. Yaz aylarında 115 dolardan işlem gören petrolün fiyatında yüzde 30’a yakın gerileme var. Fransız finans kuruluşu Societe Generale’den Michala Marcussen, petrol fiyatlarındaki düşüşün dünya ekonomisi için ne demek olduğunu inceleyen bir rapor hazırladı. Petrol fiyatlarında 20 dolarlık bir düşüşün küresel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) üzerindeki etkilerinin incelendiği rapora göre fiyatlardaki düşüş en çok Türkiye’ye yarayacak. En büyük zararı ise Rusya görecek. 

Marcussen, İngiltere’deki Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (NIGEM) yazılımından faydalanarak petrol fiyatlarındaki düşüşün küresel ekonomiye nasıl yansıyacağını araştırdı. Araştırmanın sonuçlarına göre, 20 dolarlık bir düşüş, petrol şokunu takip eden bir yıl içinde dünya ekonomisine 0.26 puan katkıda bulunacak. İkinci yılın sonunda bu oran yüzde 1’e yaklaşırken, 12 çeyrek dönemde ekonomiye katkı yüzde 1’in üzerine çıkıyor. İlk bir yıl içinde fiyatların gerilemesinden en büyük avantajı elde edecek ülke ise Türkiye. Societe Generale’nin hesaplarına göre 20 dolarlık düşüş Türkiye ekonomisine yaklaşık 1.2 puan katkı yapacak. 8 çeyrekte GSYH’ye yapması beklenen katkı ise yüzde 1.5. Petroldeki düşüşün etkilerini Türkiye şimdiden hissetmeye başladı. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre Türkiye’nin yılın ilk dokuz ayında petrol ithalatına ödediği miktar 11 milyar 314 milyon dolardan, 9 milyar 814 milyon dolara geriledi. 

ABD, Kanada, Japonya kârlı çıkar 

Türkiye’den sonra fiyatlardaki düşüşten en karlı çıkacak ülkeler ABD, Kanada, Japonya, Tayvan, Hindistan ve Endonezya. petrol fiyatlarındaki gerilemenin bu ülkelerin ekonomilerine yapacağı katkı 0.5 puan ile 0.75 puan arasında değişiyor. Fiyat düşüşünü takip eden üç yıl içinde içinde bu katkının büyüklüğü bazı ülkeler için 2.5 puana kadar çıkacak. İngiltere, Çin, Avustralya, Güney Kore, Brezilya, Meksika da fiyat düşüşlerinden kazanç sağlayacak ülkeler arasında. 

OPEC ülkeleri ivme kaybecek 

Ancak petrol fiyatlarındaki düşüş özellikle Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin ekonomileri üzerinde ani bir şok yaratabilir. Petrol satan ülkelerin GSYH artışlarının petrol fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte ivme kaybetmesi bekleniyor. Marcussen’in tespitlerine göre, petrol üreticilerine ev sahipliği yapan Ortadoğu’nun ekonomisi, betrol şokundan sonraki ilk 12 ay içinde yaklaşık 0.4 puan kayba uğrayacak. En büyük kaybı ise Rusya’nın yaşaması bekleniyor. Societe Generale, Rusya’nın GSYH’sine olumsuz etkinin ilk yıl 0.75 puan olacağı tahmininde bulunuyor. IMF geçtiğimiz günlerde, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Rusya’da büyümenin daha da yavaşlayacağı uyarısında bulunmuştu. Petrolde yaşanan düşüş ve Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlar Rusya’nın parası ruble önemli oranda değer kaybetti. Rusya Merkez Bankası beklentilerine göre ülke ekonomisi bu yıl sadece yüzde 0.4 büyüyecek.

Fiyatlar neden düşüyor 

IŞİD’in Irak’ın bazı bölgelerini ele geçirmesinin ardından, 1970’lerde yaşanan petrol krizleri sonrasında literatüre giren “enerji arzı güvenliği”ne ilişkin endişeler Brent petrolün varil fiyatının yılın en yüksek seviyesine çıkmasına neden oldu ve o tarihten bu yana da fiyatlar düşüş eğilimine girdi. Bu süreçte Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim ile Ortadoğu’daki siyasi istikrarsızlık ortamı başta olmak üzere jeopolitik riskler devam etti ve arz yönlü endişeler petrol fiyatlarına yön verdi. Bunlara karşın, OPEC’in arzda sıkıntı yaşanmayacağına ilişkin açıklamaları, ABD’nin kaya gazı üretimi karşısında Suudi Arabistan’ın pazar payını korumak amacıyla fiyatlarda indirime gitmesi, Euro Bölgesi büyümesine ilişkin endişeler ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) gibi kuruluşların küresel büyüme tahminlerini düşürmesi gibi pek çok gelişme ise talep eksenli tedirginlikleri gündeme getirerek, fiyatlardaki düşüşü destekledi. Analistler, talep yönlü beklentilerin zayıf kalmayı sürdürmesiyle fiyatlardaki düşüşün devam edebileceğini kaydediyor. Analistler, düşüşlerin devamında 74.5 ve 70.4 doların destek olarak izleneceğini söylüyor.

Piyasalara akan petrodolar azalır bu gelişen ülkeler için iyi haber değil

Zayıflayan petrol fiyatları bir başka görüşe göre dünya ekonomisine yardımcı olmak yerine zarar verebilir. BNP Paribas’nın geçtiğimiz hafta yayınlanan bir raporuna göre, enerji üreticilerinin ihracat gelirindeki azalma piyasalara giren ‘petrodoların’ azalması ve sermaye harcamamlarının düşmesine neden olabilir. BNP’ye göre bu finans piyasalarında likiditenin azalması anlamına geliyor. ABD hükümetinin verilerine göre, OPEC petrol ihracatçıları kulübünün üyeleri, ABD Hazine kağıtlarının en büyük dördüncü yatırımcısı. Ellerinde 268 milyar dolarlık tahvil tutuyorlar. BNP’den David Spegel, “Petrol ihracatçıları aynı zamanda önemli tasarrufçular. Döviz rezervlerine ve egemen fonlara giden bu tasarrufl arın önemli bir bölümü ABD Hazine kağıtlarına yöneldi. Bu kağıtlara talebin azalması, tahvil getirisini yukarı doğru iter. Bu de Fed üzerinde faizleri artırma baskısını artırabilir” dedi. Bazı yatırımcılar, likiditenin azalmasının Avrupa’da da reel faiz artışını beraberinde getirebileceğini söylüyor. HSBC Küresel Varlık Yönetimi’nden Charles Morris, “ABD, işsizlik düşük olduğundan daha yüksek reel faizi hak ediyor, ancak Avrupa daha yüksek faize hazır değil. Bu sancılı olabilir” değerlendirmesi yaptı. ING Yatırım Yönetimi’nden gelişen ülkeler hisse stratejisti Maarten-Jan Bakkum da piyasalarda likiditenin azalacağı uyarısı yaptı. Bunun etkisini hissedecekler arasında ise Güney Afrika ve Türkiye gibi yabancı sermayeye bağımlı ülkelerin yer aldığını ifade etti.